kullanıcı ismi: kategori:
sıramala: bağıntılı yeniden eskiye eskiden yeniye
[]

tişört basma online satma işinde para var mı?

mantıklı bir girişim mi? ne dersiniz? makinasını alayım tasarımını yapayım yaptırayım satayım?




 
eticaret sitelerinin avantajlari oldugu gibi dezavantajlari da var. o konuyu iyi arastirmak lazim, kendi siteniz uzerinden satmak isterseniz de oraya nasil trafik cekeceksiniz o konular onemli. ayrica kargo giderleri basa bela olabiliyor, ozellikle iadelerden oturu caniniz cok sıkılabilir. urun kismi onemli oldugu kadar diger kisimlari da iyi arastirmak lazim. yoksa basic tshirt bile satabilirsiniz gerekli trafigi sagladiktan sonra.


  • duyulmasi gerektigi kadar  (13.04.24 18:22:42) 
Kisa cevap:

Hayir yok.
  • Yourcousinmarvinberry  (13.04.24 18:33:57) 
bu tarz fikirler başlangıç aşamasında çok heyecan verici oluyor. Özellikle uygulaması kolay olduğu ve bir çok şirket maliyetinden uzak durulduğu için. Fakat bu şekilde çok fazla proje mevcut. printfy konusunu araştırmanı öneririm. senin yerine baskıyı yapıp kargo ile teslimatı bile sağlıyorlar. sen sadece tasarımı yapıp satmaya çalışıyorsun o kadar.


  • anathemamen666  (13.04.24 18:34:58) 
Bütün girişimler mantıklıdır. Önemli olan sen becerebilecek misin? Olay Makinayi alıp tasarım yaptırıp urettirio fotosunu çekmek ve bir siteye koymak degil ki. Yüksek adette Satmayi başarıp kar elde edebilmek


  • alimcgraw  (14.04.24 10:26:36) 
Şuan 10 magazalik bir alanin olduğu onunden yılda 10 milyon kişinin geçtiğibir yerde iki mağazam var. Sürekli buraya yeni mağazalar açılıyor batıyor kapanıyor batıyor kapanıyor yenisi aciliyor. Onlar sadece geçen 10 milyon kişiye odaklı. Yüzde biri alsa zengin olurum diyor ama almıyor. Benim magazalrsa para basıyor. Çünkü ben ordan geçen on milyon niçin ordan geçiyor onu biliyorum. Yani olay ürünü bulmak değil. Doğru müşteriye sunabilmek.


  • alimcgraw  (14.04.24 10:29:01) 
bunun icin yapilmis bir site var. tisort basina 5 euro kazaniyorsun dizayni kendin yapip. siparis geldikce basilip gonderiliyor.

bi kere denedim onlarca dizayn hazirlayip hic siparis almadim. arkadasim 3-5 tane almisti da o kadar vakit harcadi ki gidip garsonluk yapmak daha mantikliydi ona gore.
  • bohr atom modeli  (14.04.24 11:09:26) 
[]

there is only one ronaldo

bu tişörtün birebir aynısını yaptırabilir miyiz acaba? nette baktım yok hiçbir yerde.

www.ronaldohome.com


 
baskı yapan yerlerde yaptır bir tane, sırf yazı. ayrıca gerçek ronaldoya hakaret resmen.


  • freebird5406_2  (02.02.14 22:05:37) 
arkasını görünce anlam kazandı :)


  • freebird5406_2  (02.02.14 22:20:06) 
@zokondor,

anlaşılan sen çıplak gözle el fenomeno izlememişsin :)
  • badiparmagi  (02.02.14 22:20:22) 
peki niye ilk fotoğraftakinin sol altında manu logosu var, manu neden el fenomeno için tişört bastırsın ki, hele ki kendi ronaldoları varken; enteresan.


  • baba jo  (02.02.14 22:26:07 ~ 22:26:44) 
beni de şaşırtınız :D ilk gösterdiğim link christiano ronaldo tişörtü 2. tişört gerçek ronaldo tişörtü.

ilkini manu c.ronaldo için bastırmış, buna karşılık Corinthians 2. gönderdiğim linkteki tişörtü yaptırmış. benim amacım ilk tişörtü manu arması olmadan giymek. arkasına da corinthians'ın baskını koysam çok süper olur aslında.
  • badiparmagi  (02.02.14 22:31:36) 
onun zamanında izlemiş biri olsan senle bunu konuşabilirdim ama anlatsam da anlamazsın :) bu öyle bi adam ki sakatlandığı için rakip takımın oyuncuları üzüldü. 2000 yılında lazio maçında. yanlış hatırlamıyorsam 1 yıl aradan sonra çıktığı ilk maçtı, seyirciler bile üzülmüştü o maçta.

bunu izle anlarsın biraz: www.youtube.com
  • badiparmagi  (02.02.14 22:42:43) 
[]

bu tasarımı nasıl değerlendirilebilirim?

merhabalar,

birazdan diyeceklerimi özellikle grafiker ve tasarımcıların dikkate alıp cevap vermesini temenni ederim. bir süredir istanbul hakkındaki şu çalışmayla uğraşıyordum:
s1.directupload.net
www.bobiler.org

nick patchitt'den esinlendiğim açık, onun da benzeri sıkıştırılmış çalışmaları mevcuttur. amma ve lakin genel şablon itibariyle her ne kadar benzer olsa da içeriğindeki tüm nesneler çeşitli vektör kaynaklarından alınmış yahut tarafımca çizilmiştir. her neyse..

çalışmaya başlarken aklımda tişörte baskıdır, magnettir, posterdir falandır filandır hiçbir şey olmamasına rağmen bittikten sonra görenler tarafından birçok talep aldım. en nihayetinde de bobiler'le anlaşıp tişörtü basma kararı aldık. ama hala "olm mavi'nin istanbul serisi var ya, bunu ona gönder.. iş yapar bence." diyen elemanlar çıkmıyor değil. e ben de biliyorum ki mavi ve benzeri firmaların dışarıdan gelen her çalışmaya bakıp değerlendirecek hali yok. durum böyle olunca işim sizlere düştü..

açıkcası ben bunu tişörte baskı için ideal bir şey olarak görmüyorum ama yine de merak ediyorum. nereye yollasam, ne yapsam bu çalışmayı değerlendirebilirim? tavsiyelerinizi bekliyorum. şimdiden teşekkürler.

 
elinize sağlık, gerçekten çok güzel olmuş. mavi gibi büyük bir ajans dışarıdan gelen her işi değerlendirir mi bilemiyorum ancak bir çok tekstil firması var sonuçta. bu çalışmayı üzerinize tescil ettirip hepsine göstermekte fayda var. tişört, çanta, rozet, poster gibi bir çok alanda değerlendirilebilir.


  • ruhibirbanyo  (07.04.11 14:48:32) 
üzerime tescil ettirmesi nasıl olacak? bilginiz varsa biraz aydınlatır mısınız beni?


  • jack of hearts  (07.04.11 14:59:50) 
gayet güzel tişörte baskı olur bu. ha, ben siyah üstüne beyaz tercih ederim muhtemelen ya da gri üstine siyah ama o benim renk tercihim sadece. tasartı diye bir site var, oraya yolla bence. insanlat tişörtleri oyluyor, yüksek oy alan satışa çıkıyor, sana da kar payı geliyor.


  • fortisvita  (07.04.11 15:01:07) 
çok emin değilim lakin a4 kağıda güzel bir çıktı alıp noterden tescil ettirebilirsiniz. istiyorsanız gidip bir notere danışın bu konu için.


  • ruhibirbanyo  (07.04.11 15:01:10) 
@fortisvita
şu konu hakkında bilginiz var mı peki? diyelim ki bobiler'den satışa sundum çalışmayı. aynı zamanda da tasartı'ya yolladım, haftanın tişörtü olarak oradan da satılmaya başlandı. ikisi aynı anda olabiliyor mu? olsa dahi etik mi, değil mi?

  • jack of hearts  (07.04.11 15:09:09 ~ 15:53:18) 
hmm yasal olup olmaması kullanım koşullarına bağlıdır. eğer anlaşmalar sıkıntı yaratmıyorsa bence sorun yok, tasarım sana ait sonuçta.


  • fortisvita  (07.04.11 15:37:26) 
tasarım çok güzel yalnız
1_ siyasetçi koymasaymışsın daha iyi olurmuş sankli
2_ komple şekli (yuvarlağı kastediyorum) boğaz köprüsü şeklinde yapsaymışsın mükemmel olurmuş
  • etna  (07.04.11 15:44:23) 
orada bulunan herkesi mesleki kimliklerinden sıyrılmış biçimde, istanbullulukları ve tanınmışlıklarını esas alarak koydum. bülent ecevit'i de aynı şekilde. yoksa kendisine has ağır bir sempatizanlığım filan yok. diğer türlü de sırf yeşilçam oyuncuları yer alacaktı çünkü, çeşit katmak istedim biraz. :)

boğazın şekli öyle pek de kendine münasır bir şey değil. m harfi gibi bir şey neticede. tüm bir çalışmayı ona göre ayarlamak çok zor olurdu ve açıkcası temel şekiller hariç bir şekil vermek de hayli zor. daire bile epey zor oldu aslında. hem öyle tişörte sığmazdı. :)

tekstil firmalarından kastınız nedir peki? tek tek marka bulup, bunların mail'larını belirleyip bir şeyler mi karalamalıyım bunu satar mısınız diye? usül bu mudur?
  • jack of hearts  (07.04.11 15:52:17) 
[]

spanish songs on eksiduyuru!

the clash ile alakalı belgesel film, film, kitap, video her ne varsa dökümü lazım, bu grup hakkında her bi şeyleri bilmek istiyorum!

hımm ayrıca bu üzerine grubun istanbul'da basılı olduğu tişört satın alabileceğim adresler? öyle tişörtler ki kesinlikle siyah olmasın, kırmızı olsun mavi olsun beyaz olsun hatta bu renklerin hepsi olsun!

çok şey mi istiyorum?

 
warez'den bakarsan videolar bulabilirsin. mesela ben baktım biraz bi tane konser videosu bi tane belgesel başlığı altında bi dvd var. daha da vardır belki çok bakmadım.

bi de tişört konusunda clash'in bi tane klasik london calling albüm kapağı baskılı siyah tişörtü vardır hep onu satarlar. sen de görmüşsündür zaten. çok lazımsa kendin bir tişörte baskı yaptırabilirsin. sanmıyorum başka tişört olduğunu, görmedim de.
  • tepedeki psychedelic adam  (14.08.09 00:49:08 ~ 00:49:53) 
teşekkürler... siyah olmamalı çünkü siyah bok gibi. siyah giydiğin zaman direkt bir şablona oturtuluveriyorsun başkaları tarafından.. "aa lan gotik/metalci ye bak" yazık ki.

bu arada cümleme bak bok gibi. "
hımm ayrıca bu üzerine grubun istanbul'da basılı olduğu tişört satın alabileceğim adresler? "
  • ray simenov  (16.08.09 00:39:27) 
çok yerde vardır. mesela istiklal'de karşılıklı atlas pasajı ve halep pasajında kesin vardır. beşiktaş'ta sinanpaşa pasajı'nda da bu tip şeyler satan dükkan var. anadolu yakasında kadıköy'den moda'ya giderken dükkanlar var. onlarda da vardır. yani direk dükkan ismi vermeye gerek yok ki bilmiyorum da zaten. atlas pasajı'nda kesin vardır ama.

bi de siyah tişört konusundan ben de pek hazetmiyorum. insanların yaftalaması ayrı bi de niye hepsini siyaha basmak gibi bi zorunluluk hissediyorlar bilmiyorum. neyse.
  • tepedeki psychedelic adam  (16.08.09 01:34:05) 
[]

Tisortun uzerine kisiye ozel yapilan baski cabuk atiyor mu?

Ne tur baski yapiyorlar? Boyle kumasin uzerinde ince bir plastik tabaka varmis gibi olandan mi? O tur baski 2 yikamada dokuluyor cunku.




 
northern mariner e mesaj at sor, habire tişört sweat yaptırıyo kendine tishodan.

en net bilgiyi o verir.

en son baskı makinasının manualını indirmişti tishonun kullandığı :D
  • killerbee  (26.10.18 16:16:01) 
Tisho'dan zibilyon tane tişört bastırdım kendime, beyaz üzerine siyah bastırdım hep. Plastik tabaka varmış gibi olandan değil. Eline herhangi bir pürüz gelmiyor, dümdüz kumaş dokusu yani öyle pul pul dökülme yok. (Sanırım emprime deniyor)

Tishoyu tavsiye ederim.
  • yanginmerdiveni  (26.10.18 16:51:38) 
Tisho’dan yaptırdığım baskı 7 yıldır iyi durumda, sadece tişörtün yakası filan kötü oldu. Baskı gerçekten iyi.


  • medievalman  (26.10.18 21:12:52) 
Açıkçası tisho'nun baskı tipi dtg değil sublimasyon muhtemelen. Kumaşın üzerinde plastik bir tabaka yok.

Ancak geçen yaptırdığım kapşonlu tşhirt siyah renkti desenin baskıda problem yok ama dikdörtgen olarak önünde ve arkasında renk atması var (makineye oturduğu yer), muhtemelen sıcaklığı acayip arttırmışlar yada eklediğim alttaki videodaki gibi teflon kağıdı koymamışlar. Aynı deseni bastırdığım tshirtte problem yok. Baskısı fena değil.

Sublimasyon: www.youtube.com
DTG: www.youtube.com

@killerbee :D :D
  • Northern Mariner  (26.10.18 22:10:12 ~ 22:12:07) 
[]

çamaşırları makineye ters çevirip mi atıyorsunuz

bazılarının kılavuzunda ters çevirip yıkayınız diyor ve benzer renktekilerle yıkayınız diyor.

1-mavi tişörtü pembe ile yıkıyor musunuz mesela.
2-ters çevirip yıkıyor musunuz
3- ters çevrili şekilde mi asıyorsunuz

 
açık / koyu renklileri ayırabilirim onun dışında hayır.


  • anon1m  (24.09.22 17:12:23) 
çevirmekle her seferinde uğraştığım tek şey çoraplar oluyor ama tişörtü şortu pantolonu filan tersse ters düzse düz atıyorum direkt. baskılı tişörtlerde vs. belki sürtünüp aşınmasın diye mantıklı olabilir o kısmı iç tarafa almak onun dışında incecik kumaş zaten nasıl etkilesin temizliğini?
renk ayrımı yapmıyorum her şeyi tek seferde yıkıyorum boya akması vs. olmadı siyah yeşil mavi vs. çamaşırlarla onlarca kez yıkandığı halde beyaz tişörtlerim hala beyaz.

  • konetsu  (24.09.22 17:19:14) 
2 ve 3: ters çevirip yıkarım ve ters asarım.
1: Mavi ile pembeyi birlikte yıkamam. Benzer renkleri birlikte yıkarım.

  • pro9it9is9  (24.09.22 17:40:24) 
Özellikle baskılı tişörtleri ve kotları makineye atarken ters çeviriyorum, yine ters asıyorum.

Açıklar, koyular ve siyahlar olarak ayırıyorum. Koyu renkli ve yeni giysileri özellikle ayırıyorum, en çok boya akıtma riski onlarda var.
  • kobuzchu kiz  (24.09.22 17:45:20) 
1. Hayır
2. Evet
3. Evet
  • black holes in the sky  (24.09.22 18:04:45) 
@konetsu, ben çorapları özellikle ters çevirmeden atıyorum. Kirli kısmı dışta kalsın da temizlensin istiyorum. Bana değen değil de yerlere değen kısmı çok daha kirli oluyor.

@Shadow
1- Evet yıkıyorum.
2- Kıymet verdiklerimi ters çeviriyorum, diğerleri nasıl denk geldiyse.
3- Makineden çıktığı şekilde asıyorum. Gömlek, tişört gibi askıya asılabilecek şeyler varsa onları önce askıya geçirip o şekilde kurutuyorum. Bazıları bu şekilde ütü gerektirmiyor, ütü gerektirenler için de işler çok kolaylaşıyor.
  • michael_knight  (24.09.22 18:13:47) 
Ben direkt üstümden çıkarırken ters çevirerek çıkarıp atıyorum kirli sepetine.

Renklere dikkat etmiyorum eğer beyaz yoksa. Beyazları ayırıyorum.

Ters çevrili şekilde kurutmaya atıyorum, çıkarınca da düzeltip katlayıp koyuyorum.
  • akhenaten  (24.09.22 18:51:46) 
1. Mavi ve pembeye bagli. Toz mavi ve toz pembeyi acik renklilerle beraber gayet yikarim. Beyazlar, acik renkliler ve koyu renkliler olarak ayiriyorum genelde.
2. Sevdigim bi kiyafetse ters ceviririm, artik umidi kestigim bir seyse nasil denk gelirse.
3. Makineden nasil ciktiysa aynen asiyorum.
  • summer timetable  (24.09.22 19:26:28) 
Valla ben ters cevirmiyorum olduğu gibi atıyorum makineye. İçeride her yerinin ıslanıp yıkandığı, mıncıklandiğı bir makinede bu çevirme olayı bana pek mantıklı gelmiyor açıkçası.
Sadece renkli/ beyaz diye ayırıyorum. Yani mavi ve pembe tişörtü birlikte yıkıyorum.

  • Amaranta ursula  (24.09.22 20:49:42) 
1- beyazlar, açık ve koyu renkliler olarak 3'e ayırıyoruz.
2- kendi kıyafetlerimden her şeyi ters çevirip sepete atıyorum. Ters çevrilmeyen kıyafetler iyi yıkanmıyor.
3-ters şekilde asıyorum.
  • sevilen progressive türkücü  (24.09.22 22:20:10 ~ 22:35:09) 
Yıkarken tersse bile düz çeviriyorum. Asarken çorap dahil hepsini ters çeviriyorum.
Renkleri solabilir diye korkuyorum.
Ayrıca astığım yerden alıp alıp katlıyorum, astığım yerden direkt sepete toplamıyorum. Kırışıklık daha az oluyor böylece.

Hatta çamaşır konusunda öyle takıntılıyım ki. Mesela makinadan çıkanları elimle dakikalarca düzeltiyorum ütülü formu veriyorum, asarken mandal kullanmıyorum.
Yünlüleri tek tek elimle ütüleyip koltukların üzerine serip kurutuyorum.
Daha bir gün asmadım. :)
Çok kullanmadığımız bir oda var renklileri kışın oraya yazın kapalı balkona asıyorum camı kapıyı açıp kurutuyorum. Havasız ortamda bırakmıyorum. Astım rinkine karşı.
Beyazları yazın açık balkona asıyorum ama takip ediyorum sürekli zaten güneşte erken kuruyor. Kuruyanı direkt toplayıp katlıyorum.
Çamaşırın renginin solmasına tahammülüm yok.
  • kirmizipilotkalem  (24.09.22 22:23:23) 
Renkler hiç umrumda değil, zaten açık renkli şeyim yok pek.
Ters çeviririm genelde.
Asarken düz asarım.
  • hedep  (25.09.22 14:25:10) 
Asarken ters şekilde asmak sıkıntı değil mi. tene değen şeye toz vs gelecek. üstteki komşunun attığı bir şey


  • ShadowOfMoon  (25.09.22 21:40:29) 
[]

T-shirt

Merhaba arkadaşlar.Benim sorum şöyle ki acaba istanbulda baskı için düz renkli(siyah,lacivert,mavi vs. vs.)tişört satan yerler var mı?




 
özalitlerde ve fotoğrafçılarda baskılı tshirt yapıyorlarya.. baskı yapmadan almak isteyebilirsin belki. bilemedim. yada sorarsın nerden alıyorsunuz düz t shirtleri diye


  • Angelismeee  (09.06.11 11:46:40) 
www.tish-o.com.tr

burdan düz renkte baskısız olarakta tişört alabilirsiniz.
  • Deathklaat  (09.06.11 12:13:26) 
bershka


  • lorenzen  (09.06.11 12:38:20) 
H&M
C&A

  • pyro clustic flow  (09.06.11 13:57:00) 
adetli arıyorsan imalat yapabilirim


  • nzmcnr  (09.06.11 22:25:31) 
[]

eski baskı doları ne yapayım?

mükellefim dolarla ödeme yaptı. içinde de eski baskı 200 dolar var.

eski baskı dolar banknotları hala tedavülde ve geçerli. lakin çok yıpranmamış olduğu halde bankanın para sayma makinesine takılıyor. oğlana açtığım bir dolar hesabım var, makineden geçmeyince hesaba yatıramadım. dövizciye gittim, onun da makinesinden geçmedi. bankacı ayrı kontrol etti, dövizci ayrı kontrol etti, sahte değil ama makineden geçmeyince bankacı diyor hesaba yatıramam, dövizci diyor değiştiremem, bozdurmak istesen bile bozmam.

amacım bozdurmak değil, hesaba yatırmak.

ne yapayım ben şimdi bunları? kızılay'da akşam vakti çıkan döviz işportacılarına götürdüm, 100 liraya yenisiyle değiştiririm dedi. yani 200 dolar alıp yine 200 dolar verecek, bunun için 100 lira istiyor. çarem kalmazsa böyle bir şey yapacağım, en azından satıp geri alacağım ama başka bir şey önerirseniz onu yapayım.

 
merkez bankasinin boyle bir hizmeti vardi diye hatirliyorum


  • cairo  (01.03.22 15:22:36) 
Yurtdışına çıkıyorsanız saklayın orada kullanın. Zaten hesaba atıyormuşsunuz. Ben burada yarım milimetre yırtık var diye, kırışık diye almadıkları dolarları euroları hep dışarıda harcıyorum. Ya da giden birine satın.


  • rosencruz  (01.03.22 15:22:52) 
eski baskı dediğinizin görseli var mı? bende de bir miktar dolar var huylandım şimdi.

edit: görsel için teşekkürler.
  • lazpalle  (01.03.22 15:26:53 ~ 16:41:19) 
@rosencruz kaç senesi baskı bilemem de bana bu dolar eski deyip döviz bürosunda bozmamışlardı avrupada.


  • patronaj1  (01.03.22 15:38:53) 
@patronaj1

Ben berlin'de sağı solu hafif yırtık dolar ve euro'yu çekinerek götürmüştüm kadın gülmüştü. ne var bunda demişti. herhalde bizde çok abartılıyor bu dövizin gıcır olma muhabbeti. seri olarak eskiliği bilemem de benimki daha ziyade paranın aşınması ile alakalı bir yorumdu. sanıyorum euro'ya daha toleranslılar kendi paraları olduğundan.
  • rosencruz  (01.03.22 15:42:42) 
eski baskı dolar dediğim şundan: i.ytimg.com

biri 1999 yılı, biri 2006 yılı baskısı. makineye takılan sadece bir tanesi ama hangisi bilmiyorum.

yurt dışına çıkmıyorum.
  • kibritsuyu  (01.03.22 16:04:33) 
bazi atm'lerden dolar yatirilabiliyor. bir de oradan hesabiniza yatirmayi deneyin. muhtemelen kabul etmez ama ya ederse :)


  • exlibris  (01.03.22 16:05:09) 
Kamu bankasındaki para sayma makinesinden geçmedi ise tedavülde değildir. Tedavülde olup olmadığını TCMB den bilgi alabilirsiniz. Ülkelerin merkez bankaları tedavülden kalkan banknotlarını birbirine bildiriyor.


  • digits  (01.03.22 17:27:07) 
amerikan dolari banknotu cogu para biriminin aksine tedavulden kalkmaz. elindeki gercek bir dolarsa isterse 100 yillik olsun hala gecerlidir. tabii 100 yillik dolarin koleksiyon degeri uzerindekinden daha fazla da olabilir duruma gore. ama o kadar eski bir dolari bozdururken banka gercekligini dogrulamasi gerekir onun icin gerekli onlemleri alir. ama sonuc olarak her turlu gecerlidir. amerikanin artik basmadigi yuksek birimli dolarlar var mesela 500 dolar 1000 dolar vs. onlar bile gecerli elinde varsa. o yuzden "100 lira veririm" diyen dolandiricilara ragbet etmeyiniz.

99 - 2006 falan hele gayet yeni dolarlar bu arada. makineden gecmemelerinin bir sebebi olmali. sahte olma ihtimalini nasil eliyorsunuz?
  • robokot  (01.03.22 17:36:27 ~ 17:40:34) 
Ulusta Altınkaynak dövize bir sor Hocam, alıyorlardı geçen yıllarda 8 tane bozdurdum. Hala da var elimde. Bende işkillendim şimdi:)


  • primetime  (01.03.22 19:31:59) 
Bence bankadaki elemanla ilgili biraz başka gün gidip deneyebilirsin yada başka şube başka banka deneyebilirsin sorumluluk almak istememiş gibi bana. 2001 tarihli filan vardı geçen hafta bozdurmuştum hatta desteden bir tanesinde bant mı çizik mi ne vardı müdürüme sorayım dedi sordu sorun yok dedi aldı


  • kararsızataletfilozofu  (01.03.22 21:53:46) 
100 doları 100 liraya almak mı??? çok büyük kazık

ben hem eski hem de lekeli dolarları yüzde 10 düşük fiyata bozdurmustum döviz bürosundan. kapalıcarsıda rahatlıkla yapabilirsin
  • dafuq  (01.03.22 22:19:55) 
özel bir durum yoksa 200 doların hesapta durmasıyla nakitte durması arasında çok büyük bir fark olmaz. en basit getiri enstrümanı olarak dolarda vadeli mevduat faizi bile yıllık %1'in altında, işe yarar bir faiz getirisi de yok.

dolayısıyla bankalar ve döviz büroları kabul etmiyorsa ve gerçek olduğuna eminseniz elinizde dursun derin. malum, amerikan doları bundan çok daha eski basımların bile tedavülde olduğu bir para birimi. tedavülden kalksa bile büyük ekonomiler kendi paralarının karşılığını bir şekilde verirler. mesela euro'ya geçmelerinin üzerinden 20 yıldan fazla vakit geçmiş olsa bile almanya'da hala eski alman marklarını merkez bankasına veya bankalara götürdüğünüzde geçiş zamanı sabitlenmiş bir kur üzerinden euro'ya çeviriyorlar. belki ona bile gerek kalmaz, gün gelir oğlan yurtdışına gider, cebine harçlık olur.
  • kaportaci mahmut  (01.03.22 23:08:16) 
@digits: az bir şey yıprandığı için makineden geçmiyor. tedavülde olduğunu bankacı da, dövizci de doğruladı.

@robokot: sahte olma ihtimalini ben elemiyorum. götürdüğüm bütün bankalar, döviz büroları, hatta mesai saatinden sonra sakarya döviz'in önünde işportada döviz satan adam bile sahte olmadığı konusunda hemfikir. elle, gözle, mor ışıkla, bakılması gereken her türlü cihazla bakılıp sahte olmadığına emin olunuyor, ama "ben bunu başkasına satamam" gerekçesiyle, hele bir de yıpranmış diye para sayma makinesinden geçmeyince kimse almıyor.

işportacı dolarları değiştirmeye 100 lira isteyince dedim banknot değiştirmek yerine gidip bozdurayım, sonra başka dövizciden de geri alayım. aradaki alım satım makası 15 kuruş, 200 dolarda 30 lira zarar ederim dedim, bozduramadım da. bildiğin resmi döviz bürosu "10 dolar keser 190 dolar sayarım" dedi bozdurmak isteyince.

adamlar resmen tedavülde olan ve sahte olmadığından emin oldukları doları ne hesaba yatırıyor, ne türk lirasına çeviriyor.

@kaportaci mahmut: özel sebebi şu. oğluma açtırdığım bir dolar hesabı var. kumbarasında birikenleri, bayram harçlıklarını falan yıllardır azar azar dolar alıp o hesaba atıyorum. arada kendim de ekliyorum çaktırmadan. dedim ödeme almışken eski banknotları da oraya yatırayım, hem eskilerden kurtulayım, hem çocuğa birikim olsun.
  • kibritsuyu  (01.03.22 23:10:59 ~ 04.03.22 13:16:45) 
[]

Stencil tshirtü

Stencil vb. tarzlarda, kumaş boyasıyla kendi baskılarımı uygulayacağım, 5-6 belki 10 düz beyaz, pamuklu tshirt almak istiyorum. Uygun fiyata nerden bulabilirim kadıköy'de acaba sevgili nazgüllerim?




 
boğa'nın aşağısındaki çetinkaya'nın karsısındaki sokakta (çilek sokak ,vişne sokak fln)
orada sadece düz beyaz kadın erkek tişörtleri satan bir dükkan vardı.
fiyatlarını bilmiyorum ama bu tarz baskı işleri için satıyorlar,o yüzden pahalı değildir diye tahmin ediyorum.
ama kalitelerini bilmiyorum.

bir de defakto'da,lc waikiki'de basic kısmında beyaz erkek tişörtleri bulabilirsin ucuza.
ben indirimde 9.90a almıştım baskı için kullandım,gayet güzel oldu.
www.defacto.com.tr
  • demoniclewinsky  (04.02.15 14:22:23 ~ 14:23:17) 
çok teşekkür ederim!


  • goks  (05.02.15 01:44:43) 
:) rica ederim.


  • demoniclewinsky  (05.02.15 10:02:07) 
[]

sade düz t-shirt arıyorum.

sade düz üzerinde baskı olmayan t-shirt arıyorum ama bulamıyorum. 30 yaşından sonra üzerimde kedili hard me fuck tshirtlerle dolaşmak istemiyorum. nereden bulabilirim?




 
Kotonun oluyor düz renk tişörtleri. Kaft da satıyor sanırım ama biraz tuzlu fiyatlar.


  • necron  (13.06.18 04:18:49) 
koton, defacto vb.


  • kaybeden adam  (13.06.18 04:20:00) 
H&M de gayet uygundu basic tisortler.


  • lata  (13.06.18 04:37:24) 
Her markada var nasıl bulamıyorsunuz anlamadım. Para çoksa Lacoste, değilse Zara, hiç yoksa Mudo vs.


  • i was made for you  (13.06.18 04:41:57) 
decathlon


  • orpheus  (13.06.18 04:42:05) 
Dechatlon kesinlikle


  • kisa  (13.06.18 08:29:34) 
oxxo


  • cevahir  (13.06.18 08:39:58) 
Erkekseniz kesinlikle H&M.


  • pike  (13.06.18 10:08:47) 
Dekatlondan tanesi 14 liraya aliyom ben.


  • yukselen gunes evi  (13.06.18 10:41:07) 
H&m ama sanırım bu markanın bi kaliteli bi de kalitesiz ürünleri var. Biri daha pahalı hehe. Ona dikkat et


  • selamun aleykum kitty  (13.06.18 11:31:25) 
kaft iyidir. "hard me fuck" kadar güzel baskılı tshirtleri olmasa da baskılılarına da bakın derim.


  • Apocalypse  (13.06.18 11:33:42) 
Herkes yazmış zaten de Koton, Defacto, Colin's gibi mağazalarda bulabilirsiniz. Göremezseniz beyzik tişört diye sorun.


  • taktikmaktikyokbambambam  (13.06.18 14:03:24) 
[]

Erkek giyim-kuşam markası

Siyah, gri, füme, koyu yeşil, haki, kahverengi, lacivert, ve tonları gibi renkler tercih ediyorum.Baskılı tişört genellikle giymem,, düz renk bisiklet yaka koyu renk tişört tercih ederim.Çift cepli koyu renk gömlek,kargo pantolon, koyu renk kanvas,kot, vs. altına da bot veya koyu renk spor ayakkabı türevi giyerim genellikle.
Hatta genelde giyimimi fazla ''outdoor'' veya askeri tarzda bulurlar.

Supernatural izleyenler bilir, Dean Winchester'ın giydiği hemen hemen her şeyin hastayım.

Soru şu, Türkiyede bu giyim tarzına en yakın ürünleri satan mağaza hangisi?

Bir de, kaliteli kumaşlı basic tişört alabileceğim bir internet sitesi var mıdır?

 
ahanda ben. takip


  • freetakilir  (11.04.16 22:40:30) 
reis tarzın tam amele tarzı.


  • Alt4y  (11.04.16 22:47:47) 
Dean winchester kadar yakışıklı mısın :(


  • ambrosia  (11.04.16 22:50:34) 
Ya tarz biraz da kişinin kendi zevk ve rahatlık meselesi, ben kendime yakıştırıyorum. Bende dar paça kırmızı pantolon giyen hipsterlardan hoşlanmıyorum mesela.

Kendi yakışıklılığıma objektif yorum yapamam.

Neyse marka söyleyin lütfen, genç Winchesterlar yardıma muhtaç :(
  • utkumon  (11.04.16 22:52:36) 
bu dediğin basic tişörtler için kaft var, imnotbasic var.


  • olutaklidi  (11.04.16 23:06:47) 
en büyük olayı ceket-montları. ben 2-3 sene önce loft'tan almıştım bi tane, bizim ortamlarda dean montu denir hatta o kadar onluk bişey. içine daha basic bi oduncu gömleği, çok desenli olmayacak. sıcak havalarda mont çıkar, o gömleğin içine düz koyu renk tişört gelir. altına slim fit gibi ama paçaları tam dar olmayacak bir kot, mümkünse gri.

bunlarına arasında bulması en zor ceket tarzı montlar. kot olsa da olur ama daha kalıplı şeyler olsa daha iyi. loft'a uzun zamandır girmedim ama olabilir, oraya bak. colin's bir ihtimal, american casual tarzı satış yapanlara bak.
  • baba jo  (11.04.16 23:27:43 ~ 12.04.16 07:46:00) 
decathlon, levis 506 ve 504, wrangler'ın modelleride olur, paraya kıyarsan northface ve colombia, ayakkabıda yds, decathlon, basic tişörtte www.barcin.com bundan ve bunun yakalısından aldım memnunum.


  • kyha  (11.04.16 23:35:59 ~ 23:36:43) 
[]

The Beatles, Led Zeppelin, Jimi Hendrix T-Shirt

merhabalar. yukarıda belirttiğim tarzda, mümkünse siyah üzerine beyaz baskılı "kaliteli" tişörtler istiyorum. özellikle, bazen Converse ya da Levi's serileri oluyor bu şekilde, internetten bu tip kaliteli bir tişört alabileceğim bir yer biliyor musunuz?




 
Tish-o


  • samterk  (23.04.10 19:46:23) 
valla hazır lafı açılmışen tish-o'ya yaptırdığım jimi hendrix baskılı tişörtümü gururla sunarım. tish-o'dan alacaksan da şöyle bir tavsiyem var. sececeğin penye türü kesinlikle likralı spor kesim olsun. zira diğer modellerin de kesimleri güzel ama kol kısımları bol. likralının kolları biraz daha dar ve bence cok daha güzel. baskı kalitesi, penye kalitesi zaten on numara.
www.resimupload.com

  • takus5  (24.04.10 13:03:27) 
[]

Şu Tarz T-Shirtler Gider Mi?

Selam,

Şu tarz t-shirtler satılır mı sizce? İçeriğe takılmayın, başka filmler de olabilir. Fan-Art şeklinde olsa?

i.hizliresim.com

 
Ben alırdım. Çogzel tişört.


  • l arrache coeur  (16.03.18 01:29:47) 
satılıyor zaten?

--

edit: @6 yas bıla bıla

sakin...satılıyor iş yapıyor bulunuyor anlamında dedim. kaldı ki bende de bir kaç tane var fan-art tishirtler..ne bu şiddet bu celal..
  • AlsterWasser  (16.03.18 01:36:38 ~ 02:39:45) 
Hocam "satılır mı sizce?" sorusundan "allahını seven biri çıkar da şu t-shirtlerden satıp bize güzellik yapar biz de alırız inş amin" çıkarımını mı yapıyorsunuz?

Alan olur mu satsak? Talep görür mü? Sevilir mi? Siz değil de mazallah, duyurunun diğer üyelerinden almayı düşünen olur mu?
  • 6 yasimdan beri metal dinliyorum  (16.03.18 01:41:33) 
Kesimi ve kumaş kalitesi, baskı kalitesi çok önemli. Babannemin tişörtü gibi olup dandik bir baskı ile haşır huşur ses çıkarır orası kalıp sabun gibi rahatsız ederse 5 kuruş etmez.


  • gozu acik sevisen yahudi  (16.03.18 01:44:11) 
Sanıyorum "satılyor zaten" diyen e zaten pop culture t shirtler yok satıyor ya hali hazırda demek istemiş.

Ben de ilk t shirt'ü görünce kafamdan öyle dedim zira.

Yani evet gider o tshirt'ler, baskıları stratejik seçerseniz it gibi gtmesi lazım kumaş kesim ve yaka tırt değilse.
  • hedep  (16.03.18 01:47:33) 
direkt afiş baskısı yerine fan art daha da gider. ben mesela the usual suspect hayranı, rocknrolla hayranı biri olarak direkt karakter-poster tişörtü giymem. aşırı poser bi havası var. ama genel olarak ne kadar satar bilinmez.

grup tişörtleriyle de ilgili aynı şeyi düşünüyorum. mesela serge gainsbourg t-shirti satan hiçbir mağaza yok. yurt dışında efsane t-shirtler var.
örnek: magik-city.co.uk

son olarak ikonik kişilerin giydiği t-shirtler de çok ilgimi çekiyor. mesela thom yorke no nein non t-shirti.
  • mind mischief  (16.03.18 03:36:56) 
[]

marka olmadan giyinmek.

merhaba ,son zamanlarda oldukça bu duruma takmış vaziyetteyim.artık adidas,nike,levi's vb. onlarca markadan bıktım.onların isimlerini ve saçma sapan baskılarını üzerimde görmek istemiyorum.rahat aynı zamanda şık,tişörtler,kotlar vb. ürünler nerede bulabilirim ?




 
yeni tarz giyim mağazaları var gençler için, markaların replikaları genelde ama kaliteli şeyler olabiliyor, illa marka değil şık, markasız ve kaliteli şeylerde olabiliyor tabi. neredesiniz?


  • 05  (11.05.12 02:50:46) 
yeşilköy veya bahçeşehir pazarı


  • skywalkeremre  (11.05.12 02:51:53) 
istanbul'dayım.


  • sofiane-leni mujovic  (11.05.12 02:52:47) 
bazı markaların zaten hiç baskısı olmayan ürünleri var bu gün aldım daha ltb collezione gibi yerlerden aldım hiç baskısız şeyler istanbuldaysan bi mertere güngörene uğra derim


  • asil123  (11.05.12 02:53:14) 
kadıköyde, opera pasajı veya ara sokaklardaki mağazalar uygun. genelde italian co. diye geçiyor bu tarz mağazalar. avrupa yakasında bakırköyde, istiklaldede var bazı yerler. ama anavatanı merter, güneşli tabi. kendi yaşadığım semtte 4-5 dükkan var bu tarz


  • 05  (11.05.12 02:55:42 ~ 02:56:28) 
pazar malı olmak zorunda değil.marka olarak da pull and bear seviyorum mesela.sade ve rahat tişörtleri var.

(git:www.pullandbear.com )
(git:www.pullandbear.com)

bunlar gibi amblemini taşımak istemiyorum sadece istisna olarak olabilir marka.enteresan ve orjinal şeyler.aldım çokta rahatlar.
  • sofiane-leni mujovic  (11.05.12 02:57:42) 
semt pazarı.

geçen biraz erik almaya gittim herifler levi's satıyorlar lan... 501 falan.
şaşırdım.

gidersin alırsın eline bir makas dikiş yerlerine gire gire sökersin markasını.

ucuza kaliteli çakma alırsın. markasız.
  • kalpteki delik  (11.05.12 03:17:24) 
cumartesi günleri kurulan dev pendik pazarını tavsiye ediyorum. sahilde özel bir alana kurulu. ve o kadar büyük ki, birkaç saatte ancak bitirebiliyorsun dolaşmayı. çeşit çok, her kalitede ürünler bulmak mümkün..


  • holy diver  (11.05.12 09:59:00) 
mudo


  • sli  (11.05.12 09:59:11) 
[]

Görsel tasarımlarda telif hakkı

Merhaba,


Geçen kadıköyde bir mağazaya girdim, la casa de papel'den harry potter'a kemal sunaldan marlyn monroe ya baskılar, kupalar, bardak baskıları bir çok şey vardı. merak ettiğim telif haklarında bir sıkıntı olmuyor mu? game of thrones falan vardı. internette de bir çok böyle satış var.

bir de mesela atıyorum bobiler de bir şener şen vecihi tasarımı var. bir arkadaşım 7 farklı oynama yaparsan teklif hakkı olmaz gibi bir şey dedi. böyle bir şey var mı? yani adamın biri vecihiyi çizmiş ben onu atıyorum tişört yapıp satsam oluyor mu çünkü hakları korunduğuna dair bir uyarı yok internette her yerde mevcut. ya da 7 farklı değişiklik yaptığım da kalkıyor mu?

merak ettiğim ve bilgilenmek istediğim için soruyorum. teşekkür ederim.

 
youtube dan fikrim var biraz. ürünü direkt kullanamıyorsun ama commentary, quote veya editing gibi içeriklere oturttuğun zaman kabul oluyor. yine de öznel bir karara ihtiyacı olabiliyor anlaşmazlıklarda.

dijital baskı sanatlarında durum nedir tam bilmiyorum.
  • sttc  (22.09.18 14:18:19) 
"Fikri haklar hukuku" hakkında biraz araştırma yapabilirsiniz. "Yedi yeriyle oynadım, benim oldu" gibi bir şey yok tabii, o saçma. Saydığınız dizilerin, karakterlerin, filmlerin vs hak sahipleri zaman ayırıp dava açarlarsa çok ciddi tazminatlar alabilirler ama işte Warner Bros bakacak görecek de gelip Kadıköy'deki mağazanın peşine düşecek, zor.


  • kobuzchu kiz  (22.09.18 15:39:58 ~ 16:16:36) 
amerikada olsa öttürürler ama türkiye ile uğraşmıyor çünkü pazar küçük


  • cedex  (22.09.18 15:46:11) 
2016 yılında LeBron James, Kobe Bryant ın dövmelerini yapan dövmeci NBA 2K16 oyununu dövmeleri ücretsiz kullandığı için dava etmişti. Aslında oyun firmaları gerçek sporcuları kullanabilmek NBA'a telif ödüyor ama NBA'la yapılan anlaşma dövmelerin telifini kapsamıyormuş.


  • zombi  (22.09.18 22:47:24) 
[]

sorum erkeklere: en severek giydiğiniz şey?

sb.
markasını ve neden çok sevdiğinizi belirtirseniz sevinirim.

örnek :
"north face'ten mont almıştım kaz tüyü olanlardan. inanılmaz sıcak tutuyor, üstelik de yağmur geçirmiyor"
gibi.
hatta internetten fotoğrafını da bulup atsanız ne süper olurdu :) ama üşenirim derseniz canınız sağolsun.

ayakkabı, mont, kazak, pantolon, tişört vs her türlü giyim eşyası olur.

teşekkürler şimdiden!

 
isr, Aksaray Ender den mont almıştım 130 liraya. İnanılmaz kaliteli ve sıcak tutuyor. aynısının üzerine lacoste logosu koysan 800 en satarsın.


  • mayeskuel  (14.01.17 12:47:38) 
Bende şapkalı, fermuarlı bordo GAP var. 3 senedir acayip severek giyiyorum. Rengi attı. Gevşedi. Sündü. Ama giyiyorum.

www.gap.com

Şunun bordosu. Bi ara da bunu alıp 3 sene giyeceğim.
  • nickini vermek istemeyen uye  (14.01.17 12:55:50) 
yıllar önce pazardan beş TL'ye siyah renkli, run dmc baskılı çakma adidas tişört aldım. böyle kalınca, likralı bir kumaşı var. giydiğim hiçbir tişört üzerime onun gibi oturmadı, onun kadar yakışmadı.

bir sürü adidas mağazasına götürdüm aynısından ya da kesimi, kumaşı filan bunun gibi olan şeyler var mı diye, bulamadım.

yüzlerce kez yıkanmasına rağmen soldu moldu ama ölmedi. hala evde duruyor, yatarken giymelik tişört yaptım.
  • filteria  (14.01.17 13:04:59 ~ 13:06:06) 
Zamanında H&M'den 3-4 çift kışlık çorap almıştım. Her kış değişmeyen favorim olmuşlar. Hala aynı kumaş formundalar ve gram renk atması yaşatmadılar. Bot içinde bile terletmiyorlar.


  • ziv zulander  (14.01.17 13:11:07) 
Training ayakkabısı aldım. Markadı adidas. Çok rahat çok memnunum zevkle giyiyorum.


  • cahs  (14.01.17 13:15:37) 
Gömleklerim canım benim canım benim diye severim oduncu gömleklerimi, 3 senelik jack&jones'um aralarında bi tane.

6 sene önce debenhams'tan aldığım, üzerindeki hulk figürü çok iyi dizayn edilmiş hulk tişörtümü de çok severim. artık ölüm döşeğinde ama giyemesem de kıyamıyorum.

en favorim ise 4 sene önce loft'tan aldığım "dean" montum. Dean winchester'ın giydiği tarz bi mont; normalde taşıyamam mont üzerimde ama bu cuk oturuyor seviyorum baya. Göz rengimi de ortaya çıkarıyor, heheh.
  • baba jo  (14.01.17 14:01:25) 
prezervatif


  • tiarwain  (14.01.17 14:01:50) 
çok var. o sebeple giymekten fiyat performans ürünü olduğu için keyif aldığım bazı giyecekleri yazayım.
evde giydiğim ve zamanında carrefour'un kenarda köşede kalmış giysi satan kısmından aldığım kappa eşofman takımı.
almanya'dan sıradan bir alışveriş merkezinde 6,99 euro'ya aldığım polar. ki inanılmaz rahat bir kumaşı var 2 tane almış birini hediye etmiştim. hala keyifle giyiyorum.
columbia kaymaz taban özellikli bot. yurt dışından 90 TL'ye denk gelen bir fiyata almıştım. kayarak düşmekten korktuğum günlerde güvenle giyerken daha bir mutlu oluyorum.
londra'dan uygun fiyata aldığım bir berghaus pantolon. markayı bu pantolonla tanıdım. böylesine kaliteli bir marka olduğunu bilmiyordum. üstümde hoş durduğu için almıştım o anda.
liste böyle uzar gider. benim için bunlar genelde hep f/p ürünleri ondan severek giyiyorum sanırım.
  • o ben degilim  (14.01.17 14:17:05) 
lacivert barbour mont (www.lidyana.com)
gri zara kot pantolon (www.binkelam.com )

çok yakıştığını düşünüyorum.
  • papillon7  (14.01.17 14:20:25) 
marka adı veremeyeceğim ama arkadaşıma sordum: "külotlarım çünkü çıplaklığımı ilk o örtüyor. bir de çoraplarımı giymeyi çok seviyorum" dedi. karşımda ve bir acayip bakıyorum şu an ona aefgasdj.


  • havana  (14.01.17 15:04:08) 
deri ceket siyah,

derim marka, kahramanlar izmir dei atölyeleri üretimi. bildiğin 90'lı yıllar rocker kıyafeti. havalar oralama derecede ise zevkle giyiyorum.
  • rain when i die  (14.01.17 15:21:32) 
kanmucuk +1


  • eksisozluk kullanici sozlesmesini okudum  (14.01.17 15:33:25) 
[]

Annemin, gelinini evden kovması. Benim her şeye sırtımı dönmem.

Biraz uzun olacak kusura bakmayın. Genel olarak içimi de dökeceğim. Olay 3 ay önce falan yaşandı. İnsanlar detay bilmeden annedir, haklıdır, bir şey görmüştür falan diyor ama detay bilince de öyle denilecek mi yoksa ben mi yanlış düşünüyorum merak ediyorum.

Şimdi öncelikle annemdeki sıkıntının temeline inmem ve ondan biraz bahsetmem gerekiyor. Kendisi öğretmen. 5 kız kardeşler. Hepsi okumuş. Babaları, yani dedem de sınıf öğretmeniymiş. Anneanne hemşire. Yani baktığınız zaman okumuş bir aile denilebilir.

Fakat dedemin yaşantısı, anneannemde nasıl bir rahatsızlık uyandırdıysa, bu bütün kızlarına farklı boyutlarda, farklı şekillerde yansımış durumda. Ve bu yaşantı, anadoluda çok da farklı bir erkek yaşantısı değil.

Nedir bu, dedem insanlara ziyafet vermeyi, yardım etmeyi, ağırlamayı, yemeyi içirmeyi seven bir insanmış. Yaşadıkları ilçede az da olsa tanınır, sevilirlermiş. Fakat dedem 5 kız büyütse de, o döneme göre eve de bir şekilde baksa da.. paraları bir şekilde yemiş etmiş, ihtiyaç olduğunda da anneannemin paraları da istemiş, onda da para bırakmamış. Vefat ettiği ana kadar dönüp baktığımızda, gayet zevkli bir hayat yaşadığını söyleyebilirim.

Babaannem de hep yakınır, bu dedeniz/babanız herkese yardım etti, herkese para dağıttı. Hocam acız diyene verdi, sefiliz diyene verdi, o verilenler geri gelmedi. Borç alanlar da gittiler kendilerine ev araba aldılar. Biz sonra parasızlığımızla kaldık vs. diye. Daha detaylar var da işte genel itibari ile durum böyle. Ve şuanki durumu da öyle çok kötü değil. Sadece içerisinde hep yaşayamadıklarının, olmadıklarının acısı var.

Şimdi bu dedemin bonkörlüğü mü denir iyi niyeti mi saflığımı artık ne ise.. Ders niteliğinde evde anlatıldığı için, "insanlar hep kötüdür, insanlar hep kullanırlar, aman paralarınızı dağıtmayın, aman paralarınızı harcamayın, aman şöyle biriktirin, kendinizi kullandırtmayın, ben tutamadım aman siz tutun" tarzı söylemler ilmek ilmek çocuklara işlemiş. Şimdi bu belli bir boyutta güzel bir farkındalık. Fakat nasıl tesir etti ise kendi aralarında dahi para mevzusu olduğunda kimse kimseye kolay kolay bonkör davranamıyor. Versem mi vermesem mi diye düşünüyor. Ne vericem o bana şöyle şöyle yapmıştı, versem ne olacak eşine yarayacak vs. gibi fitne fücur öz kardeşler içerisinde bile olabiliyor. Birbirlerinin mallarına karşı çekememezlikleri de zaman zaman olabiliyor. Birbirlerine gelip gitmeleri bile benim X im var o yüzden bana geliyorlar tarzında bile olabiliyor. Ama sorsan muhabbet ortamında herkes çok iyi niyetli, herkes birbirinin iyi niyetini ister falan fıstık.

Fakat bu huyların en fazlası da annemde vuku bulmuş. Yani tüm hayatını etkileyecek kadar. Babamla annem ben 2 yaşındayken, 2-3 yıllık evlilerken falan anlaşarak ayrılmışlar. Ben 27 senedir annemle yaşıyorum. İkisini de görüyorum, ikisi de birbiri hakkında pek kötü bir şey söylemese de, bu tarz olaylar olduğunda babama sorduğumda şey dedi, biz evliyken teyzen ziyarete gelmişti başka bir şehirden. Ben de otobüs biletini almıştım. Annen 2 gün ağladı sen niye alıyorsun onun parası mı yok, yok gibi gösteriyorlar sen de kanıyorsun vs. diye. Bu sadece bir tanesi gerisi sen düşün dedi. Ben de şaşırdım ama tahmin edebiliyorum dedim. Veya mesela evi birlikte borçlanarak almışlar, ev annemim üzerineymiş. Babam zaten ben onun hiç bir şeyini istemezdim istemedim de zaten ama annen gitmiş evi annesinin mi ne üstüne yapmış ayrılmadan önce dedi.

Benim gördüğüm de mesela annem evde pahalı bir yiyecek falan varsa annesi babası kardeşi veya normal misafir fark etmez, saklama huyu da var. O yüzden şöyle biraz geniş baktığımda, bu durum aile içinde biraz normal karşılansa da durum çok ciddi.

Tek sevdiğim yani, bir tek oğlu var, benden pek bir şey esirgemediği. Sağ olsun okuttu, ihtiyaçlarımı karşıladı, yurt dışı gördüm, kendi başına evini arabasını aldı falan. Kendi mesela gezmez. Para gidecek diye. Arabaya binmez, eskiyecek veya benzin alınacak diye. Arkadaşlarına gitmez, onlar da bana gelecek bir de bişeyler mi hazırlıycam diye. (Küçükken aile evinde köle gibi çalıştırılmış, o yüzden sevmiyormuş ev işlerini) Bunlar yüzünden yalnız ölecekmiş gibi geliyor 3-5 mal varlıkları içerisinde.

Ben 18 yaşındayken falan evlenmeye karar verdi. şuan 27 yaşındayım. Babam öğretmendi fakat annem kendi halinde, iyi niyetli lise mezunu bile olmayan, öyle durumu da çok iyi olmayan bir adam buldu evlendi. Hiç karışmadım. Annem güçlü, dominant bir kadındır. Daha önce görüştükleri de oldu eğitimli veya maddi durumu çok iyi olanlar fakat bana şey dedi, karışmasındansa, küfretmesindense, şiddet uygulamasındansa böylesi daha iyidir. Yani demek ki sözünü geçireceği birini arıyor.

Fakat zaman sonra gördüm ki annemde ne aşk var ne bir şey. Adamı sadece evin ihtiyaçlarını görsün, motoruyla sağa sola getirsin götürsün, ben bir yandan kendi yatırımımı yapayım, maaşıma hiç dokundurtmayım, oğluma harcayım veya işte evde ses olsun diye seçmiş. Ki sesinden de rahatsız gerçi de neyse. Biraz pısırık da bir adam. Annem parmağında oynatıyor. Ayrı yatıyorlar falan nerdeyse ezelden beri. Adam bu tarz durumlardan, baskılardan, annemin onu arkadaşlarından uzaklaştırmasından falan şikayetçi fakat ben aşık oldum da evlendim diyor. Neyse ki önceden biraz kötü bir evde kirada otururken şimdi daha güzel yerlerde oturuyor falan.. bunların annemin cümleleri daha ne istiyor diyor. O yüzden idare ediyor sanırım. Ben olsam 5dk durmam içeride ve dışarıda o kadar ezildiğim bir yerde ama artık aşk mı var çıkar mı bilmiyorum.

Şimdi böyle bir ortamda, anneme kendi annesi ve kardeşleri diyor ki oğluna bu kadar harcama, kendine tut, kendin gez, kendin harca fakat ama annem imkanı yok öyle bir şey yapamaz. Ben olmasam da yapamaz. Yine de söylenip duruyorlardı. Kafasını nasıl yedilerse, ben bu son olayda al her şeyin senin olsun dediğimde "bak gördün mü demekki sen de para var diye benim yanımdaymışsın, olmayınca gidiyorsun" diyerek, paranoyaklığını bana kadar düşürmüş, beni iyice hayretler içinde bırakmıştır.

Çok az da annemle ilişkime değineceğim; annem hem annelik hem babalık yapmıştır benim büyüme sürecimde ve arkadaş gibiyizdir. Öyle mıç mıç bir ilişkimiz yoktur yani kendisi de çocukken öyle sevilmediği için beni da nasıl seveceğini bilememiş ve öyle bir iletişim dili kuramamışızdır. Ama yine de sevildiğimizi, değer verdiğimizi biliriz. Ve ben anneme ilişkilerim dahil her şeyi anlatmışımdır. Daha doğrusu kendisi fazla burnunu sokmuştur küçüklüğümden beri. Biraz ayıp olacak ama mahalledeki dedikoducu teyzeler gibi kurcalamıştır. Kimle buluştunuz, ne yaptınız, nereye gittiniz, ne dedi, ne yediniz, kim ödedi, arabayla mı gittiniz, uzağa mı gittiniz, bak arkadaşlarını iyi tanı, sen onlara tatlı götürmüştün, onlar sana getire getire bir meyve suyu mu getirmiş tarzında artık kafayı yiyeceğiniz düzeyde bir burnunu sokma durumu oldu. Halbuki illa öyle gelen giden arası bir denge kurmaya çalışılsa bile başka türlü başka zaman zaten faydaları dokunuyor arkadaşlarımın. Ama işte bu sınırları ben koyamadım, suç bende de var fakat çevremde hiç erkek figürü olmadığı için sınırlarımı çizeceğim bir fırsat olmadı. Yani 4 teyze içerisinde büyüdüğüm, dayı olmadığı, amcama da uzak olduğum ve hiç kardeşim olmadığı için bu tarz durumlarda bir "erkek" gibi davranamadığımı, durumları iyi yönetemediğimi düşünüyorum. Fakat burada annemde de suç buluyorum, çünkü bu kadar detay onu ilgilendirmemeli. Yani annem bile olsan sana ne yani ben bir bireyim. Ben sana karışıyor muyum bu kadar da sen beni bu kadar yönlendiriyorsun.

Şimdi derdi ve niyeti kötü değil tabii ki. İnsanlar tarafından kullanılayım istemiyor iyi niyetli gördüğü ve küçükken kandırıp elinden şekerinin çok rahat alınabileceği bir çocuk olduğum için. Ama yöntemi yanlış. Benim de ayarlarımı bozar oldu. Kuruş hesaplar, arkadaşlarıma, kız arkadaşlarıma her şeyi bölüştürür hale geldim. Zaman zaman adım cimriye çıktı. Fakat çok içli, sessiz bir dönemim oldu büyürken. ve insanları iyi gözlemleyebildiğimi düşünüyorum. Yani kullanılma ihtimalim yüksek saf ve iyi niyetli bir çocukluk yaşadım fakat o an bir şey yapamasam bile sonra uzaklaşabilecek bir iradeye sahibim. Fakat annem hiç bir zaman beni öyle farkındalığı yüksek, bilinçli birisi olarak görmedi.

Üniversiteden beri annemin üzerimde bıraktığı bu travmalarla savaştım. Annem gibi yapsam, hiç arkadaşım kalmayacaktı. Hala daha ufak tefek etkilerini yaşıyorum. Sadece kulağıma küpe ederek, ama daha normal davranarak yaşıyorum.

Bir de şöyle bir şey var; dedim ya tüm ilişkilerimde sorar ne yaptınız falan diye. 17 yaşımdan beri hep ilişkilerim vardı. 1 yıllık, 6 yıllık, 1 yıllık 2 yıllık şeklinde.. Ve son ilişkilerimde şöyle kafayı yedirtecek bir durumla karşılaştım.

Mesela diyor ki kız sana hesap ödetiyor mu, elini cebine atıyor mu.. Genelde ben ödüyorum anne işte o 1 ödüyorsa ben 2 veya 3 ödüyorum diyorum. Diyor ki bu kız seni kullanıyor. Bak şimdi :)
Sonra başka bir ilişkim oluyor, yine soruyor. Diyorum ki o konuda çok iyi her zaman elini cebine atıyor, teklif ediyor, o ödemeye çalışıyor, ya o fazla ödüyor ya da eşit ödüyoruz falan diyorum. Bu sefer de diyor ki "e zeki kız tabi seni kafalamaya çalışıyor, elde edinceye kadar elinden geleni yapacak". Arkadaşlar kafayı yersiniz. Herkes mi kötü, herkes mi bizi kullanmaya çalışıyor? Benim seçtiğim insan, benim sevdiğim insan, beni düşünemez mi? böyle bir ihtimal yok mu? Anneme göre yok.

Kendileri erkeklere para harcatırken annelerine sormuş mu? Kendileri erkeklere para harcatırken erkekleri düşünmüşler mi? Bu noktada artık kimse kusura bakmasın, kişi kendinden bilir işi diyorum. Oraya gelicem tekrar.

Şimdi son ve ciddi ilişkime gelelim. Yazlık almıştık tatil beldesinde kendi halinde, kendi başına okumuş, kendi başına çalışmış, kendi ayakları üzerinde durabilen bir diş hekimi ile tanıştım. Flört döneminden sonra ciddiye bindi iş ve gelip gidiyor derken onda yaşamaya başladım.

İş ciddiye binince kendi kendime dedim ki, yahu hiç aklımda yoktu 30umda falan evlenirim diyorum ama ben artık ilişkilerimi öyle yıllarca uzatamam, kadınlar da beklemezler. O yüzden seneye kesin evlenirim, bi bizimkilere sorayım bakalım biz böyle istemeydi, düğündü falan öyle şeyleri halledebilecek miyiz ne durumdayız?

Babama sordum ilk, oğlum ben emekliyim ek işim de yok ki 30k kriptoya yatırmıştık, düştü işte çıkmasını bekliyoruz (niye yatırdınız derseniz biz daha önce zamanında annemle 200k yatırıp para 500k olup da yazlık alınca gaza geldi) bir 20-30k falan da kenarda var başka yok, bununla da anca takı bir iki takı alınır, annene sorsana dedi.

Annem de durup durup patlamış gibi birden dedi ki bu güne kadar baktım hala para mı istiyorsun. Yine doldular mı ne oldu anlamadım. Gayet normal bir soru sordum çünkü beni everin hadi işiniz ne.. demedim ya. Ne istedim anne dedim burslu okudum zaten, kyk mı aldım paşalar gibi ödiycem, geriye kalan şeyler bir çocuğun yetişirkenki harcanabilecek şeyler dedim. O da dedi ki para mı var en son yazlık aldık işte dedi. Ki evet hesaplarını falan bilirim pek parası yok. Fakat tek çocuğum, ne annem ne de babam gördüm ki kenara bi altın maltın koyalım çocuğu daha evlendirmedik daha dememişler. Demeleri gerekmiyor (!). Fakat kimse bana kendin hallet de demedi, ona göre yaşardım, para biriktirirdim. Ve bu arada annem baya sinirli ve disiplinlidir öyle şımarık bir çocuk olamadım yani. Sadece sordum, anne, baba öbür yaz böyle bir şey olsa, altından kalka bilir miyiz ne diyorsunuz? diye. Çünkü çevremde görüyorum yani durumu çok iyi olmayan aileler bile bu tarz kültürel şeyler için bir şeyler ayırıyorlar. Sormaz olaydım. Geceleri başka işte çalışıp para biriktireydim de sormaz olaydım. Kredi falan çekeydim hiç ailemden destek istemeseydim keşke de sormaz olaydım. Bunları yine yapıcam mecbur tabi öyle yan gelip yatayım ailem baksın derdinde değilim zaten yazılım mühendisi olarak çalışıyorum fakat düğünmüş takıymış evlilik hazırlığıymış gibi şeyler konusunda bir hazırlığımın olmamasının gerçeği gün gibi yüzüme vurdu. Neyse dedim biraz zaman kazanayım, kendimi anlatayım. Kız arkadaşım da ailesi de anlayışla karşılar herhalde.

Annem tutturdu dur daha kızı tanımadık, kız seni kafalamış belli ki, sen düğün düşünmezdin, o mu araştırtıyor düğün istiyor, nerede yaşayacağız falan diyor. Bu soruları sen sormuyorsun o sordurtuyor, Bu kız seni paran için kullanıyor vs vs.. Para? Hangi para? Evim yok. Var zannediyordum, bana kadar varmış. Evlenince "el" gelir diye benim değilmiş. Arabamız vardı geçen sene sattık ama.. bana veriyorlar zannediyordum. O kadar karışıyordu ki.. o da bana kadar varmış. Başkasıyla takılınca rahat edemiyormuş evde sonradan anlıyorum. Kızın evi de var arabası da. Maaşı desen beni katlıyor zaten. Bu kız mı beni param için kullanıyor?

Kız arkadaşıma da annemlere bu soruyu yöneltmeden önce dedim ki, sizin adetler neler? O da yakın çevresinden örnekler verdi. Şu öyle yaptı, buna böyle yapıldı, yapılabiliyorsa ben de isterim tabii ki ama olabilecek neyse o olur dedi. Fakat BEN DE BUNLARI İSTERİM BANA DA BUNLARI YAPIN DEMEDİ. Ben de bizimkilere o örneklerle gidince ve hatta duyuruya da sormuştum, anlaşıldı ki kız sanki bunları bunları istiyor. Vay bee biz bedavaya gitmişiz falan diyenler oldu. Çok fena yanlış anlaşıldı bu konuşulanlar. Annem de kıza demediğini bırakmadı. Ki siz de bırakmadınız. Ama yüzüne demedi tabii ki. Kız arkadaşımdan yüzde yüz emin olamasam da ben iyi niyetine ve samimiyetine güveniyorum. Aslına ben ne sorduysam onları anlattı. Ha baştan anlatmayıp diyebilirdi ki ya hayatım ne önemi var yaparız bir şeyler işte.. fakat ben sürekli detay sorduğum için anlattı yani. E bir de Antepliler bir miktar heveslenmiş ve istemiş olabilir klasik şeyleri. Olması gerekenen şeyler bellidir aşağı yukarı yani uçup kaçmadı ki. Annem de diyor ki şu zamanda düğün mü yapılır, ev mi ayarlanılır. Yahu insan der ki siz anlaşın yeter ki bakarız bir hal çaresine.. yok. Şeytan kesildi bir anda.

Dedi ki kız kendisi ev bakıyordu yatırımlık, üstüne biraz koy işte orada oturun dedi. Anne dedim kıza öyle denir mi? Ne var bunda sor dedi. Sordum, bu sefer sanki biz onun malına konmaya çalışıyormuşuz gibi oldu. Çünkü o 5 koysa ben 1-2 koyabilirdim en fazla.

Neyse annem bu düğün ve yapılabilecekler araştırması, kalacak yer araştırması olaylarından bilendiği için ön yargılı idi. İstanbula gitme planı yaptık yine de annemi görmeye gidelim diye. Şans o ki diğer doktorlar doğum iznine falan çıktı, kendisi tek kaldı, izin alamadı, istanbul planı iptal oldu. Sonra neyse zaman geçti annem yazlığa gelecekti biz de öncesinde Antep + babamın yanına memlekete geçeriz diye 1 haftalık izin aldı plan yaptık. Ordan da tekrar yazlığın oraya dönecektik annem de yarı yıl tatilinde geleceği için herkesi görmüş olacaktık plan buydu. Fakat biz Antep'e gidince yollar kapandı, doğal gaz boruları patladı o tarafta derken kaos ortamı, biz orta karadeniz taraflarına doğru çıkamadık. Yani babamın yanına gidemedik. Sahil tarafından aracıyla geri döndük. Yazlıkta ben ve üvey babam kalıyorduk, annem işi gereği istanbuldaydı fakat ben kız arkadaşımla tanıştıktan sonra onun kiralık olarak kaldığı yere yerleşmiş kadar olmuştum. Annem dedi ki bu kız öyle bir fena ki ne seni istanbula getirdi ne babanın yanına götürdü sadece kendi ailesiyle tanıştırdı. Allahım kafayı yiyeceğim. Anne dedim tüm planlar yapılırken ben de vardım, aksilikler yaşanırken ben de vardım. Denk geldi sadece desem de dinletemedim. Bu arada annem dışarıdan çok iyi niyetli, arkadaş canlısı bir insandır arkadaşlarım çok sever. Arka planını ben biliyorum sadece.

Neyse kız arkadaşımı annemle tanıştırdım yine de. Annem pek konuşmadı. Varlıklı gibi gözüküyoruz ama aslında pek bir şeyimiz yok mimvalinde hikayeler anlattı durdu ne alakaysa şimdi durduk yere? Başka da bir şey sormadı hal hatır falan. Sonra kız arkadaşım gitti, annem diyor ki kız da pek suratsız hiç konuşmadı. Burnu havada falan diyor bana. YAHU SEN HİÇ SOHBET ETMEDİN Kİ HAL HATIR SORMADIN Kİ. Ha otoriter bir duruşu var kabul, ama ben öyle seviyorum kime ne? Alıştı tabi pısırık sessiz kızlara. Böyle görünce bi çatışma yaşandı auralar arasında herhalde. Bir de yani annem dışında kız arkadaşımı kimle tanıştırdıysam, herkes çok sevdi. Yakın zamanda babamla tanıştırdım. O da çok sevdi. Ki önceki kız aradaşlarımı sevmediği olmuştu babamın. O yüzden korkuyordum. Kız aradaşım genelde güleçtir yani tatlı bir yüzü var aslında, annem sevmedi sadece. Sinirli bir yanı da var bazen yüzünden anlaşılıyor belki annem ona takılmıştır ben daha efendi sessiz sakinim ezer bu seni falan diye ama.. Annem önceki kız arkadaşlarıma karşı nötrdü. Bi öncekini sevmişti aslında çünkü hep saçını paralıyordu. Fazla iyi niyetliydi. Ama anlaşma seviyesi veya kafa olarak ben zaman sonra yeterli görememiştim. O yüzden ben hiç evlilik dile getirmediğim için, annemin tepkilerini objektif ölçemiyorum.

Neyse tüm bu gerilim ortamında annem bir yandan, teyzelerim bir yandan beni soğutmaya çalıştılar. Bedelli askerliğim çıktı, ortamı iyice gerdiler. Askere bile beni hiç yolcu eden olmadı o günün öncesinde annemle tartıştığım için. Dedim ki Anna bi babam beğenmiyor bi sen beğenmiyorsun ben ikinizin de sevebileceği bir insan bulamam hayat benim hayatım size ne ya size uymak zorunda değil benim seçimlerim diye ağlayarak ufak bir sinir krizi geçirmiştim. Ayrıca yahu bi gideyim geleyim sonra anlatın ne derdiniz varsa ben de açıklayayım. Ben böyle sinirlenince bağırıp çağırında falan annem ben askere gitmeden önce de dedi ki kızın taktiği gördün mü bak bizim aramızı bozdu, aileni aradan çıkarttı ki ben tek başıma rahat rahat seninle yaşabileyim diye.. falan dedi. Neyse ben o üzüntülü ve kafayı yiyecek halde askere gittim. Kız arkadaşım da üzüntümü görünce bi şansımı tekrar deneyeyim diye bizim yazlığa gidip ziyaret etmiş annemleri. Demiş ki kulağıma beni çok üzen suçlamalar geldi, büyük ihtimalle çok da azını duydum fakat beni çok yanlış anladınız isterseniz ben kendimi daha net ifade edeyim falan. Kız arkadaşımın askerde bana dediğine göre uğramış ve çok durmamış annem pek dinlememiş. Fakat ben üzülmeyeyim diye detay vermermiş, meğerse annem kovmuş kendisini. Oğlumun her şeyi benim, evi de benim, arabası da benim(araba yok da işte bir miktar parası duruyor), maaşı da benim. Bunlar olmasa kim ne yapsın onu falan demiş beni de soğutmaya çalışmış. İkinizi de görmek istemiyorum çık dışarı falan demiş.

Sonra ben döndüm askerden işte annemle uzaktan yazışarak ve ses kayıtları ile tekrar tartıştık. Bu olay ve dedikleri için de ayrı kızdım. Dedim ki bu zamana kadar evet baktın sağ olasın fakat bir şeyleri sağlaman, kontrolü de sağlaman gerektiği anlamına gelmiyor. Neyi nasıl kullanacağım, araç ile ne yapacağım, evime kimlerin gidip geldiği, nereye gittiğim, kimlerle görüştüğüm, maaşımı nasıl harcayacağım gibi konularda bir kukla gibi yönlendirebileceğin anlamına gelmiyor. Ben bu şartlar altında bir ev varmış, iyi kötü bir araba varmış gibi hissetmiyorum ki dedim. Özgür oladıktan sonra ben ne yapayım bunları dedim.

Dedi ki hep sana çabaladım hayatımı yaşayamadım bu mu bana reva gördüğün. Yahu kızmayın ama öyle ailemi sömüren bir insan değilim. Annemin yaşayası olsa yaşardı. Para harcamayı sevmiyor ki. Bahanesi oldu. Dedi ki bana hayatı sen yaşatmadım yemedim yedirdim içmedim içirdim.

Ben de dedim ki ben neymişim ya, alın her şeyiniz sizin olsun, üstümdeki mal varlıklarını da alın, borsadaki paraları da alın, hiç birinizi hiç bir şeyinizi istemiyorum, bana güvenmeyecekseniz, benim seçimlerime saygı duymayacaksanız ne yapayım bunları alın hepsi sizin olsun dedim. Evden ne var ne yok bütün eşyalarımı aldım çıktım. Aradan 3 ay geçti annem yarı yarıya kilo vermiş. Ben zaten genel olarak huzursuz ve sinirliyim onlara karşı.

Kız arkadaşım da dedi ki sıkma canın zamanla anlarlar belki, ben de ne yapacağımı nasıl yapacağımı bilmiyorum belki ben de hatalar yapmışımdır ama büyük olan onlar, bizi hiç idare etmeye çalışmadılar, hiç anlamaya çalışmadılar dedi. Ben önceki ilişkilerimde evlilik istemiyorum dedim, laf geldi. İstiyorum dedim, laf geldi. Para mühim değil dedim kullanıldım, biraz şımartılmak istiyorum bari öyle deneyim dedim, yine laf geldi. Ben de bu toplumda nasıl davranacağımı bilmiyorum her hareketim izleniyormuş gibi geliyor dedi. Bekleyelim, anlamazlarsa da biz bize yeteriz dedi. Denilenlere de alınmış olacak ki.. sonra kendisi gitti kredi çekti, ailesinden borç falan aldı tek başına ev aldı. İçine eşya da aldı. Ben kimseye muhtaç değilim çok şükür dedi. (Annem sana güvenerek ev alıyor yardım edersin yükünü hafifletirsin diye demişti) Orada otururuz diyor. Zaten benden 2-3 kat kazanıyor çoğu zaman. Annem neden oğlumun parası için birliktesin dedi.. artık yorumu size bırakıyorum.

Neyse şimdi istemeydi, evlilikti falan hazırlıkları yapıyoruz baba tarafım ile. İnsanlar detay bilmediği için annenle barış diyorlar. Arkadaşlar barışsam da annem evlenince dirlik vermez ki? Eve sen mi bakıyorsun der, seni kullanıyorlar der. Oo kaynanan mı size gelmiş, ona da yedir oh oh falan der. Der yani biliyorum ben. Kendisi öyle yapıyor çünkü. Kişi kendinden bilir işi dediğim kısım o aslında.

Ne yapmalıyım sizce? Şimdi de ben kötü hissediyorum. Ben hep güçlü olunca evlenirim, evim olur, arabam olur, güzel bir düğün yaparım kesin hayali ile yaşarken, şu an her şeye sırtımı döndüm ne evim arabam var ne de düğün yapabiliyorum. Bunu kız arkadaşım çok sorun etmese de ben ediyorum ve kesin o taraflardan laf gelecek bu konuda yani. Bekleyeyim desem, ailesi iş uzasın istemiyor. Ciddilerse gelsinler artık diye bekliyorlar. Ne diyeyim 2-3 sene bekleyin mi diyeyim? Veya başta beklemeye mi alsaydım ilişkiyi evlenilebilecek bir insan bulduğumda ben hazır değili sonra mı görüşelim deseydim olmuyor ki öyle.

Sonuç olarak kız arkadaşım iftiraların aksine bunları sorun etmiyor ama şimdi de ben onun evinde kalmış, onun aracını kullanıyor olacağım. Bir erkek olarak bu biraz gururumu incitiyor. Sırf şu yüzden sığ düşünceli anadolu insanı gibi gelecek planlarını bırakıp kredi çekip araç alasım var. Yoksa şey gibi hissediyorum, bu sefer de bana diyecekler kızı kullanıyor diye. Ne durumlardan ne durumlara düştüm ne yapacağımı bilmiyorum.

Annemlerle geçenlerde kuzenin nişanında denk geldik. Çok muhabbet olmadı ama bir şey olmamış gibi davranıyorlar. Mesajla bişeyler atıyorlar soruyorlar eski zamanlardaki gibi. Sanki söylenenler hiç söylenmemiş gibi. İftiralar hiç atılmamış gibi. Daha ağır şeyler de dedi de şimdi onları söylemeyeyim. Kız arkadaşım ben askerde kaç gün şu anki ev sahibi yaşlı çift var onlarda kalmış günlerce ağlamış ne evlilik meraklısıymışım, ne kötü insanmışım, ne para meraklısıyımışım.. neler neler dendi diye. O yüzden hiç bir şeyin ikimizin için de eskisi gibi olacağını zannetmiyorum anne tarafıma karşı. Nişan düğün falan olursa onları çağırmayı düşünmüyorum. Çünkü tekrar sıkı sıpı olmaya çalışırlarsa yine burunlarını sokacaklar. Akılları başlarına gelmiş midir? Pişmanlar mıdır? Aklıma ölüm kalım falan geliyor. Böyle göçüp gitmesini falan istemem ama ne yapayım elimden de pek bir şey gelmiyor.

Baba tarafımla hayatıma devam edebilirim. O tarafın aile bağlarını daha sıkı pıkı buluyorum. Herkes herkese yardım eder falan. Zaten kız arkadaşım da babamı daha çok sevdi. Daha insancıl daha kültürlü dedi. Daha sıcak davrandı dedi. Babam melek gibi insandır o da herkese yardım eder. Maddi manevi pek düşünmez. Ben biraz ona çekmişim ama annemle yaşaya yaşaya ayarlarım bozuldu işte biraz. Neyse, durumlar böyle. Belki okunmaz bile ama içimi dökmek istedim.

 
Merhaba, hepsini okuyamadım ama annenizde anane durumu travma kalmış gibi, bilişsel birleşmeleri var annesinden muhtemelen. “Paramın olduğunu söylersem alırlar elimden, kaynana eve gelirse evdeki paraları hiç eder gibi.” Bu yüzden ekstrem davranıyor olabilir.

Dedeniz iyilik etmiş epeyce, insanlar paraları geri vermemişler ama belki de o iyiliklerinin yüzü suyu hürmetine anane daha iyi şartlarda yaşamış sonrasında. Neyse, bu başka konu. Yalnız demek istediğim, anane dedeyi nasıl görüyorsa, çocuklar da öyle algılıyor dünyayı biraz, ne yazık ki. Dedeye anane “kocam iyilik yapıyor” deseydi, muhtemelen anne tarafının dünyaya bakışı farklı olacaktı.

Üzüldüm, anneninizin işlevselliğini ve insani ilişkilerini azaltıyor bu durum gördüğüm kadarıyla. Yaşı epey ileridir, terapiye gitsin desem, bilemedim.

Bence anneye şefkatli yaklaşmak ve düşündüğünü anlamak önemli, o zaman yumuşar. Fakat bu sizin için de zor, çünkü direkt hayatınızı etkiliyor.
  • damba  (08.06.22 20:11:25) 
Hepsini okudum akıcı yazmışsınız.

Bence ülkemizde aile bağları çok abartılıyor. Arkadaşlarımıza beş birim müsamaha gösteriyorsak aileye elli birim gösterelim eyvallah. Ama sizinki gibi (benimkiler de zaman zaman öyleydi) aileler sonsuz müsamaha istiyor. Yemedim yedirdim vs acındırmalarına pabuç bırakmayın. Ev araba sattırıp yurtdışı gezisine giden arkadaşlarım oldu ünide. O asgari hayat şartlarınızı sağlamış siz de düzgün bir evlat olmuşsunuz.

Bu yaşananlardan sonra hala ilişkiye bağlanan kız da bence çok zor bulunur. Kendinizi acındırmadan zayıf göstermeden iradeli bir duruş sergileyerek kız arkadaşınıza hissettiklerinizi planlarınızı çok net anlatın. Annenizle görüşmeyi minimumda tutun. Hayırlı olsun. (Mobil olduğum için dan dan yazıyorum ğslup için kbakmayın)
  • selimcigimisik  (08.06.22 20:32:28) 
bana annen hakli gibi geldi, direkt onun agzindan yazinca ben bile manipule oldum sanirim.

Dugun senin sorumlulugun aile yardim etmek zorunda degil.
Insanlarin karakteri de degismez, para harcamayan birine para harcatamazsin tersi de gecerli.

Kiz iyiyse evlen ama bence acele ediyorsun
  • divit  (08.06.22 21:09:29) 
Hepsini okudum. Eğer 20li yaşlarınızın başında, kendi işi, geliri olmayan biri olsanız bu yazdıklarınızı normal karşılardım. Ama 27 yaşına gelmişsiniz, kensi işiniz ama hala ailenizle ilişkilerinizdeki sınırları belirleyemişsiniz. Annenizin nasıl yetiştiği, kocasıyla arasındaki ilişki sizin anne-evlat ilişkinizi alakadar etmiyor. Büyük ihtimal içinizde annenize karşı bir kızgınlık var ama bu kızgınlığı sürdürmenin bir anlamı yok. Sürdürdükçe kendinize ve kendi hayatınızdaki insanlara zarar verirsiniz.

Annenizin sizin düğün masrafınızı karşılamamak istememesi çok ama çok normal. Sizin de, kız arkadaşınızın da geliri var. Öyle başkalarının ailesi yapıyor diye beklentiye girmişsiniz ama bana çok anlamsız geldi bu tavrınız. Birde siz annenizin huyusunu suyunu biliyorsunuz ne diye kız arkadaşınızla ilgili bu kadar şeyi ona bahsediyorsunuz, ben yerinizde olsam bu konuda annemin huyunu bildiğim için daha mesafeli davranırdım, daha az şey anlatırdım. Evlilik sürecinde böyle kavgalar çok yaşanıyor. Bu yüzden en doğrusu aileleri işin işine karıştırmadan bu süreci tamamlamaktır.

Bu burunlarını sokma olayına siz engel olacaksınız, bir denge kurmak, aranızdaki ilişkiye bir mesafe koymak zorundasınız.
  • GoodMorningTeacher  (08.06.22 22:11:17) 
Bizim suan 10. ayımız. Bazı şeyler kız arkadaşım tarafından dillendirilmeden önce bile onun aramızda bir gelişim süreci var. Onu bilince yanlış anlaşılmıyor ama bilmeden söylendiğinde yanlış anlaşılmaya açık oluyor. Ama ısrarla neden şeytan gibi görülüyor anlamiyorum. Biz o sıra adetleri falan konustuk sadece. Suan misafirlikteyiz mesela. Kiz arkadasim diyor ki benim ailem kendi diyecek belki gerek yok kizim hic birseye şu hayat pahaliligini gormuyor musunuz diye.. Herkes farkinda diyor.

Kaldi ki kendisi bile suan hic bir sey beklemiyor ki? Birlikte borçlanma konulari acilmisti, onlar da yanlis anlasilmisti fakat suan oyle bir durumda yok her seyi kendim yaparim gerekirse senin yapman gerekenleri de yaparim kimsenin agzina laf vermem bundan sonra agzim yandi dedi.

Mesela şu durumda, kendisini ne ile suclayabiliriz bilmiyorum. Ev araba elimin tersi ile ittim, yok. Bi maasim var. Onu da zaten her ay ya 2 ye ya 10a katliyor kendisi. Benden ne beklentisi olabilir? Evlilik meraklisi olsa.. zaten bu yasina kadar zaten evlenirdi ki ailesi tanidik civarda olmasi konusunda cok israrciymis o zaten kacmis gelmis o kültürden.. benim ve baba tarafimda bir kuşku yok suan annem haric.
  • ananiyimioguz  (08.06.22 22:15:54) 
hepsini okudum. kardeşim diyeceğim şu ki artık yetişkin bir erkeksin. bu her şeyi anneye teyzeye sorma işini bir kenara koy. onlardan bir şey de bekleme, kendi yağında kavrul yuvanı öyle kur. belli ki sizinkiler 3 kuruş verirlerse o evlilikte senden daha çok söz hakkına sahip olurlar. ailenle o çizgiyi çekemezsen sağlıklı bir evlilik yürütmen imkansız. anneni kızın iyi olduğuna falan inandırmak ikna ermek zorunda değilsin. sen ikna olduysan ortalığı fazla bulandırmadan kendi düzenini kur, aileden de kurtul. bayramda seyranda gidersin tabii ama her şeyin de içine sokma. küsme yani iletişimini kesme ama her şeyi de paylaşmak zorunda değilsin bunu da bil. bence kıza da fazla yansıtma bunları, bir noktada pes ettirecek sebepler bunlar. aile ile dengeyi kuramayan erkek en temel boşanma sebeplerinden biri çünkü.

sen istersen kız arkadaşına tüm servetini bile yedirirsin nokta. kime ne. neden bunu açıklamak zorunda hissediyorsun. verilecek tek cevap sana ne yani. ha dediğim gibi aileden para beklemen de yanlış. verirlerse süper ama vermezlerse sal gitsin.
  • roket adam  (09.06.22 00:21:13 ~ 00:30:27) 
okudum, ne kadar içli yazmışsınız, umarım içinize sinen bir şekilde çözümlenir durumlar.

bence iki mesele birbirine çok karışmış, belli ki üzülmesin etmesin diye (belki doğdunuz buyudunuz süre zarfında ondan duyageldiklerinizin de etkisiyle) annenize üzerinizde sizin algıladığınizdan ya da olabileceğinden daha fazla kontrolü olduğu hissini vermişsiniz.

Müstakbel eşiniz alttan almış, bence bu sizin için de bir fırsat çünkü ya annem ya o gibi bir pozisyona mecbur kalmamissiniz. Ama annenizin tavrı da biraz ya o ya beni içeriyor gibi.

İlişkiyi koparıp atmak sizi de üzer mutsuz eder gibi tahmin ediyorum olayları anlatımınizdan. Ondan ziyade biraz sinir çizmek gerek gibi zamana yayılan bir şekilde. Evlendikten sonra da bu anlattığıniz biçimlerde karışmaya kalktığında hop orada dur tarzı ilerlemeniz gerekir herhalde
  • encokbenisevinnolur  (09.06.22 00:36:28) 
Yazının tamamını okudum. Kendi ayaklarının üzerine bastığında, annen ile aramda olan bağı biraz ayırıp, seni rahatsız eden durumları minimuma indirebilirsin ve otomatik olarak bu süreci daha az hasarla atlatabilirdin.

Öncelikle olarak karar vermen gereken durum şu; kuracağın aileni başkasının gözünden mü yaşayacaksın yoksa müstakbel eşin ile mi yaşayacaksın? Bu 1.si. Yanlış anlaşılmalara mahal vermemek için annen tarafı ile görüşmeyi komple kes gibi bir söylemi aklımdan geçirmedim bunda anlaşalım. Lakin annende; senin de özetlediğin gibi, temelden gelen ve iyilik görme tarafına yönlenmeyen bir dürtü olduğu için, anne-aile-eş arasındaki seviye ve çizgiyi koruyamayacaksan; aile temelin kurulmadan darmaduman olur. Benden söylemesi.

Bu kızcağız ile mutlu olacağına inandıysan şayet, annen ve eşin arasına çizgiyi çekip anneni annen eşini de eşin bilip sınırlarını çizip, sadece ve sadece aile birliğine güvenip yoluna devam etmeni öneririm. Maddi manevi olarak bu saat sonrasında aile tabanını oluşturacağın için, iyisi ile kötüsü ile bu yükü kaldıracağına inanıyorsan,düştüğünde eşinin de kolundan tutacağına inanıyorsan bu hedefe ulaşmak için gerekeni yapmanı öneririm. Eş adayın ile oturup olayın tamamını etraflıca ve açıkça, dürüstlük çerçevesinde konuşman ve yola bunun ışığında çıkman senin menfaatine olacaktır. İşin zor, sonu mutlu olsun.
  • oligomer  (09.06.22 02:07:00) 
Ya ben okudum ve dusundum ki, burdaki hataniz annenizin huyunu suyunu bildiginiz halde onun bu spesifik durumda farkli davranacagini dusunmeniz olmus sanki.
Yani bir insan a vakasinda x davranis gosteriyorsa, b vakasinda x davranis gosteriyorsa, c d e vs her seyde x davranisi gosteriyorsa, neden baska bir durumda baska davranacagini dusundunuz ki? "Gelecek performansin en iyi belirteci gecmis performanstir' diyor Adam Grant. Anneniz de nasil bir insan oldugunu (bunu elestirmek icin demiyorum) onlarca yildir gostermis, annenizde bir gariplik yok - istikrarli davraniyor. Dogru, yanlis demiyorum ama davranislari onceki fikir ve tutumlariyla tutarli.

Dugun sizin sorumlulugunuz kismina katiliyorum. Evet bazi aileler cocuklarinin evlenmesi icin para ayiriyor, ev aliyor vs ama bunlar 2022 tutumlari degil. Siz yetiskin bir insansiniz, isiniz gucunuz vardir. 50 birim butceniz varsa o kadarlik evlenirsiniz, 300birim butceniz varsa o kadarlik evlenirsiniz. Aileden destek gelirse ne guzel, gelmezse de zorunlu degiller.

Sizin yapmaniz gereken partnerinizle yapabileceklerinizi net bir sekilde konusmak, butce yapmak, yapmaya razi oldugunuz masraflari belirlemek. Erkeklik gururu falan nedir yani... Annenizin kadin/erkek masraf odeme konusundaki dusunce seklini eski moda bulup, konu size gelince erkeklik gururu da diyemeyiz neticede. Acik fikirlilik oyle secmece olabilecek bir sey degil.

Annenizle de no contact olur, merhaba-merhaba olur, iletisiminizi mumkun oldugunca sinirlamaniz gerekli. Ancak evliliginiz, rutininiz vs bir duzene oturunca, annenizin soylemleriyle sarsilmayacak hale gelip zaman gecince yavas yavas tekrar hayatiniza kendi sinirlariniz cercevesinde sokabilirsiniz.

Aile baglari cok abartiliyor +1
  • sopiro  (09.06.22 07:17:44) 
duyurunun tamamını okudum ama cevaplara sadece şöyle bir bakabildim, o yüzden tekrara girmem umarım.

olaya psikolojik düzlemden yaklaşmaya çalışacağım.

anneniz ailesinden aldığı düşünce kalıplarının çok etkisinde kalmış ve aşırı manipülatif biri.
narsist ebeveyn denen şey aşağı yukarı bu zaten.
kendisi de kendi ailesinin kurbanı olmuş ama bu tamamen onun sorumluluğunda olan bir şey, yani bu farkındalığa sahip olmadan o yolu seçmiş olması ona anlayış göstermeniz gerektiği anlamına gelmiyor.

diğer yandan, bazı insanlar paraya güç kaynağı olarak bakarlar, yani paraya tutunur ve ondan güç alır.
anneniz bu kategoriye giriyor çünkü ailede sevgi ve para kavramları birbirine karışmış durumda.

"benden bir şeyini esirgemez" dediğiniz satırları okurken olaylar tam tahmin ettiğim şekilde gelişti zaten çünkü bu çok tipik bir şema.
maalesef bu yapıdaki insanlar sizin birey olduğunuzu düşünmez, siz onunsunuzdur.
dolayısıyla onun olmamaya karar verdiğiniz anda düşman olursunuz.
ilişkide sınırları aşırı ihlâl edip bunu size sevgi ve ilgi olarak yansıttığı için siz de maalesef bağımlı olmuşsunuz, ki bu da zaten genel olarak beklenen bir durum.

yani annenizle sağlıklı sınırlarınız yok ve annenizden ayrışamamışsınız.
ayrışmak demek küsmek, ayrı eve çıkmak vb. değildir, psikolojik ayrışmadan bahsediyorum.
"e görüşmüyoruz zaten" deseniz de, bilinçaltında işler öyle yürümüyor.

size tavsiyem bu konuda terapi almanız ve evlenmek için biraz beklemeniz.
terapiye gidemeseniz de en azından düzgün bir aile dizimi yapan uzmana gidin.

insanların sinir sistemleri ve bilinçaltları birbirleriyle konuşur.
kız arkadaşınıza karşı pasif duruma düşmeniz, aslında annenizle olan ilişkinin tekrarının yansıması, yani evlendikten sonra "ben annemle evlenmişim" gibi bir dengeye gelmemeniz açısından önce kendi sorununuzu çözün.
babasından dayak yiyen kadının, evlendikten sonra kocasından dayak yemesi gibi bir pattern bahsetmek istediğim şey.
bunun aileden gelenlerle birlikte bilinçaltındaki sevgi kavramlarındaki karışıklıkla ilgisi de var.
buradaki sorun paradan çok daha fazlası çünkü.

annenizi asla düzeltemezsiniz ve düzeltmeye de çalışmamalısınız.
evet, kendi sınırlarınız dahilinde, kendi yağınızda kavrulmanız en doğrusu ama bunu derinlemesine yapabilmeniz lazım ki, sağlıklı olsun.
bu arada annenizle içinizdeki sorunları çözüp yine de görüşmemeyi tercih de edebilirsiniz, yani illa anneyle sağlıklı bir sınır çizilip illa görüşülmeli diye bir şey yok.
ama sınırlar sadece görünür olmamalı, o yüzden işin derinine inmeniz şart çünkü bilinçdışınız sürekli bildiği sinyalleri alıp vermeye devam edecek ve realiteniz de ona göre şekil değiştirecek.

aileden evlenmek konusunda destek almak için konuşmak çok anormal bir şey değil.
illa düğün, dernek, nikah yapılırken masraflar karşılanmamalı ama ben 37 yaşındayım ve bugün evlensem babamdan bana düğün yapmasını istemem, kendi imkanlarımla evlenirim.
ama ben evlenince babam adam gibi bir düğün hediyesi falan bir şey verir mesela.

yani bu bir şekilde aile tarafından onaylandığınızın işareti, para meselesi değil.
sizin yaşadığınız şey, bir illüzyon içinde olduğunuzu fark etmek ve manipülasyona şahit olmak.
aslında sizin değil, kendisinin düşünüldüğünü fark etmeniz ve bunun yarattığı değersizlik duygusu.
dolayısıyla psikolojik olarak bunun boşluğuna düşmüş durumdasınız şu anda.
bu çok grift ama bir o kadar da bilindik bir konu, o yüzden dediğim gibi önce kendi iç dünyanızı çözmek için destek alın ki, evliliğiniz de doğru dinamiklerle yürüsün.

şu anda aslında bir anlamda travmatize olmuş durumdasınız.
arkanızda ve size destek olduğunu sandığınız ebeveyninizin aslında sizi hiç düşünmediği gerçeğiyle yüzleşiyorsunuz.

o yüzden annenizin de bir insan olduğunu, onun da travmalarının olduğunu, onun da birileri tarafından manipüle edilmiş olduğunu iç rahatlığı ve anlayışla kabul etmeden, kendi hayatında yaptıklarını samimi şekilde yargılamadan ve onu kendinizden tamamen ayırıp ayrı bir parçaymış gibi görmeye başlamadan evlenmemenizi öneririm.
zaten siz bu sorunları çözmek için harekete geçtiğinizde bunların yansımaları kız arkadaşınızla ilişkinizde de görülecek.
önce bunların çözülmesine biraz izin verin, ne olduğuna bakın derim.
  • blatta hiberna  (09.06.22 09:23:13 ~ 09:27:11) 
Hepsini okudum. Bir önceki duyurularınızı da hatırlıyorum,, kız arkadaşım ne kadar maaş kazanıyor ve sonrasında evlenildiğinde beklentilerini vs. sadece bunlara bağlı kalarak bile sizin annenizi yargılandığınız noktada olduğunuz aşikar. Yani sizde ilişkinin temelinde parayı endekslemişsiniz. Kız arkadaşınızla yapmış olduğunuz konuşmaları annenize direk aktarmanız hata. ‘Kişi kendinden bilir işi dediğim kısım o aslında. ‘ henüz tanımadığı birinin beklentilerini duyunca tepki vermesi gayet normal… Annenizi yok sayarak mutlu olabileceğinizi düşünmüyorum. Bence annenize karşı bir adım atmalısınız, müstakbel eş adayınız ile anneniz arasındaki köprüyü tekrar siz inşaa edebilirsiniz. Tabii iki tarafa da detay anlatmayacaksan:) en güzel mesafe bu bence ;) umarım sorunlarınız bir an önce çözülür, mutluluklar dilerim.


  • Markk  (09.06.22 10:18:26) 
ben senin tepki aldım dediğin duyurunu hatırladım. hatta en çok tepki verenlerden biri bendim. çünkü o duyuruda da bu duyuruda da 'benim anlı şanlı düğünüm olmalı ve bunu annemle babam yapmalı' diyordun. hatta o duyuruda da babanın parası yoktu, şimdi de yok. annenin de yazlığı satmasını vs bekliyordun. kız arkadaşın da 'benim kuzenimin düğünü böyle böyle oldu, ben de isterim.' kafasındaydı.

herkes de sana ortada yanlış olan durumu anlatıyordu ama sen inatla anlamıyordun. aradan o kadar zaman geçmiş ama hala anlamamışsın.

hala diyorsun ki ben güçlü olunca evlenirim, evim olur, arabam olur, güzel düğün yaparım hayali ile yaşarken... sebep? yani çalışıyorsun, kenarda paran yok, e babanın zaten hiç olmamış, annen zaten cimriymiş... sen niye evde oturup bu kadar yokluğun için düğün dernek ev araba hayali kurdun ki? neye güvendin yani, annenin yazlığına mı? gerçekten düşünüyorum ve anlam veremiyorum. annenle aranızdaki ilişki vs konuyla tamamen bağımsız şeyler senin derdin hala para para ve para. zaten ortada para pul yokken ve kimse de sana bi vaat vermemişken sen şimdi kalkıp bi yerden bulun buluşturun bana düğün yapın, araba alın vs diye bekliyorsun. ay yazdıkça sinir oluyorum hala.

ben neredeyse 3 senedir evliyim ve evim yok.
www.youtube.com
hala kredisini ödediğimiz bir arabamız var. inanmayacaksın ama düğün de yapmadık. yani altında donu olmayan insan düğün yapıyor diye biz de yapmak zorunda mıyız? sen de zorunda değilsin.

yani şu devirde kimsenin ailesi senin beklentilerini karşılayacak kadar zengin değil, ama insanlar bi şekilde yola koyup evleniyorlar. senin gibi boş hayal peşinde koşmuyorlar.

kız arkadaşın senden zenginse, evi arabası varsa, sen de durumu kendine yediremiyorsan toparlayana kadar evlenmezsin olur biter. senin beklentin anne baba sana yağdırsın sen de artık ezik olma. e oldu işte vermiyorlar, paraları yok, vereceğiz de dememişler zaten. her şey ortada net. doğru veya yanlış tartışılabilir ama net. sen net olan bu durum karşısında farklı beklentilere girdiğin için üzülüyorsun boşa.

yani kadın cimri mimri seni okutmuş bir şekilde. kendin diyorsun bunu. ama derdin hala e ben ileride evlenecektim, neden buna da yatırım yapmamış... mantıklı mı sence? kadın kendine ev araba alıp kanara koymak istemiş, senin belirsiz eşine bilezik hazırlamak istememiş. bu gayet normal bi davranış gibi geldi bana. yemeyip içmeyip altın biriktiren de var ama senin annen zaten başkasına karşı cimriymiş işte. of konuşup konuşup aynı yere geliyorum ama sen balıktan kavağa çıkmasını bekliyorsun.

evleneceksen evlen. evlenmeyeceksen evlenme. ama bu seninle sevgilin arasında bir durum. annenle babanla alakası yok ki olayın.
  • elorelia  (09.06.22 10:20:16 ~ 10:21:46) 
atlaya atlaya okudum.

siz şu an evlenmemelisiniz zira kendi çekirdek ailenizi kuracak mental, maddi, manevi olgunluğa ve yeterliliğe sahip değilsiniz.

bir uzmandan destek alıp annenizle olan bağlanma şemanızı da çalışmanızı öneririm. uzman değilim ama naçizane görüşüm kız arkadaşınızı tarif ediş şeklinizden kendinize yeni bir anne profili bulmuş gibisiniz.
  • Phoebe  (09.06.22 10:31:37 ~ 10:53:53) 
@elorelia, biraz abartılı hatırlıyorsunuz ama istanbuldaki veya buradaki evi ayarlama şansımız var mı diye sormuştum evet. Eleştirilerdeki gibi henüz tamamiyle ayaklarım üstünde duracak, bir aile kuracak, rahatlıkla evimi alacak bir konuma henüz gelmemiştim. Haliyle sormam gerekiyordu, yoksa da kirada yaşar giderdik ne var yani. Aileyi zorunda tutma gibi bir durum yoktu. Ama beklenti vardı. Kız arakdaşımın da hale ailesinden beklentisi var. O da desteğin normal olabileceğini düşünüyor. Hiç bir destek göremeyince o da şaşırdı bi tabii ki. Çünkü kendileri de abisini evlendirmiş, çevresinde de evlenenler var. Bu tarz bir durum tecrübesi olmamış. Fakat demedi ki aa olmuyorsa güle güle o zaman.. Ben de işten çıkabilirim, sen de işinden olabilirsin. Biz birlikte yaşamak istiyor muyuz istemiyor muyuz dedi? Çok ilkel bir temelden kurmaya, düşünmeye çalıştık tekrardan.


  • ananiyimioguz  (09.06.22 10:53:45 ~ 11:18:30) 
elorelia + 1 milyon

bu arada bunlar olurken kızın alttan alması, melek gibi görünmesi falan çok normal. sular durulunca gerçek tavrını görürsünüz ki önceki duyurularınızdan hatırladığım kadarıyla sevgilinizin maddi gücü yerinde olmayan biriyle çok da vakit geçirmeyeceği hissini aldım. kolay yönetiliyorsunuz gibi duruyor. aslında kız sizinle evlenecekmiş gibi gelmiyor ama yine de siz de evlenmek için acele etmeyin derim. zaten 10 ay nedir yani çok erken. kaldı ki siz daha da erkenden bu muhabbetlere girmiştiniz. annenizin kişiliğini de düşününce bu kadar erkenden, üstelik kız arkadaşınızı sizin gibi de tanımadan etmeden, böyle bi sürece sokmanız zaten pek de hayırlı şeylere gebe değilmiş.
  • jen  (09.06.22 10:53:50) 
Merhaba, önceki sorularınızı hatırlıyorum. ben de sert cevap verenlerdendim.

şimdi şöyle diyeceğim ben de nişanlıyım. nişanlım ne beni annesiyle böyle yüz göz etti, ne de aramızdaki sorunları annesine aktardı.

biraz acı olacak ama dicem, düzgün bir aile düzenine aşina olmadığınız için annenin dominant karakterine çok fazla maruz kalmışsınız. anne figürünün dominantlığından eş kişisinin dominantlığına giriyorsunuz farkında olmadan. sevgiliniz de baskın bir karakter.

cinsiyetçilik yapmış olacağım belki ama ağırlığınızı koymayı öğrenmelisiniz. annenizle aranıza baştan mesafe koymalıydınız. sevgilinize karşı da baskın olun çünkü manipülasyona çok açıksınız.

o zaman da demiştim kimse sizin düğününüzü yapmak, eşyalarınızı almak zorunda değil. ben ve nişanlım her şeyi kendimiz yaptık yapıyoruz. böyle olunca zaten kimsenin konuşma hakkı olmuyor.

gözlerinizi açın, manipülasyonlara kanmayın.
  • Hallegadola  (09.06.22 10:58:02) 
@jen, onu ben de ara ara düşünüyor ve çıkarımlar yapıyordum ilişkinin başlarında. Fakat beni tanıdıkça, üstüne bir de bu kadar olay yaşadıktan sonra, öyle bir gayesi olmuş olsa neden bir şeyleri sürdürmek istesin ki gayet nasıl bir eş adayı istiyor ise o tarz bulabilir ben uymuyor isem. Yani bunu başta da diyebilirdi, hadi demedi alttan alttı diyelim. Bu kadar şeyden sonra neden diretsin ki?


  • ananiyimioguz  (09.06.22 11:01:02) 
Hallegadola+1

biz de nişanlımla her şeyi kendimiz yaptık. Hiç aklıma bile gelmedi aileler yapsın demek.

Herkes söylemiş ama tekrar edeyim, manipülasyona uğramaya çok yatkinsiniz iki taraf için de. Hem anneniz hem sevgiliniz için konusuyorum. Belki evlilik olaylarına girmeden önce düşünce şemalarınızı daha sağlıklı hale getirmek için terapi alabilirsiniz.
  • kaptan maydanoz  (09.06.22 11:02:00) 
@Phoebe, bana gelen eleştirileri çoğu zaman ben de düşünüyorum. Fakat insan zor bir durum ile karşılaşmadan, sıkıntılar yaşamadan, veya aileden uzakta yaşamadan, bir rol model görmeden veya o yönde bir nasihat, eğitim verilmeden bazı skillerini geliştiremiyor.

Nedir bunlar, tek başına hızlı yükselme, iş kurma, ticarete atılma, aileyi yönetme, yuva kurma, çizgilerini topluma ve aile karşı keskin belirleyebilme..

Annemim ben büyürken ki güzel gelen desteği, şu an gelinen durumda daha çok zararı dokunmuş gibi duruyor. Çünkü onun desteği denildiği gibi bir şeyleri sürekli vererek beni bağlamaya çalışma gibi duruyor.

Mesela işle ilgili bir sıkıntım var küçültmeye gidebilirler, benim departmanım kapanabilir, yeni iş bakıcam. HİÇ BİR ŞEY OLMAZ DERT ETME BEN VARIM GEÇİNİR GİDERİZ gibi söylemler çok ama çok yanlış. Yahu ben onu mu diyorum şu alana da çalışmam lazım, farklı firmalarla görüşmem lazım, ben zaten kendi ayakları üzerimde durabilirim şimdi desteğini bunların önüne koymanın ne alakası var, ne yeri var? Neyse ki kötü bir şey olmadı da güzel bir zam ile devam ediyorum.

Söylenen eksikliklerin ben de farkındayım ama bu farkındalıkların çoğu da yolda belli olduğu için şu saatten sonra ya kusura bakmayın ben önce bi kendi ayalarım üzerinde durayım sonra biz tekrar görüşürüz mi diyeyim insanlara? Şu andan itibaren bir şekilde evrilmeli.

Fakat şu an gelinen durum öylesi kompleksleşti ki, benim gelecek planları kurmam, ilişkimi yönetmem, yuva kurmam bir yanda, aile ile bağları ne durumda tutacağım, orta yol bulunmalı mı, bulunsa dert bulunmasa dert gibi konular diğer yana bir de şöyle bir durum var. Benim anne ile gelin arasındaki dengeyi kuramamamdan ötürü ikisi de duymaması gereken, bilmemesi gereken şeylere maruz kaldıkları için belki de bıraksam ikisi de birbirine sövecek durumdalar. Fakat annemle konuşsam o benim seçimim olduğu için alttan alacak, kız arkadaşıma desem annemi bir şeylere dahil etmemiz gerekebilir diye, o annendir sen bilirsin diyecek fakat fikirleri ile zikirleri birbirini tutmayacak.

Benim yanlışlarım var, ailemin yanlışları var, kız arkadaşımın da var fakat bu kadar fazla değişkeni ve olayı bir denklemde eşitlemeye çalışmak erkeğin omuzlarında olduğu için bunun stresi bile beni inanılmaz yıpratıyor.

Geçenlerde bir aile dostumuz şey dedi olan biteni dinleyince. "aah aah işte kocaların saçları bu anne ile gelin arasındaki dengeyi kurmaya çalışmaktan beyazlıyor".

Herkese nasip değil hatasız bir kaynana, hatasız bir gelin veya her yiğidin harcı değil çok önceden bu durumları dengeleyebilme durumunda olmak.
  • ananiyimioguz  (09.06.22 11:18:39 ~ 11:53:11) 
Annen kız arkadaşını evinden kovmuş. Sen hâlâ anne ile gelin arasındaki denge diyorsun. Annen kız arkadaşını gelin olarak görmüyor. Kovmak çok büyük bir saygısızlık. Sen artık bir yola girmişsin. Bundan sonra yapabileceğin en net şey kendi başına evlenmek olur. Zaten seni askere giderken yolcu etmemişler bile. Sen hâlâ ailenden bir şeyler bekliyorsun.


  • dissendium  (09.06.22 12:55:19) 
@dissendium, yo hayır bir şey beklemiyorum, aksine ne kadar bir şey yapmazlarsa o kadar huzurlu hissedeceğim şu durumda. Fakat üzerimde tüm aile ve arkadaş çevresi olarak şöyle bir baskı var "her şeye rağmen elinden geldiğince yıllarca bir şeyler yapmaya çalışmış bir anneye, konuşmuyor bile olsanız hayatının en önemli bir anına davet edilmeme, hiç konuşmama, tamamen silip atma gibi tavırlar sergilemek ne kadar doğru?"

Babam biz istemeye gideriz annen gelmese de olur demişti. Halam ben isterim demişti. Fakat aradan zaman geçince halam diyor ki oğlum ben anneni ezip geçip istersem ne kadar doğru olur kafamı kurcalıyor bu durum. Önce bir annenle mi konuşsan veya ben konuşayım bi rızasını alalım?.. yahu annemle ne konuşayım? Diyor ki bana bu zamana kadar yoktun da şimdi sahip mi çıktınız derse ne diyeceğim?

En güzeli aslında ne anne tarafım gelsin ne baba tarafım ben gideyim çiçeğimle çikolatamla, aramızda nişan yaparız. Ufak da bir eğlence yeri ayarlarım ben. Sonra birlikte yaşar gideriz.

Fakat bu durum da kız tarafı için sıkıntı çıkartabilir olduğu için sürekli anne ile o durumda kalınır mı sözleri dolanıyor arkamda. Yoksa baktığınız zaman kendisi o durumu tercih etti zaten ön yargıları ile. Belki kendisi gelmek bile istemeyecek. Veya hiç bir şey olmamış gibi yüzüne gülecek kız arkadaşımın. Bilemiyoruz ki.
  • ananiyimioguz  (09.06.22 13:10:28 ~ 13:13:34) 
Farkında değilsiniz ama anneniz eşiyle ne amaçla evlendiyse sevgiliniz de sizle bu amaçla evleniyor. Anlattığınız profil birebir örtüşüyor. Maddi olarak daha güçlü olma, daha baskın olma gibi. Neden daha iyisini bulabilecekken ayrılmasın demişsiniz, anneniz neden ayrılmıyorsa bu yüzden, kolay yönetebileceği birini aradığı için. Siz de bunun için ideal bir aday gibi görünüyorsunuz. Annenizi kötülerken tam olarak anneniz gibi biriyle evleniyorsunuz. Birbirlerini de sevmeme sebepleri bu zaten, ikisinin de karakteri ve amacı benzer, çıkarları çatışıyor. Annenizi seçemiyorsunuz ama sevgilinizi seçen sizsiniz… Evlilik sonrası duyurularınızı şimdiden görebiliyorum.


  • chanandler bong  (09.06.22 13:12:41) 
@chanandler bong, düşünmekten korktuğum ve kaçındığım bir noktaya değindiniz. Aslında kendisi hep daha iyisini isteyen, çok paralar kazanmayı, çok harcamayı ve şımartılmayı seven, kendisi için de harcansın diye isteyen birisi. Fakat kendisi de çok iyi biliyor ki bunları sırf bir erkek sağlarsa ise, onları sağlayan erkek karakteri benim kadar elde avuçta tutulacak cinsten veya her ne yaptığını, ne işle meşgul olduğu, ne düşündüğü belli olacak cinsten olmayabilir. Belki romantik olmayabilir, belki evcimen olmayabilir, yönetemeyebilir.. Çünkü önceki ilişki tecrübeleri genelde erkeğin onu baskılaması, karışması, kıskanması yönünde. Bunlar düşünüldüğünde iki durum arasında bir karar verip seçim yapmış olması da gayet olası. Bu da biraz annemin tecrübelerindeki ve kararlarındaki çizdiği yol ile benzerlik gösteriyor. Ben bunları düşünemeyecek yetersizlikte değilim. Fakat kendi öz benliğimi ne kadar değiştirebilirim ki?

Bu arada ben ciddi ve mantıklı modumu açınca aradaki aşk, uyum, anlaşma, kafa yapıları gibi daha duygusal uyumları kenarda tutarak konuşuyorum kusuruma bakmayın zira onlar da var tabii ki.

Bir de böyle farklı farklı yaklaşıyoruz da olaylara.. Eleştirmek kolay. Günümüzdeki çoğu ilişki zaten duygusal ve mantıksal çıkarlar bütünü değil mi? İnsanlar bir şekilde dengeleri sağladıktan sonra bunun şöyle yada böyle olmuş olmasının taraflar halinden memnun ise kimseye bir zararı olmayabilir.
  • ananiyimioguz  (09.06.22 13:22:15 ~ 13:30:20) 
merhaba,

öncelikle -bu kötü birşey değil- anneniz çocukluktan, aileden ve çevreden gelen sebeplerden dolayı hasta. keşke ikna olup uzun bir terapi sürecine başlasa.

size gelirsek ister farkında olun ister olmayın sizde de ciddi rahatsızlıklar var. uzmanlar daha iyi yönlendirir tabi ama şema terapi sizde daha çok işe yarayabilir.
yetişkin bir insan bu kadar yıldır, her bir şeyini -ödediği hesaba, kız arkdaşıyla arasında geçenelere kadar- annesine anlatmaz. aileden birine de anlatmaz, anlatmamalı. olay sadece sizin duygusal ve cinsel yaşamınız da değil. herhangi bir arkadaşınızla paylaştığınız bir anı bile aktarmak gerekesiz illa olacaksa da tüm detayıyla değil belli bir mesafeyle aktarmak uygun olur.

ömrünüzün belki yarısı geçmiş ama hala annenizden onay, takdir vs bekliyorsunuz. onsuz ne yaparım kimsesiz parasız savunmasız vs diye telaştasınız. benzer bir sığınak olarak kız arkadaşınızı da böyle bir konuma koyuyor olabilirsiniz ancak bu seçeneklerin hepsi çok sağlıksız.

en iyi çözümünüz bile "baba tarafıyla devam etmek". tamam ne kastettiğinizi anlıyorum ama çözüm olarak artık bi zahmet bağımsız olma ihtimalini düşünmeliydiniz. bu bile bir işaret.

annenizin hayatınıza bu kadar müdahil olması tamam hastalığına bağlıyorum ama yine de sağlam bi cüret. yazık.


" Ben hep güçlü olunca evlenirim, evim olur, arabam olur, güzel bir düğün yaparım kesin hayali ile yaşarken, şu an her şeye sırtımı döndüm ne evim arabam var ne de düğün yapabiliyorum" bunlar falan çok ciddi izler. bakın, biz normal hayatta :D biz insanlar yani. bunlarsız yaşıyoruz. hayat böyle bişey.
elbette korkmak, endişe etmek de normal, hayatın bir parçası ancak sizin uzun soluklu, sabırla geçecek sizin de sevip anlaşacağınız bir psikoterapissten tedavi almanız gerek.


bi de lütfen yazdığınız bu güzel iç döküşü silmeyin, bir uzmanla görüşürseniz bunlar kalsın, ikinize de yardımcı olur.



anneyi manneyi de boşverin yaa, bu hayat sizin. sizin birey olma çabanız onu sevmediğiniz, ona vefasızlık ettiğiniz anlamına gelmez. siz yine sever değer verirsiniz bu başka bişey. çocuğunu öldüren anneler de var, napalım yani anne diye yargılamayacak mıyız?

mutlu günler.
sevgiler.
  • rewlack  (09.06.22 13:41:29) 
Bahsedilen durumu kabul edip, benim özbenliğim bu değişemem diyorsanız madem neden kız arkadaşınız gibi olan annenize bu kadar karşısınız? Anneniz bu kadar şeytanken kız arkadaşınız nasıl melek olabiliyor?


  • chanandler bong  (09.06.22 14:13:51) 
@chanandler bong, hepimiz şeytanız, bu kavga ne diye? dağlar oy oy oy

Ben annemin davranışlarını yanlış bulabilirim fakat hayat onun hayatı diyordum hep. Kimsenin annesi babası mükemmel değil. Ama işte ne zaman ki annemin bu davranışları ile benim de hayatıma etki etmeye başladı, benim öfkem, karşı duruşum da orada başlıyor.

Erkeklerin anneleri gibi, kadınların da babaları gibi bir erkek tercih ettiği söylenir. Şimdi farz edelim ki bire bir annem gibi bir kadın seçmiş olabilirim. Anne arıyor olabilirim. Ağzımda emzikli bir erkek bebis olabilirim. Kız arkadaşım da peluş bir ayıcık arıyor olabilir. Kukla arıyor olabilir. Ben aradığımı karşılıyorum, o da aradığını karşılıyor ise burada bir match var bu konuyu geçebiliriz.

Benim derdim anne tarafını komple silip atıp ilerlemek ile biraz orta yolu bulmaya çalışmak arasındaki seçim ile ilgili.

Yoksa biz dünyanın en yanlış seçimini yapmış olabiliriz, dünyanın en kötü insanları olabiliriz, 2 sene sonra ayrılabiliriz.. bunlar olmayan şeyler mi annem babam ayrılmış bir kere. Sonsuza kadar böyle geçinip gide de biliriz. Benim korkum ayrılıktan veya bizim ilişkimizden yana değil de sadece böyle durumlar sıvanacak hale geldikten veya getirdigimden sonraki alınacak pozisyon ile ilgili benimle aynı toplumda yaşayan insanlardan fikir almak sadece.
  • ananiyimioguz  (09.06.22 15:45:16 ~ 15:45:47) 
Yanlış anlamayın ama evlenmek için yeterli olgunlukta veya hazır değil gibisiniz.
Karşı taraf ya da ailesi beni beklemez, onun için evlenmem lazım düşüncesiyle evlenilmez. Önce sizin istemeniz önemli. Hatta istemeniz yeterli değil, neden evlenmek istediğinizi sorgulamanız da önemli. Kendi düşüncemiz ve isteğimiz sandığımız şeyler toplum tarafından dayatılmış fikirler olabiliyor. Kimi insanlar bu sorgulamaya ancak evlendikten sonra girdiğinde hem geç hem de üzücü ve yıpratıcı olabiliyor.

Bugüne kadar evlilik ve ev kurmayı düşünmediğiniz için hiçbir hazırlığınız olmamış. Ev ve arabanız var zannetmişsiniz. Bunlar daha önce hiç konuşulmadı mı? Yarın öbür gün evlenirsem ne olacak diye hiç sorgulamadınız mı? Ya da annenizi tanıyorsunuz artık, böyle tepkiler vermesi tamamen sürpriz miydi sizin için?

Elini üstünüzden çekmesiyle hissettiğiniz haksızlık duygusunu anlıyorum. Ama herkesin evlenirken ailesi yardımcı olmuyor, olamıyor biliyorsunuz. Evliliği düşünen bir insanın her şeyi kendi yapabilecek şekilde hesaplayarak ailesinin karşısına çıkması gerekir. İmkansız mı bu, değil. Düğün değil nikah yapılır, önceki duyurunuzu bilmiyorum altınla mı ilgiliydi ama, bu tarz beklentiler düşürülür eğer maksat bir arada olmak, bir aile kurmaksa.

Annenizle fazla yüz göz olup gerekenden fazlasını anlatmanız da, onay beklemeniz de maalesef hata. Annenizi yıllardır tanıyorsunuz. Ne kadar açık olur ve onay beklerseniz o kadar kendinde size karışma hakkını görecektir. Bu benim hayatım diye ağlamak çözüm değil. Belli bir yaştan sonra bireyler evliliğe karar vermişse ona göre yön çizer, ailelerine de bildirirler. Aile de saygı duyar, elinden geldiği kadar destek olur. Duymazsa da iki yetişkin kendi ailesini kurmaya karar verdikten sonra önünde engel olamaz. Siz annenizden onay bekledikçe (ikna etmeye çalışmak da dahil buna) ona bağımlı oluyorsunuz maalesef.

Son olarak annenize sınır çizmeniz son derece doğru ve bu sınırı korumanız gerekiyor. Ama 2-3 sene daha mı beklesem demeniz hala kararsızlığınızı gösteriyor. Evlenirken maddiyat önemli, ama anladığım kadarıyla ikinizin de maaşı var, kendinizi geçindirebilecek seviyedesiniz. O zaman geriye beklentileri azaltmak, ayağını yorganına göre uzatmak, ama en temelde, en başta dediğim gibi evliliğe hazır olmak kalıyor. Kararınızda net olsanız evi, arabayı, annenizi bu kadar sorgulamazsınız. Ev ve arabaya ihtiyacınız yok, sizin önce netliğe ihtiyacınız var. Net olduğunuzda ben evleniyorum anne, bu da davetiyem, gelirsen mutlu olurum demeniz yeterli.
  • reptillia  (09.06.22 18:27:17) 
@reptillia, orası en kötü öyle yapılır da.. aile tanışmaları ve isteme kısmını atladınız. Şu durumda orası nasıl yapılabilir orada tıkandım. Halam ben gelirim diyorken şimdi anneden onay almak lazıma getirdi. Yahu diyelim ki vermedi dedim, gelmeyecek misin? E yok da oğlum bi soralım bu yaşa kadar getirmiş ezip geçmek olmaz diyor.

O yüzden cidden en temizi bizim kendi başımıza bir şeyler yapmamız fakat bu sefer de kız tarafında yeni sorunlar doğurtabilir bu durum. Aa cocugun ailesi yokmuş diye.
  • ananiyimioguz  (09.06.22 18:39:43 ~ 18:41:58) 
İstemeye herhangi bir kadın gelmek zorunda değil. Baban isterse ve kız arkadaşının ailesi annenle babanın ayrı olduğunu biliyorsa anlayışla karşılanabilir. Madem bu kadar acele ediyorsun, düğün seçeneğini ele. Bu şekilde zaten iyi bir düğün olmaz. Nikahla yarın bile evlenebilirsin amaç evlenmekse. Aslında çok karmaşık bir durum değil.

Yine de annenle konuşup kız arkadaşına ayıp ettiğini ve özür dilemesini isteyebilirsin son kez. Bunu da reddederse zaten halanı karıştırmadan sadece babanla çözebilirsin.
  • dissendium  (09.06.22 18:55:00) 
@ananiyimioguz Farkında mısınız hep karşı tarafı düşünüyorsunuz. Bugüne kadar annenizi onaylamasanız da hep onun onayını arayıp ona hesapları ödediğiniz, karşı tarafın ödediği detayına kadar anlatmışsınız. Kız arkadaşınızın iyi bir insan olduğunu kanıtlamaya çalışmışsınız. Hala onay arıyorsunuz çünkü kendinizden emin değilsiniz. Karşı taraf ailesi yok mu diye düşünür diyorsunuz. Kök aileleri ikna etmek için bunca çabaya, düşünceye gerek yok aslında, iki yetişkin insan karar alıp ailesinin karşısına çıktığında aile mecbur saygı duymak zorunda. Aile onay vermiyorsa da yapacak bir şey yok, iki yetişkin gidip evlenebiliyor, nikah masasında kabul ediyor musunuz diye ailelere sorulmuyor.

Lütfen bu akıntıya kapılıp gitmek yerine bir durun, sakinleşin ve olaya dışardan bakın. Diğer yorumları sonradan okudum. Daha 10 aydır birlikteymişsiniz zaten. Evlilik kaçmıyor, maddi, manevi, psikolojik olarak hazır olduğunuzda evlenilir. Ve bunun için bir terapistle görüşmenizi ben de naçizane öneririm.
  • reptillia  (09.06.22 22:38:14) 
Burda bu kadar kişi dil döktük ama nafile, asla anlamıyorsunuz. Bence psikolojik desteğe ihtiyacınız var. Evlenmek için acele etmeyin çok gençsiniz. Eş adayınız ananızla aynı. Bir boyunduruktan başka bir boyundurluğa giriyorsunuz. Uyanın artık. Manipülasyonsuz yaşayamayacak hale gelmişsiniz.


  • Hallegadola  (09.06.22 23:13:18) 
@chanandler bong +1

bilinçdışımızda hepimiz annemize/babamıza benzeyen profiller arayıp bulmak isteriz. siz de istemsizce annenize benzeyen birini bulup evlenmek istiyorsunuz. ne kadar kabullenmek istemeseniz de durum böyle.

ben de kadınım, çoğu kadın statü olarak kendine denk ya da daha yüksek birisini ister. anladığım kadarıyla kadın öyle çok modern, çok eğitimli bir aileden gelmiyor. antepli, okumuş etmiş koskoca diş hekimi olmuş. güzel de maaş kazanıyormuş. e sizinle niye evlenmek istesin? aşk maşk demeyin, artık günümüzde. her şey mantık evliliğine dönmüş durumda. kimse aşkından ölüp bittiği ile evlenmiyor. anlaşıyoruz birbirimizle, uyuşuyoruz tamamdır evlenelim kafasında neredeyse herkes.

sizi de asla küçümsemiyorum tabii, siz de koskoca yazılım mühendisisiniz. maaşınız iyidir diye tahmin ediyorum, unvan da güzel. ama sonuç olarak bu kız sizden bilmem kaç kat fazla kazanıyor. tıpkı anneniz gibi parası pulu olmamasına rağmen parmağında oynatabileceği birisini arıyor gibi geldi. ve siz bu profile çok uygunsunuz yaşamınızdan ötürü. hatta o kadar uygunsunuz ki bu duyuruyu açtınız :)

benim de tavsiyem terapi. öncelikli olarak anneye, teyzeye vs. bu kadar bağımlı olma durumundan kurtulmanız lazım. birey olma, kendi ayaklarınız üzerinde durma vs.

zaten tedaviden sonra "aileden bir şey istememe gerek yok" düşüncesi oluşacaktır diye tahmin ediyorum. çok da bir şey beklemeden evlenebilirsiniz. ayrıca 10 ay da birisi ile evlenme düşüncesine girme için çook erken.

bir de hata şu; evlilik bahsi geçince en başta demeniz lazımdı. bak babamın parası pek yok. annem de biraz eli sıkı bir tiptir, pek bize para harcamaz. senle ben ne yapabiliyorsak yaparız bütçemize uygun. he bana uymaz, ben şöyle böyle isterim dersen de yolun açık olsun. erkek olsaydım tam olarak böyle söylerdim.

edit: bu arada başlığı "annemin gelinini kovması" olarak açmışsınız :) bu şahıs nişanlınız bile değil, sadece sevgilisiniz. gelin adayı deseniz neyse. sırf başlıktan bile manipülasyona uğradığınız açıkça belli oluyor.
  • rose parks  (09.06.22 23:21:39 ~ 23:26:38) 
Hayatın çoğu alanında bir onaylanma isteği aradığımı kabul edebiliyorum. Veya anneye benzer karakter seçmiş olmamı. Aslında önceki ilişkilerimde gayet otoriter, ağır başlı dominant bir karakter olmama rağmen şu anne oğul ilişkisindeki dengelerden ötürü bir türlü öyle tamamen kendi ayakları üzerinde durma fırsatı yakalayamadım. Zaten son 2 senedir en yakın arkadaşım ile şu konu konuşuldu "senin ayrı bir şehirde, tek başına, hayat geçindirme, çalışma, ilişki yaşama.. gibi konularda tek başına mücadele edebildiğini göstermen lazım aksi takdirde seni sürekli savunmasız görüp sürekli müdehale etmeye veya güvenmemeye devam edecekler". Bu benim ayrı bir gündemim, ayrı bir savaşım, ayrı bir derdim. Zaten son senelerde anneyi uzak tutmaya çalışmaya başlamıştım. Bu tutmuş halin mi diyebilirsiniz, evet maalesef zaten ondan da bilendi bu çocuk pek bir şey anlatmıyor kesin kız bişeyler yapıyor diye :) Yani bunu ben bu çizgi çekme olayını ilişkiden bağımsız yapacaktım zaten. Çünkü mesela yurt dışına gidip 1 ay tek takıldım, ama bizim oğlan nasıl yapacak orada modunlardı. Mühendislik kazanıyorum, aman bizim oğlan nasıl bitirecek. Gayet başarı ile mezun oluyorum, aman bizim oğlan nasıl iş bulacak. Ee oldu işte sıfır zaman kaybı ile işe de başladım yapıyorum işte hepsini ama dediğiniz gibi bende ayrı sıkıntılar eksilikler var, ailede ayrı.

Çok güzel bir yorum gördüm "hatta o kadar uygunsunuz ki buraya soruyorsunuz". Evet. Keşke yönetme işlerini daha takır tukur yapabilsem. Yine de, beni ve önceki ilişkilerimi bilmediğiniz için şu çizdiğim profil, yine kendimi tecrübesiz gösterdi. Halbuki asıl manipülatör benim ilişkilerde. O da neden oldu, onlar dominant bir karakterde değillerdi. Yani ben hep öyle seçimler yapmıyorum. Fakat ben bir kadının, bir annenin her zaman baskın karakterde olmasını istemişimdir. Neden? Bunun altında psikolojik şeyler de yatıyor olabilir yani sen öyle değilsin ondan diyen olabilir, işte annen gibi birini arıyorsun diyen olabilir bilemem.. ama ben çocuk yetiştirecek, veya çocuk hiç yapmadık diyelim, hayatı yaşayacağım bir kadının; pasif, kocasının ağzının içine bakarak, kırılgan, maddi manevi yetersiz hisseden birisi olmasını istemiyorum. Bu benim tercihim. Erkek de öyle olmamalı. Yakın olmalı her şey. Tabii ki bir kadın kırılganlığı duygusallığına karşın erkek soğuk kanlılığı ve kriz yönetimi becerisinin sağladığı denge gibi teraziler olabiliyor. Ama buna da tamamlanma diyoruz zaten.

Dile kolay toplam 9 yıllık bir ilişki geçmişim var. Bu süreler de ot gibi geçirilmiş, kendine bir şey katılmamış süreler değil. Evlilik kararı alma konusu 10 ay değil aslında 9 yıl + 10 ay diyebiliriz şu ressam - kral hikayesindeki gibi. Ama bir insanı tanımaya 10 ay yeterli mi? Olmayabilir. 5 yıl da olmayabilir. Teyzem ben 15. yılda tanıdım dedi de boşandı misal yani. Herkes mükemmel tercihi yapacak tam 12den vuracak diye bir şey yok. Kaldı ki bu 10 aylık süreyi neredeyse hep bir evde yaşadık zaten. Huylar konuşuldu, karakterler konuşuldu, ev geçindirildi, geziler düzenlendi yemekler yapıldı, sen manipülatörsün, hayır asıl sen manipülatörsün, konuşma sus sen abdülhamidi savundun dendi, kavgalar edildi ve ilişki son aylara doğru rayına oturdu. Artık dedik ki bizim evli olmakla olmamak arasındaki tek fark bir imza olacak.

Ama bizim ülkemizde öyle olmuyor işte aileler işin içine girince yuvalar bile yıkılabiliyor. Şimdi onu yönetme ile ilgili tecrübelenmeye çalışıyorum.
  • ananiyimioguz  (10.06.22 10:24:50 ~ 10:43:47) 
Duyuruyu okudum, yorumlari okudum, bahsedilen eski duyuruyu hayal meyal hatirliyorum ona yorum yapamayacagim. Bence su duyuruyu okuyan herkese bi 100 kagit psikolog parasi atman lazim :p

Sakayi kenara birakalim.

Dominant anneye ve onun gudumundeki pisirik babaya sinir (hatta bazen siktir) cekebilmis, anne ile kavgali ve annenin yerine gecmeye calisan narsist sevgili kaynakli iliski siddetinde pismis, hayati boyunca sevgiyi sadece onaylanarak alabilmis ve bunlari yillardir terapide tamir etmeye calisan bir erkek olarak soyluyorum.

Kac!

Yapabiliyorsan aileden de sevgiliden de kac ve kendi basina bir hayat kur. Yalnizligi deneyimle, kendi ayaginin ustune dur. Hatta bir sure hicbir iliskinin ciddilesmesine izin verme. Bol bol arkadas edin ve insan tani. Yine maddi durum elverirse mutlaka terapi al.
  • cleric  (10.06.22 14:14:17 ~ 14:17:07) 
Bakın bu kadar insan size terapi almanızı önermiş, hiçbirinde de bu görüşü kabul etmemişsiniz. Demek ki kendinizi çok iyi çözdüğünüzü düşünüyorsunuz ancak terapi önerenler daha önce sizin gibi sorunlarını göremeyen, aldıkları destekle uzun süren zamanlardan sonra farkındalığa kavuşan kişiler.

En önemli çözüm önerisini görmezden geldiğiniz sürece sorun bugün kız isteme adı altında anneniz ve kız arkadaşınızla ilgili olur, yarın başka bir kisve altında yine aynı konularla ilgili olur. Girdiğiniz döngüden çıkmanızın yolu terapi almak, bunu desteksiz yapabilen çok az insan var ve siz bu açtığınız konudan belli olduğu üzere onlardan biri değilsiniz.
  • montreal  (14.06.22 16:57:54 ~ 16:58:49) 
@montreal, teşekkür ederim fakat olaydan sonra 2 terapi aldım bile ^^

Aslında çok güçsüz bir insan değilim en travmatik bir olayı bile absorbe edebilirim ama birden fazla şey tek bir dönemde gelince diz çökmeme sebep oldu, işin içinden çıkamadım. Kariyer + Aile + İlişki üçgenindeki sorunlar aynı anda patlak verince yani.

Sorunlardan kaçan biri de değilim. Aksine farkındalığı yüksek olmak hep üstüne düştüğüm bir konu. Bazı durumlarda evet ego oluşturacak kadar yeteneğim ve kabiliyetim olduğunu da düşünüyorum fakat elbette hayatımda ve kendimde geliştiremediğim yanlarım var. Aynı anda insan her yönünü geliştiremiyor. Mesela kız arkadaşım kariyer ve aile konularını çok güzel inşa etmiş fakat onun da insan ilişkileri ve aşk ilişkileri konularında çok fazla eksiklikleri var. Her kafayı bir alana yoğunlaştırmış insan gibi (doktor mühendis sanatçı fark etmez) onun da kafa olarak kırıklıkları var. Eksikliklerin üstüne gider onları da halledip daha güçlü devam ederiz sorun değil. Bir şeylerin bitmesi gerekiyorsa da biter. Uyum yok ise, tutunacak şeyler yok ise biter. Önemsediğim şeyler fazla ise de mücadele ederim.

Şu an hem ilişkiyi hem de benim aile bağlarımı ayrı ayrı değerlendiriyoruz terapide. İlişkideki sıkıntılar benim aşırı kafa bayacak şekilde uzun konuşmalar ve tartışmalarım ile kız arkadaşımla konuşarak, yeri gelip onu sıkıştırarak, yeri gelip onun beni ikna etmesine kalmadan sonraki davranışlarına bakarak çözülüyor. Ve en sevdiğim yani, tabii ki komple yok olmayacağını biliyor ama hatalarının farkında. O bu kadar uzun ilişki yaşamamış ki o da öğrenip tecrübeleniyor.

Diğer aile konusunda da şu farkındalık içimi rahatlattı, normalde çoğu insanın 20'li yaşlarının başında ailesine karşı çektiği çizgileri, o geçtiği süreçleri, ben 4-5 sene geç kalmış halde yapmam gerekiyor. Bu da üstüne bir de ilişki içinde olduğum ve işe güce karıştığım ana denk geldiği için hem kendimi aciz hissettim, hem de durumları batırdım.

Bundan sonra şu olaylar bana hem kız arkadaşıma, hem aile hem de iş ilişkilerimde sınırlarımı daha iyi belirlemek yolunda mecburi bir ön ayak oldular, onu inşa ederek ilerleyeceğim. Sonrasına bakacağız artık. Büyüyoruz sürekli. No pain no gain.
  • ananiyimioguz  (15.06.22 12:44:54 ~ 12:59:32) 
@hacirotti,

evet sıkıntıları çok güzel yazmışsınız, bazılarının hep farkındaydım ama rahatımı bozmadım, çünkü bir şeyler sağlanıyordu zaten veya idare edebiliyordum. Bazılarını da yeni yeni fark ediyorum.

Şimdi durumlar yazdığınız gibi.. yaş 27. ne yapmalı? ben tam olmamışım ve yapamıyorum diye ağlayarak çekip gitmeli mi? intihar mı etmeli? ben tam olamamışım deyip ilişki yaşamamalı, aileden uzak durmalı, toplumdan soyutlamalı mı kendini?

Hayır, geç fark ettim, geç giriştim. Bu sıkıntıları 18 yaşında görüp olgunlaşan var, 30 yaşında görüp olgunlaşan var. Ben ise şimdi başlıyorum düzeltmeye. Siz zannediyor musunuz ki kendiniz dahil buraya yorum yazanların hiç birisinin bir eksikliği, bir tecrübesizliği yok? E hayatlarını sürdürebiliyorlar. Bir şekilde işlerini, evliliklerini, hayatlarını sürdürebiliyorlar. Şimdi kendimi övmeyeyim ama 27 sene de bom boş geçmedi, insanlar sevebilecek, paylaşabilecek, konuşabilecek bir şeyler buluyor veya iyi hissediyorlar yanımda demek ki değil mi? Artılar cepte zaten, eksiler de onarılacak başka çare yok.

Çünkü (işini kurmuş, aile ve arkadaş ilişkilerinde sınırlarını iyi belirlemiş yatırımlarını yapmış bir insan) = (iyi bir eş, iyi bir arkadaş, iyi bir insan veya iyi bir ebeveyn) değil ki.
  • ananiyimioguz  (27.06.22 10:18:20) 
[]

LCW Genç Giyim

Yarın LCW'nin genç giyim üzerine yapacağı bir toplantı sebebiyle LCW'nin genç giyim ürünleri hakkında düşüncelerinizi öğrenmek istiyorum. Ürünler beklentileri karşılıyor mu? Bu ürünlerden neler bekliyorsunuz?
Fikirlerinizi bekliyorum.



 
Pantolonların kalıpları-kesimleri iriyarı insanlara göre hazırlanıyor gibi. Diğer birçok mağazalarda 32 bedeni giyebilirken LCW'de aynı bedeni giydiğimde şalvar gibi oluyor. Sanki kıçı büyük insanlara göre dikiliyor? Pantolon konusunda Koton, Dockers, Mudo gibi herhangi bir markadan biraz örnek alınması farz.


  • guzelmarmara  (13.08.09 20:42:24) 
Daha güzel tişörtler hazırlayıp satışa sunabilirler. Sade tasarımlarını tişörtlere de uygulasınlar. Baskısız, düz renk, kaliteli tişört hazırlasınlar bak nasıl yok satıyor (badi tarzı olmayacak, normal tişört şeklinde olacak)

Fiyat açısından çok rahat. Bizim fakültedeki birçok arkadaş, ucuz ve kaliteli olduğu için LCW'yi tercih ediyor. Bunu da belirteyim.
  • vita vinum est  (13.08.09 20:54:18) 
özellikle gömleklerde lcw'nin klasik çizgiyi bozmasını bekleyemeyiz tabi ama x-side biraz daha değişik modeller deneyebilir mesela kolları katlandıktan sonra düğmelenen modeller ya da işlemeli modeller.

fiyat/performans açısından epey iyi ürünler.Gerçi bu konuda yapılabilecek çok bir şey yoktur herhalde ama yine de bir ürün alırken "herkeste görmek" çekincesi oluşuyor.o konu rahatsız edici sanki biraz.
  • nevrochaotica  (13.08.09 21:12:22) 
bayan bölümünde hem ürünün kalitesi düştü hem de tasarımlar çirkinleşti çok değil birkaç sene önce elimde 8-9 parçayla hangisini almaya karar vericeğime karar veremezdim her gittiğimde, şimdi şöyle bir dolanıp çıkıyorum gözüme tek tük takılıyor güzel ürün oldu mu..


  • orange coffee  (13.08.09 22:02:25) 
fiyatlar oldukça uygun buna bir lafım yok. ancak tasarım konusunda çok dar bir çerçeveye sahip olduğunu düşünüyorum firmanın. bütün desenli tişörtlerde ve sweat'lerde armamsı rock konseri ilanımsı kocaman ingilizce yazılar var ve bunlar son derece anlamsız şeyler, en azından üzerinde ne yazdığına dikkat eden ben gibi birisi için. ayrıca renklerin mat ve solgun olduğunu düşünüyorum, ürünler biraz daha parlak olabilir.

bunun haricinde düz renk ve sade ürünlere de biraz önem verilebilir. özellikle kazak ve tişört konusunda orasında burasında örgü, baskı, desen bulunan ürünlerin yanında son derece sade ve düz giyecekler de satılabilir emin olun gençlerden de orta yaşlılardan da iyi talep görecektir bu ürünler.
  • i ve been mistreated  (13.08.09 22:29:15) 
bir genç olarak bırakın alışveriş yapmayı girmiyorum bile lcw'ye. anca anneanneme hediye falan almam gerekirse giriyorum.

ürünler dönemin modasından tamamen uzak +35 yaşa hitap ediyor. yakalı ve kalın penyeler, soluk renkler, şekilsiz kesimler, ı ıh son derece başarısız. genç giyimi değil yani anneler teyzeler bayıla bayıla giyiyorlar.
  • holly golightly  (13.08.09 23:06:45) 
kadın ürünleri tamamen türbanlı giyime hitap ediyor gibi etek boyları garip gömlekler garip elbiseler ise zevksiz.


  • elbar  (13.08.09 23:14:22) 
elbar ın dediğine kesinlikle katılıyorum yıllar önce LCW kadın reyonu cok güzeldi gercekten de genclere hitap ediyordu ama şim bildiğin türbanlı palto altı giyim şeklini almış durumda bence. tişörtler çirkin zevksiz, renkler soluk, her bluzde manasız desenler var ya koca koca çiçekler ya otlar, kötü renklerin birleşimi falan derken tamamen soğudum eskiden böyle değildi, el değiştirdi falan diye düşündüm ben hep. sanırım bu dediklerimi de kimse düzeltmez sonucta şimdiki cizgisi belli...


  • velvet revolution  (13.08.09 23:29:04) 
sırt baskılı tşörtler artsa satışlar artar diyorum


  • perloneth  (13.08.09 23:33:48) 
çocukken hep LCW giyinirdik. rengarenk tişörtleri vardı, üstünde maymun baskıları falan olurdu. sonra gömleklerimiz ve pantolonlarımız hep lcw olarak devam etti ama 5-6 yıldır uğramıyorum bile LCW'ye. böyle bir sıkıcılık, tarzsızlık var sanki LCW'de. dendiği gibi, kapalı kesime hitap etmeler falan..
metropollerdeki vitrinlerine bile hiçbir şey koymuyorlar LCW'nin, bu dahi kanıtı nasıl sıradanlaştığının.

  • aithra  (14.08.09 12:10:57) 
[]

Keep Calm and Call Batman

acunun survivorın bir bölümünde giydiği bir tshirt vardı "Keep calm and call batman " baskılı yanda da görülen. nerden bulunur nerden alınır fikri olan?




 
haci muhtemelen bu tişört 300-500 civarindadir (sayilari salladım ama anladin)

fotosop bilen bi arkadasini kafalayarak kendin bastirmayi duşundun mu ?
  • rising creeps  (16.05.13 03:54:26) 
ne 300 500 lirası hafız. threadless'ta falan varsa 10-20 dolardır. ki bu keep calm and x tarzı tişörtlerin de fazlasıyla boku çıktı.


  • baldur2  (16.05.13 08:07:29) 
önceki bölümde "acun ılıcalının tişörtü sekiz.com" diyordu.


  • arnatuile  (16.05.13 08:23:48) 
www.superherostuff.com burada var 20 dolar da shippingle 37 ye geliyor.

terkos pasajina bak bi.
  • engel  (16.05.13 10:18:41) 
@rising creeps bastırmayı düşündüm ama benim derdim bastırma işiyle uğraşmadan gidip bi yerden alabilmekti ama pek mümkün değil sanırım

@arnatuile o bu haftaki tshirtleri içindi. siteye bakmıştım zaten orda yok.

@engel o siteyi görmüştüm ama türkiyeden alabileceğim bir yer arıyorum.
  • Namariel  (19.05.13 01:56:19) 
Acun piçi böyle tişörtler giymezdi. Sekiz.com internet sitesi için giyiyo bunları. Kendi imalatı ibnenin. 40 bin adet üretim yaptırmış galiba


  • Solem  (29.06.13 23:06:48) 
[]

çizilen deseni bir seye aktarma

Selam arkadaslar,
Yani diyorum ki,
ben simdi photoshop ya da illustrator ile bir sey cizdim. Bunun ciktisini kagida alıyoruz evet. Peki diyelim bi şalin ya da bir tisortun ustunde olsun istiyorum. Onu nasil yapıyoruz?


 
Kumaşa baskı yapan yerler var. Çıktıyı daha iyisi deseni dijital ortamda götürüyorsunuz onlar baskıyı yapıyorlar.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (31.01.15 13:24:08) 
Selam, şal için bilemem şalda çizilen şeyin dağılması gerekiyorsa özellikle bir logo filan değilse ve kenarda bir yerde olmayacaksa, ama tişört için baskı yapan bir çok yer var. Çizdiğin şeyi iyi bir çözünürlükte, istediğin ölçülerde kaydedip götürmen yeterli.


  • rhoda  (31.01.15 13:26:28) 
Olcu derken mesela hangi boyutta yapmalıyım? Sayfanın hepsini kaplayacak sekilde mi olmali? Cunku logo falan olsa evet bi kenara yaparım ama komple tamaminda olmasıni istediğim bise icin nasil yapmayi onerirsiniz?


  • evc  (31.01.15 13:29:51) 
Yakınlarınızda bu tür baskı yapan yer yok ise; transfer tekniği de uygulayabilirsiniz. Onun için de kaliteli renkli çıktı almanız gerek.

Transfer tekniği; bir çözücü yardımı ile kağıttaki boyanın kumaşa/tahtaya vb geçirilmesi demek. Daha çok ahşap boyama malzemeleri satan kırtasiyecilerde transfer malzemeleri bulabilirsiniz.
  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (31.01.15 13:30:42) 
Dijital ortam daha mi kolay acaba? O transfer isi karisik geldi birazcik.


  • evc  (31.01.15 13:35:36) 
ölçüden kastım çizimin boyutları bi tişört alırsın onun neresinde ne kadar boyutlarda olsun kısmı, boyut olarak 300 dpi iyidir derler ama yaptığın çizimin renklerine göre değişir, en iyisi çiziminle gitmen ve konuşman olacaktır, çünkü onlar görseldeki renklere göre ve makinalarına göre yönlendirme yaparlar.


  • rhoda  (31.01.15 13:41:50) 
peki bu isi yapan ist/avrupa'da bildigi yerler olan var mi?


  • evc  (31.01.15 13:47:38) 
ben istanbul avrupadayım, iş yerim cağaloğlunda hemen dibimizde metin copy center var, cağaloğlunda iran konsolosluğunun yanı. üstelik fiyatları uygun ve ilgililer. sen yine başka yerler de araştır istersen, benim de yaptırmak istediğim şeyler var, ekstra bir yer bulursam özelden msj atarım.


  • rhoda  (31.01.15 13:54:33) 
transfer tekniği karışık biraz tabii. Yurdun hangi köşesinden yazdığınızı bilmediğim için alternatifi yazdım. Dijital ortam en kolayı ve garantilisi.


  • hayat aklini konusacak bir filozof uret  (31.01.15 13:54:42) 
geçen gün iş yerine giderken gördüm bağcılar'da birçok tekstil fabrikası var
üzerinde hep "emprime baskı" yazıyor
bir araştır istersen
  • probiyotik  (31.01.15 14:39:20) 
[]

Erkekler hangi marka veya nereden giyiniyorsunuz

Sb




 
Massimo Dutti, Zara vs


  • stewie  (10.05.17 22:18:24) 
LCW


  • basond  (10.05.17 22:20:59) 
Zara, Mango, Lacoste, Tommy Hilfiger, Vakko


  • MaNOfTheYear  (10.05.17 22:23:28) 
Us polo.


  • brad pitt  (10.05.17 22:29:02) 
Aldigim son 20 urun falan massimo dutti memnunum fiyati da uygun


  • Take it away honey  (10.05.17 22:30:47) 
vay be! massimo dutti'ye uygun diyenler var yahu, bu nasıl zenginlik :) baayanım, sadece vay be demeye geldim :D


  • sedat peker in yegeni  (10.05.17 22:50:49) 
lcw, collezione, defacto, collins..


  • tabudeviren  (10.05.17 22:52:18 ~ 22:52:56) 
ekseriyetle mavi, pantul için ise levis.


  • nuisance  (10.05.17 22:59:30) 
kot: levis, lee, wrangler
polo: lee, jack jones, hm
tişört: hm, jack jones, aeropostale
ceket: zara
boxer: koton (hastasıyım)
gömlek: jack jones, kiğılı
takım: altınyıldız :D
  • efreet sultan  (10.05.17 23:04:10) 
@sedat peker, uygunluk şöyle koca koca lacoste baskılı tommy baskılı ürünlere göre uygun ve kalite olarak gayet memnunum yoksa lcw uygun ama kalitesi tırt bana göre


  • Take it away honey  (10.05.17 23:14:33) 
Erol giyim.


  • bigbadabum  (10.05.17 23:31:00) 
bospa


  • keçeli kalem  (10.05.17 23:52:27) 
Massimo Dutti en sık tercih ettiğim marka.
Mudo'nun arada güzel kıyafetleri oluyor.

  • kulagina kupe olsun  (11.05.17 00:02:29) 
herkes zenginmiş yalnız, lan bende kendimi ortalamanın baya üzerinde kazanıyordum zannediyordum. çok ilginç. (sadakalarınıza talibim)

genelde firmaya kitlemek kaydıyla: columbia, colmar, yds

onun dışında gömlek pantolon ve ceket: zara (ama az yani mesela, 1 gömlek 2 pantolon 1 ceket gibi)
kazak: ucuzundan polo (onu da fötücü diye kapatacaklarından korktum) ve indirimde avva (asla mağazadan almam avvanın mağazada kaktırma politikası var)
takım elbisem yok yıllar önce damattan almıştım, kesimini seviyordum.
ve günlük pantolon da defacto, koton, lcw
atlet: çokcanası; erdem ve mudo(tişört olarak giyiyorum ben atletleri)
boxer : erdem
çorap: samanpazarı

edit: lacoste mesela; şöyle bi baktım da 1 tane saatim var, 1 tane ayakkabım var 1 tane de lan bu neden pahalı acaba diye aldığım t-sihrt var dolapda etiketiyle duruyor. etiketi sökmeye kıyamadım. En son izmir de kısa süreceğini düşündüğüm iş seyahati uzadı ve şantiye için mont alayım diye forum mu ne oraya gitmiştim, yağmur yağıyor diye annem ilk mağazaya girelim dedi, ben izmiri bilmem de o forumu bilenler anımsayacaktır, lacoste hemen girişte sağda. neyse koştur koştur girdik ve şişme mont giydim(firmaya kitleyeceğim yine) ama çok da beğenmedim, montu çıkaracağım satış görevlisi indirim var diyor, annemle de ahbap oldular 2 dk da montu çıkartırken koluma takıldı etiketi 1699 lira yazıyordu. indirimli hali. şimdi mesela bu parayı erzurumda versem kimsenin gözüne batmaz da izmirde lacoste'a verirsem patronda ay sonunda takdirnameyi bana verir diye düşünerek almamıştım. o gün bugündür lacoste'un önünden bile geçmem. saatin pili bitsin pil de taktırmayacağım.
  • mete kudur  (11.05.17 00:10:26 ~ 00:25:00) 
colins lcw en çok buralardan.


  • freetakilir  (11.05.17 00:26:11) 
Beymen, Ramsey, Network ağırlıklı


  • Tyler89  (11.05.17 00:37:38) 
yine herkes zengin amk.

yaz oraya, lcw +1
  • ercumentcozer  (11.05.17 00:44:55) 
ysl, ungaro, givenchy, dior, lanvin, lcw


  • cemiyetin ünlü siması  (11.05.17 00:50:15) 
Fabrika, Zara, Levis, Lee, Us polo, Jack&Jones.


  • sorumatik  (11.05.17 00:58:32 ~ 00:58:45) 
ooo bakıyorum da millet zara'dan us polo'dan aşağı giymiyor. Bir ben fakirim herhalde :)

Soruna gelecek olursak: LCW, DeFacto.
  • lideraydin  (11.05.17 01:11:48) 
alessandro pompalatti'nin koleksiyonuna bayılıyorum


  • zirrealist  (11.05.17 02:23:43) 
[]

160 cm 52 kilo dişi birey hangi beden giyer

s.b.




 
ya o kilo konusu değişik biraz. ben bunu görünce 36 beden S diye düşündüm ama bazı insanların kilosu fazla bile olsa görüntüsü daha ince olabiliyor bkz ben ya da tam tersi. herkes olandan 5 kg az olduğumu düşünüyor ama öyle değilim.


  • delidiyorum  (25.01.21 11:00:52) 
34-36
genellikle 36

  • rewlack  (25.01.21 11:06:27) 
36 ya da S


  • helena  (25.01.21 11:07:51) 
@hayat gercekten guzel: soru başlıkta

tshirt alacağım birine doğum günü hediyesi biraz bol olması gerekiyor o yüzden medium alayım garanti olsun
  • nahtoderfahrung  (25.01.21 11:08:01) 
Hediye olduğunu söyleyin, değişim kartı koyarlar.


  • onemoremile  (25.01.21 11:11:01) 
değişim kartı çıkmaz muhtemelen aramızda yaptığımız bi esprinin baskılı tshirti olacak. maddiyatlı hediye almayı sevmiyorum bunu da elim boş gitmeyeyim diye alacağım bakalım


  • nahtoderfahrung  (25.01.21 11:11:40 ~ 11:12:09) 
@nahtoderfahrung baskılı tişörtler genelde zaten normal tişört kalıbına göre bol oluyor small bastırın bence


  • amugochi  (25.01.21 11:15:10) 
baya kasli degilse en kucuk beden giymez. 34 de katiyen olmaz bence. s belki giyer m kesin giyer. 36-38 uygundur. (tshirtun kalibi da pekala onemli)


  • hazen  (25.01.21 11:20:10) 
36 veya small


  • suicides underground  (25.01.21 11:22:26) 
xs giyemez. s/36 giyer. bol kesim, dökümlü bir tshirt ise s alın.


  • elorelia  (25.01.21 12:52:21) 
S-36


  • super kahraman olsaydim baba olurdum  (25.01.21 13:12:05) 
Omuz darsa veya tshirt kalıbı küçükse M kesinlikle büyük olur. S bile büyük olabilir ama en risksizi gibi


  • sevenay  (25.01.21 14:21:19 ~ 14:22:13) 
xs veya s


  • selam  (26.01.21 10:24:47) 
[]

galatasaray yeni sezon forması niye eksik?

gs store'daki forma
www.gsstore.org

neden sponsor vs hiçbir şey yok? geçen sezonun formasında sponsor vardı. bu sezonki sponsorlar da belli oldu halbuki. böyle çok tişört gibi. düzelecek mi yoksa bütün sezon formalar böyle mi satılacak?

 
bir sonraki sezon formaları 6 ay önceden hazırlanır. eğer gelecek sezonun sponsoru belli değilse, o formalar sponsorsuz üretilir. galatasaray'ın gögüs sponsoru sixt'ti ama sözleşmesi bitiyordu. gelecek sezonun sponsoru belli olmadığı için öyle üretilmiş. sixt sponsorluğa uzattı. yakında store'larda sponsorlu formalar satılmaya başlanır.

eskiden bu ne ya her yerde marka adı yazıyor market gibi. şu formaları sponsorsuz üretin kardeşim diyen çok insan vardı. ülker yazısını ütüyle sökmeye calısanlar vs.

şimdi insanlar dümdüz güzelim formayı beğenmiyor. git store'a reklam baskısı isim baskısı yapın de yaparlar. sixt tunç holding vs markasını tanıtırsın işte.
  • koela  (14.07.23 09:43:02) 
[]

ebay'den ne alıyorsunuz?

ebay'den, amazon'dan falan neler alıyorsunuz? son aldığınız üç şey nedir mesela?




 
tişört alıyorum.


  • baldur2  (14.06.12 21:17:22) 
tişört-ceket, limited edition CD'ler, guy fawkes maskesi


  • hjarteblod  (14.06.12 21:21:13) 
ebay'den tatlı su bitkisi aldım en son akvaryuma koymak için. hemi de free shipping filan. aklım almıyor hala o iki üç doların neresinden ne kazandı adam.


  • samansapı  (14.06.12 21:29:32) 
analog kamera aldim en son. ara sira kiz arkadasa taki falan aliyoruz. hakkaten nerden para kazaniyo bu adamlar anlamak mumkun diil.


  • chavezding  (14.06.12 22:17:04) 
major scam öncesi positive feedback kasıodur o cok ucuza ürün yollayıp ne kazanıyor bu diye düşündükleriniz..
en son aldıgım 3 ürün - > 19.yy ingiltere baskısı ''paradise lost'-' bizans dönemine ait ''uncleaned copper coin lot'' - 4 x tarmogoyf ( magic the gathering kartı)

  • mortac  (14.06.12 22:38:08) 
Ebayden starwars figurleri aldim bi 50 tane kadar.. Hepsini bi seferde almadim tabi.

Sonra aliexpressten bilezik kupe vs aldim

En son da ask temali kartpostallar aldim yine aliexpressten.
  • mahnita  (14.06.12 22:39:28) 
Araba farı aldım en son.


  • skatheist  (15.06.12 00:57:01) 
[]

Atlet giyiyor musunuz?

Neyle? Nasıl atlet? Ne zaman?
Erkekler cevaplarsa sevinirim.

(Annem baskı yapıyor giy diye. Herkes giyiyor-muş.)

 
kışın giyiyorum, düz beyaz atlet...


  • Sarix  (07.11.12 18:43:40) 
hayır, tişört giyiyorum onun yerine.


  • hope ender  (07.11.12 18:44:02) 
giyiyorum.
her şeyle.
bazen giymediğim oluyor. atlet yerine tişört giyebiliyorum.
siyah atlet.
"tank top" tarzı gibi.
  • ermanen  (07.11.12 18:44:25) 
yıllardır atlet ve fanila giymiyorum


  • secilmis uye  (07.11.12 18:46:43) 
Abim adına cevap vereyim: Asla giymiyor. Kışın Ankara soğuğunda da fanila giyiyor. Erkek kardeşim ise yaz kış çıkarmıyor resmen.


  • Hallerlale  (07.11.12 18:47:12 ~ 18:47:28) 
  • maharaja  (07.11.12 18:47:22) 
Hava 20 derecenin altına inince giymeye başlarım.


  • 4dr4m3lekh  (07.11.12 18:47:43) 
özellikle kışın tshrt giymek istersem renkli tshrt altına siyah. beyaz tshrtün altına kesinlike atlet giymiyorum. Yazın ise eğer iş yerinde gömlek giymem gerekirse mutlaka giyioyrum ki öğle tatilinde dışarı çıktığımda ceketle yürüdüğümde gömlek sırılsıklam oluyor. onu engellemek için illa ki giyiyorum. ya da renkli gömlekse siyah atlet


  • Kreuzberg  (07.11.12 18:48:00) 
kışında, yazında giyerim. yazın teri alır. kışın sıcak tutar. siyah ve beyaz renk. millet giymiyormuş garip.

bende bu millet nasıl terliyor böyle tişörtten çıkıyor diyordum meğer atlet yokmuş. :D
  • zenigt  (07.11.12 18:48:46 ~ 18:50:32) 
365 gün giyerim. Diğer mamuller alerji yapıyor, ama ana sebep alışkanlık.


  • vizdilva  (07.11.12 18:55:03) 
bir söz vardır, atlet adamın derisi, külot adamın yarısı... atletini giy;)


  • mega idea  (07.11.12 18:57:24) 
atletle fanilanın farkını bilmiyorum. ama bi şey giyiyorum hep, siyah kolsuz. yazları giymiyorum. ilk üşüdüğüm gün giymeye başlıyorum, ilk terlediğim gün çıkartıyorum.


  • herbivor  (07.11.12 18:58:16) 
kışın (bir hafta önceki soğuklardan sonra giymeye başladım) siyah kolsuz sporcu atleti diyorlar arkası biraz daha açık gibi olan bir atlet giyiyorum.


  • insan opusen hayvandir  (07.11.12 18:58:28 ~ 18:58:51) 
gömlek altına giymem.
kazak altına mecbur.
genelde bende V yaka tişört giyerim.
zaten ona göre satın alırım.
  • pukay de souza  (07.11.12 18:58:31) 
Tshirt giyerim.


  • vexations  (07.11.12 18:58:45) 
giymiyorum. sevmiyorum.


  • nemo problemo  (07.11.12 18:59:18) 
giymek kıroluk değil.

evet annenin dediği doğru 3-5 ekşici harici herkes giyiyor.

atletin üşümeyi engellediği, beli soğuk havadan koruduğu 2+2=4 kadar gerçek. o yüzden kışın giyiyorum, yazın giymiyorum.
  • baldur  (07.11.12 19:03:30) 
zayıf olsam 1 saniye giymem


  • wayne  (07.11.12 19:08:29) 
Bugün gıymeye başladım


  • fenerliyim ama feneri delgado  (07.11.12 19:13:28) 
sürekli. çok terlerim.


  • ben smyrna  (07.11.12 19:15:39) 
Kışları giyerim ince askılı. Bugün "artık giymeliyim" dedim kendi kendime.


  • yearold  (07.11.12 19:15:45) 
7 yıl önce bıraktım.


  • 1 saat bende 50 dolar  (07.11.12 19:19:03) 
giyiyorum ben her türlü. yaz kış fark etmez. terledin mi teri alır, atlet güzeldir. genellikle siyah ya da gri olanlardan giyiyorum.


  • bu nick tam yirmi alti karakter  (07.11.12 19:21:20) 
14 yaşımdan beri giymiyorum. Anneniz baskı yapıyorsa halâ giymelisiniz.
Hatta babamı da bıraktırttım bu rezaletten.

  • sanal hayvan  (07.11.12 19:30:37 ~ 19:31:28) 
365 gün giyerim.


  • basond  (07.11.12 19:37:40) 
yazın giymem. kışın ise giyerim. siyah.


  • trinitrotoluen  (07.11.12 19:46:32) 
zayıfım giymem. hala atlet mi kaldı ya çok şaşırdım


  • Thunderbirds  (07.11.12 19:50:22) 
yeni bıraktım giymeyi


  • steward  (07.11.12 20:03:09) 
yaz harici sürekli giyerim. beyaz, kolsuz. memleketin soğuğundan çocukluktan alışmısız. hava serinken atlet giymezsem kendimi eksik hissediyorum.


  • japon askeri  (07.11.12 20:55:39) 
[]

Sırt ağrılarım falan

sırtım, boynum her yerim ağrıyor aylardır.
boynumda kireçlenme de oalbilir çünkü normal bir şekilde sağa sola döndürdüğümde bile "çıtır çıtır" ses geliyor sanki kütletmeye urağşmışım gibi.

sırt ağrılarımın odağı da kürek kemiği ve omurganın kesiştiği bölgeler. (kürek kemiğinin bitimi yani) bu da sırt ağrısından ziyade bir kas ağrısı ya da sinir ağrısı gibi ne bileyim açıklayamadığım bir ağrı. kemiksel değil yani. ordaki ağrı hat çizil boynumun sol tarafına doğru çıkıyor ve tam ense kökümde de ağrı bırakıyor. (el parmak uçlarımda da sanki hislenme var gibi ama tam anlayamıyorum)

çok uzattım ama galiba bana masaj, akapunktur ya da ne bok yarıyorsa öyle bişi lazım. rahatlatma gevşetme terapisi gibi bişey. istanbulda, kadıköy çevresinde falan nerelerde bu tip ağrılara yönelik hizmet alabilirim. hani yok vücudun bilmem ne noktalarına baskı yapmalı falan bişilerden bahsediyorum.

(ben daha önce de -7 sene olmuştur- doktora gitmiştim benzer şikayetlerden ama verdiği sadece kas gevşeticiydi pek işime yaramadı)

hem aşağı yukarı bir ücret bilgisi hem de yer tavsiyesi verir msiiniz

 
bir ortopedi uzmanına görünün,sorununuzun ne olduğunu net olarak tespit etmeden masaj vs gibi şeylerle bulaşmayın.


  • dahili meddah  (26.08.14 13:54:32) 
@dahili, ya ne bilim bana bu fizik tedavi uzmanlarının da yardımcı oalbileceğini düşündüğüm için böyle bir yere uğramak istiyorum aslında. çünkü vücudumda bir gerilme var hissediyorum hani nasıl anlatılır bilmiyorum ama.


  • kamera motor  (26.08.14 13:57:15) 
bence hastalık geçmişinizi ve daha önce gittiğinizde kas gevşetici verildiğini ama işe yaramadığını da anlatıp daha net bir cevap arayın. bu tip ağrılar toplumda çok sık görüldüğü için doktorlar en genel seçenekten başlayarak elemeye başlarlar.


  • dahili meddah  (26.08.14 13:59:59) 
tıpatıp aynı problemi yaşıyorum. ben daha önce ortopediye gittim ilk gidişim 4 5 yıl önceydi kas gevşetici verip gönderdiler. sonra bir de 2 yıl önce gittim. doktor baktı etti dinledi beni ve kesinlikle düzgün pozisyonda durmamı bilgisayarın karşısında zaman geçirirken eğri büğrü durmamamı ve verdiği kağıttaki ufak tefek egzersizleri her gün uygulamamı söyledi. bir de kas gevşetici yazmıştı. reçetede de teşhis kısmında fibromilaji yazmıştı. eve gelip internetten yaptığım araştırma sonrası onca yazılanı görünce moralim altüst oldu tabi. adı da havalı ya ben bi tribe girdim :D neyse ki zaman geçtikçe azalmaya başladı. ama bunca zamandır tecrübe ettiğim kadarıyla bunun altında yatan neden "stres". ne zaman stres yaşasam vücut gerildiğinden midir nedir ağrılar artıyor bahsettiğin bölgelerde.

çözüme gelince akupunktur masajla filan zaman kaybetme onun yerine bi yere kayıt yaptırıp haftada bir kaç kez yüz derim. en etkili yol bu bence.
  • mrs gallagher  (26.08.14 18:40:44) 
[]

ankara'da kaliteli çakma ayakkabı

nike, adidas new balance falan bunların kaliteli çakmalarını nereden alabilirim?

ama aradığım abibas, nixe, adidas modeli olup yanında dört tane çizgi olanlar değil. bayaa bildiğin nike gibi, adidas gibi olanlar. hani kimi zaman buraya sorulup "bunlar orijinal mi" diye sorulan ve "hayır çakma" diye cevap alınanlar.


 
Yahu nedir bu gösteriş sevdası? "Kalite çakma" ayakkabı bakacağına, 'çakma'yı çıkar kaliteli ayakkabı bak. Şahsen çakma ayakkabı giyenler özentilikten gözümden direkt düşüyor. Ya para biriktir orjinalini al illa marka olsun diyorsan, ya da marka olmayan kaliteli bir ayakkabı al. Biliyorum soruna cevap değil ama söyleyeyim dedim.


  • iamelf  (12.06.15 18:48:21) 
Ankara'ya bir kere gittim onda da gece vakti kekonun biri bahçeli evler de bana zorla tişört satmıştı. Parfüm sigara falan satıyordu çocukları saldı başıma almak zorunda kalmıştım. Neyse tisorte hiç bakmadan aldım sonra eve getirdim baktım abercrombie fitch çakması. Ama disini geçtim içini bile muazzam cakmislar üç sırtta ki af baskıları falan çok iyiydi. Ve en tuhaf tarafı da iki sene giydim ben o tişörtü hiç de bise olmadı.

Cevap sokalarda
  • seni sevenleri bir kere uzdun  (12.06.15 21:37:02) 
marka olmayan kaliteli erkek ayakkabıları da 150 liradan başlıyor canım benim. varsa 50 liraya kaliteli markasız, ona da razıyım.

ama maalesef, bunu daha önce de kimse anlamadığı halde sordum, 50 liralık ayakkabı yapan mutlaka ama mutlaka onun üstüne nixe yazıyor, abibas yazıyor, dört çizgi çekiyor. 50 liraya satılıp da üstünde yazı olmayanı yok. en azından ben bulamadım.

ha buluyorsan güzel kardeşim, bak 50 liralık üstünde marka yazmayan onlara benzer ayakkabı, hemen gidip alayım.

çünkü benim bir ayakkabıya bugünlerde 150 lira verecek durumum yok, ama ayakkabıya da ihtiyacım var.
  • kibritsuyu  (13.06.15 16:09:32 ~ 16:09:45) 
İlla spor ayakkabı mı arıyorsun, yoksa başka tarz gündelik ayakkabı olur mu? MUDO'da espadril'ler 40-50 lira www.mudo.com.tr&tc=27 Bu Trendyol, Markafoni, Morhipo gibi alışveriş sitelerinde 50-60 liraya Converse ayakkabı da bulunuyor. www.morhipo.com&pg=0&ps=60&ch=0&os=0&hf=&prv= Boyner'de de saydığın markalar hariç markaların 50-60 liraya spor ayakkabıları mevcut: www.boyner.com.tr

Gördüğün gibi 150 liradan başlamıyor. Bu saydıklarım arasından Espadril ve Converse'i ben de senelerdir kullanıyorum, sapasağlam duruyor.
  • iamelf  (13.06.15 16:26:42) 
spor şart değil. gündelik giymeye ayakkabı arıyorum. espadril olmaz, ayağımda taban çökmesi var ve içine tabanlık koymak zorundayım. az biraz yüksek (daha doğrusu derin) ve bağcıklı olmalı. boya bulaşan ve temizleyemediğim şu ayakkabım gibi bir şeyler de olur. ucuz bulursan 1-2 tane alırım değişik model. hep aynı ayakkabıyı giymemiş olrum böylece. yaz günü boya moya bulaşınca da kışlık botla gezmek zorunda kalmam.


  • kibritsuyu  (14.06.15 06:36:59 ~ 06:38:07) 
[]

Güzel T-shirt Üreten Firma

Piyasadaki gibi üstünde bir sürü yazı, karışık sayılar vs. değil de hakikaten anlamlı ve sade tasarımlı, kaliteli malzemeden t-shirt yapan firmalar var mı? Online satış da olabilir.




 
kendi t shirtünü tasarlıyabildiğin siteler olduğunu biliyorum hatta kumaşlarıda baya kaliteli oluyor. istersen biraz araştır google'da mutlaka güzel birşeyler bulabilirsin.


  • dirildimde geldim  (20.06.11 13:06:28) 
site çok ama kumaş kalitesini bilemiyorum.
bir keresinde tish-o dan hediye etmek için tişört tasarladım.
baskı harikaydı ama kumaş yazlık bir penye için fazla kalındı.
  • 9kuyruklukedi  (20.06.11 13:11:53) 
quiksilver panpa, cok kaliteli, tasarimlar da gayet iyi.


  • nawres  (20.06.11 13:57:29) 
  • icemanr  (20.06.11 14:05:02) 
GAP den 30 TL ye düz baskısız tsort alip baskisini ajansa yaptirdik. cogu sitelerden yaptirdigimiz tsortleri 2 kere giydigimizde tirt olurken GAP sapasaglam kaldi. maliyetli ancak kaliteli isterseniz alternatiftir.


  • mat couthon  (20.06.11 15:11:37) 
[]

Zara, Mango ve türevlerini sevmiyorum, sorun bende mi?

Ya arkadaş, bakıyorum sözlüğe, Mango bir övülmüş bir övülmüş. Keza mağazaları da öyle, çok kalabalık. Ancak Mango'ya girsem alacak bir şey bulamıyorum. Zara desen ayrı bi olay, tasarımları rüküş geliyor bana, yaşıma uygun bulmuyorum(20'lerin ortası). Ama öyle bi imajı var ki, sanki çok üst bir moda zevkine hitap ediyor.

Stradivarius, Pull & Bear türevlerinin öyle tasarımları var ki, Türkiye şartlarında bunları nerde giyiyorlar, diyorum. Forever New, Jack & Jones gibi markaları da beğenmiyorum. Hele ki Twist, naylon kumaşa baskı yapıp 70-80 liraya iteliyorlar. Rüküş bile değil, "giyecek" şeyler satmıyorlar.

Bi ben mi böyleyim? Ne zaman AVM'ye gitsem bu dediğim mağazalara girip bir şeyler almak için kendimi sıkıyorum resmen, yine de bulamıyorum bir şeyler. Ben mi giyinmeyi bilmiyorum argadaşşş?

Not: Beğendiğim markalar da var tabii, mesela Koton ve Mudo, beeelki Bershka...
Saydığım mağazaların çoğunun erkek reyonları da var, cinsiyet belirteyim o halde: gadın.

 
hemcins ve hemfikiriz.


  • in vino veritas  (18.09.12 11:08:39) 
Kız arkadaşımla gittiğimde aynı sıkıntıyı yaşıyoruz. %99 çok kötü, %1 ilginç birşey çıkıyor. O yüzde %1 için yine gidiyorsun.

Nispeten sade ve kendi tabirimce komik ¨olmayan¨ şeyler arıyorsan çok zor işin. Öte yandan bazı insanlar o komik dediğim şeyleri giydiğinde onlarda o komikliğini yitiriyor kıyafetler. En absürd leopar desenli pullu aptal şeyi bile giyip üzerine yakıştıran insan var, güzellikle de alakası yok, onun kişiliğine uyuyor. Benim hatun giyse 2 hafta dalga geçerim, onlar giydiğinde göze batmıyor.

İşin kötü yanı, sade ve komik olmayan dediğim herşey bulduğunda çok pahalı oluyor. Erkek kıyafetleri de çok sıkıntılı. Üzerinde yazılı baskılı tişört milyon adet var. 2 saniye durup okuduğunda üzerinde bozuk ingilizceyle saçma sapan şeyler yazıyor. Düz, sade, arkasında abuk subuk bir logo veya yazı olmayan birşey aradığında ayda yılda bir buluyorsun, fiyatları da tavan yapıyor.

Konudan iyice uzaklaşmadan, eskiden mango daha iyiydi sanki. Daha sade düzgün şeyler vardı. Günümüz için olan gözlemine katılıyorum, bu aralar çok kötü (belki de ben yaşlandım).
  • skatheist  (18.09.12 11:15:07) 
duyurun içinde (baştan sonra) yer alan hiç bir markayı beğenmiyorum.
cinsiyet; kadın.

  • holy diver  (18.09.12 11:15:09) 
mango konusunda haklısınız. zara'da nadiren güzel bir şey oluyor ancak onun da fiyatı almış başını gitmiş oluyor. sadece ince kazakları oluyor, onlar güzel.

stradivarius'un pantolonları çok güzel, son 3 yıldır bütün kotlarımı oradan alıyorum. onun dışında etek olsun, şort olsun aslında fena şeyler yapmıyorlar. ancak gerçekten bazı saçmasapan kıyafetlerin arasında onları görmüyor da olabilirsiniz.

pull&bear'ın kısakollu tişörtleri güzel, onun dışında da giyilebilecek şeylerin fiyatları zarayı sollamış oluyor ve malesef o fiyatı hak etmiyor ürünler.

Forever New ancak düğün dernek olursagirilmesi gereken bir yer bence. Twist sahiden felaket.

Mudo kesinlikle bu markadaların içinde en iyisi, ancak genel olarak ürünlerin kalıpları çok büyük, o nedenle çok beğenip de alamadığım şeyler oldukça insanın canı sıkılıyor.

Mesela bence stradivarius ve bershka arasında bir fark yok. Kotondaysa bazı dönemlerde hiç güzel bir şeye rastlanmıyor (ama bu sorun satın alma müdürleriyle ilgili), ama onun dışında gerçekten başarılı.

sorun sizde değil demeye gelmiştim ama gevezeliğim üstünde.
demişsiniz ya "Ama öyle bi imajı var ki, sanki çok üst bir moda zevkine hitap ediyor.", o bizim halkımızın aptallığından. ne kadar çirkin de olsa zara'dan giyindiklerinde kendilerini bir şey sanıyorlar malesef.
  • o degil dee  (18.09.12 11:20:50) 
sorun artık kaliteli üretimin olmaması.aynı parça kumaştan birçok model yapılıyor ve fahiş fiyata satılıyor.eskiden her gün mutlaka mangoya uğrar alırdım birşeyler.ancak şimdi ben de beğenemiyorum.zara güzel ama el yakar cinsten.koton da kaliteyi bozdu tekstilde çalışanlar da aynı şeyi söylüyor.vero moda/topshop gayet başarılı lcw da çizgisini değiştirdi.modern şık ve her bütçeye uygun ürünler bulmak mümkün.taksimdeki kikiriki son zamanda gezdiğim,güzel bulduğum mağaza.


  • artemiss  (18.09.12 11:38:35) 
Son bir kaç yıldır Mango'yu haketmediği kadar pahalı buluyorum. Yani, neredeyse transparan sayılabilecek ince siyah bir kazağa 90 lira vermek saçma geliyor. Bir kazağa 90 lira verilmez demiyorum, sadece kalite-ürün ve fiyat uygun gelmiyor.

Mudo,55 kilo altı icin imkansız gibi neredeyse.

Stradivarius saydıklarınızın icinde benim en rahat kıyafet bulduklarımdan biri (hırkaları, düz kazakları falan) ama işin içine yılan derisi bir karış mini etekler, leopar desenli parlak taytlar falan girince ben de "nerede yaşıyoruz" düşüncesine kapılıyorum.

Bershka'nın ürünleri genelde kalitesiz oluyor. Daha magazadaki tişörtler bile yırtılmıs, delik, sökük vs olabiliyor o yüzden cok iyi kontrol edip almak gerekiyor.

beden sorunu yüzünden ben genelde Stradivarius'u tercih ediyorum, pantolonlarımı da genelde Mango'dan alıyorum. Mağazada 40-50 lira arası olan pantolonlar her zaman İzmit'teki outlette 10 lira, yine 50- 60 liralık etekler 3 liraya falan geliyor, o yüzden avantajlı.

ama yine de bu aralar bir çok mağazada aptal tişört modası var sanırım. Yani, hayatta hiçbir güç bana çingene pembesi ve üstünde "party girl" falan yazan bir şey giydiremeyeceği için seçmek zor. Hele, İngilizce olup da yanlış yazılmış -gramer veya imla açısından- cümleler olunca otomatik olarak eleniyor.
  • sopiro  (18.09.12 11:48:40 ~ 11:50:46) 
yani dediğiniz gibi mango ve zara çerçöp satıyorlar artık, eskisi gibi değil. br önceki sezon penye aldıysanız, ertesi sezon o penyenin deseninde etek görüyorsunuz, hatta aynı kumaşla kaplı ayakkabı. iğrençç!!. Artık, çöpe gidecek kumaşları yeni koleksiyon diye bize kakalıyorlar. Bu saydıklarınızdan birinin merkez ofisinde çalıştım. sizin mağazadan misal 100 tl ye aldığınız kotu biz 10 tl ye alıyorduk ki o satıştan bile bayağı kar ediyorlar !! ne kadar kaliletli olduğunu varın siz düşünün...bershka da Zara'nın alt grubu fakat kaliteden ziyade tasarım olarak Zara'ya on basar diyorum. Vero moda'yı da beğeniyorum ne yalan söyleyeyim. ama bana sorarsanız gidin paranıza kıyıp Polo Garage'dan alın. orası da eskisi kadar kaliteli olmasa da diğerleri arasında farkını belli ediyor.


  • fistikliemenems  (18.09.12 17:29:59) 
yazdığın bu markaların çoğunun anavatanı ispanya. yani senin için olmayabilir. mudo, koton... bunlar türk firmaları. zaten kesim ve tasarımları da buna göre yapıyorlar.


  • leenathrw  (18.09.12 18:15:37) 
[]

İş için görüşmeye gittiniz..

Karşı taraf size şartlarını ve verdiği ücreti sundu. Yani "Olay budur" dedi. Ufaktan bir düşünme aşaması için adamdan "Ben biraz düşüneyim, birazdan size dönerim" mi denmeli? Yani adamın sunduğu şartları değerlendirme aşamasında ne yapmalı? O AN psikolojik baskı ile "Tamamdır" deyip sonra vazgeçip gitmemek etik olmaz.
Zaten sen kafanda belli bir fiyat ve çalışma şekli oluşturuyorsun.
Ama yüz yüze görüşünce farklı tabi.
Bir de iş görüşmesine herhangi bir süsü,püsü, kesiği olmayan, koyu renkten bir kot pantolon ve spor gömlek ya da tişört/kazak ile gitmek abes olur mu?

 
Düşünmek için ertesi güne kadar vakit istenebilir bence. Zaten düşünmek için sana bu zamanı bile vermiyorsa çalışırken nasıl bir baskı sistemi kuracak belli olmaz.


  • angelofdeath  (03.12.12 16:25:42) 
Şartları karşılıklı olarak değerlerndirmelisiniz, doğrusu budur. Yani vakit istemekten, düşüneceğinizi söylemekten çekinmeyin. O anda 5 dakika içinde karar verip sonra pişman olmayın.

Kıyafet konusunda gelince, iş görüşmelerinde artık eskisi gibi takım elbise, beyaz gömlek, kravat zorunluğu çok kalmadı (istisnalar hariç).
Dediğiniz gibi koyu renk, klasik kesim bir jean olabilir. Üzerine de çok göz yormayan, mümkünse desensiz, düz renk bir gömlek/kazak olabilir.
  • Savina Y.  (03.12.12 16:35:06) 
Bir İK'cı olarak diyebilirim ki yukarıdaki cevaplar seni işten adım adım uzaklaştırır.

Denmemesi gerekenler;

1) "Aileme, eşime, babama, dedeme bir sorayım"

Kadın iseniz büyük ihtimal ile işi kaybedersiniz. Bunun kocası her şeye karışır, geç çıkamaz, bir toplantıya katılamaz, şehir dışı, yurt dışı yapamaz derler.
Erkekseniz ise zaten bir garip duruyor, işte siz çalışacaksınız, neden eşinize soruyorsunuz. Yani sorun tabi ama o aşamada değil. İş şartlarda anlaşmaya gelmiş ben bir eşime sorayım olmaz.

2) 1-2 gün düşüneyim haber veririm...

İşi büyük ihtimal ile başkası alır. Arkadaşlar kurbanda danaya mı giriyorsunuz 2 gün neyi düşünmesi. Millet 2 günde 50 görüşme yapar, çalışanı bulur, ertesi gün sgk kaydı yapılır, sonraki gün başlar siz hala düşünürsünüz.

Düşünmek için en fazla 1-2 saatiniz var. Zaten karar 15dk'da verilir, gerisi boşa düşünme.

Gelelim giyinme kısmına.

Bu görüştüğün şirkete göre değişir. Resmi kıyafet ile çalışan bir şirkete kot ile gidersen sen şöyle koltukta oturup bekliyorsun ya, işte o zaman notunu verirler, sonra uğraş ki değişsin.

Ajans, reklam benzeri bir şey ise fark etmez ama resmi kıyafet varsa jilet gibi gideceksin, oturuşundan konuşmana kadar kendi kaliteni yansıtacaksın. Yıllarca okul okuyorsunuz, uğraşıyorsunuz; sonra bunun gibi küçük detaylar yüzünden yıllarca işsiz kalıyorsunuz.

Sonuç olarak iş görüşmesine gideceğiniz firmayı iyi analiz edin, ona göre strateji belirleyin.
  • bilan  (03.12.12 19:25:01) 
[]

tshirt

güzel tshirtlerinizi nerden alıyorsunuz dostlar?
ben genelde gap'ten falan alıyorum da, pek bulamıyorum oralarda da.
sade, az baskılı ya da baskısız seviyorum. kaliteli olsun.
kaft.co'dakiler oldukça güzel aslında da, daha sadelerini nereden bulabilirim?
teşekkürler.

 
ben lc waikiki nin kesimlerini ve çeşitlerini seviyorum.
genelde yazın topluca tişört ordan alıyorum.

  • la traviata  (22.08.13 18:27:45) 
threadless da guzel.


  • eksi sozlukte eksiyen adam  (22.08.13 18:28:53) 
maviden alıyorum genelde. ama bu senekiler pek hoşuma gitmedi.


  • mattiadestro  (22.08.13 18:43:01) 
bazen pull and bear'da güzel şeyler oluyor.

bir de scotch and soda da.
  • april12th  (22.08.13 18:46:41) 
jack jones,pull and bear.


  • lord  (22.08.13 19:06:05) 
mudo'nunkileri seviyorum.


  • hesabım silindi kırgınım modlar  (22.08.13 23:05:09) 
[]

ali ismail korkmaz fotoğraf

arkadaşlar avrasya maratonunda ali ismail'in fotoğrafı olan bir t-shirtle koşmayı planlıyorum fakat nette ebat olarak uygun bir foto bulamadım. elimde bi fotoğraf var ama bunun büyük boyutlusunu nereden bulurum diye merak ediyorum. yardımcı olan çıkarsa çok sevinirim.




 
Zaten siyah beyaz ve oldukça büyük bir fotoğraf bu. Tişört için de baskıya çok uygun fakat bence altına adını da yazın. Daha büyük bir boyuta resize edip kaydederseniz pikselize olmaz, hatta bu şekilde baskıya götürseniz bile istediğiniz boyutta sorunsuzca basılır.


  • yarin bos musun  (23.08.13 14:02:18) 
İsminin yazılması +1


  • quanche  (23.08.13 14:05:31) 
bu foto 365 x 421, yeterli olur diyorsunuz yani?

ismini kesinlikle yazacağım, bir de beyaz üzeri siyah mı yoksa siyah üzeri beyaz mı yapsam karar veremedim, hangisi daha etkili olur acaba...
  • barry white  (23.08.13 14:11:27) 
Beyaz üzeri siyah daha etkili.


  • pardonan  (23.08.13 14:16:13) 
Şundan bahsediyorum, bu resim büyütülse bile bozulmaz, büyütüp sizin için upload edeyim. Beyaz üzerine siyah daha anlaşılır ve dikkat çekici olur.

i41.tinypic.com

(işyeri bağlantısından sadece tinypic açılıyor)

Edit: Çok pardon ya beyaz üzeri siyah demeye çalışırken tersini söylemiştim, editledim şimdi. Hep tezahuratlardan yapıştı bunlar dilimize
  • yarin bos musun  (23.08.13 14:21:06 ~ 14:26:31) 
beyaz uzeri siyah.


  • bohr atom modeli  (23.08.13 14:21:55) 
www.dropbox.com

Resmi büyütüp biraz temizledim, işini görür umarım.
  • qwertqwert  (23.08.13 14:22:47) 
bu olaya hala şekil niyetiyle bakmak da neyin kafası bilemiyorum.

barry white, çok güzel bir düşünce tebrik ederim. ali unutulmayacak.
  • tuborg yesili  (23.08.13 14:36:39) 
tinypic.com şöyle birşey oldu... yardımcı olan dostlara teşekkürler. köstek olan bok atan arkadaşlar da kendi istedikleri bir t-shirt ile çıkıp gezebilirler.


  • barry white  (23.08.13 14:39:51) 
çok güzel düşünmüşsünüz. avrasya maratonunda giyecekseniz adını bir de sırtınıza yazsanız forma gibi olur, daha çok kişi tarafından da görülür okunur. fikir tabi benimki, güzel olmaz belki de.


  • physcos physcos  (24.08.13 00:55:33) 
[]

tüyap kitap fuarında kitap fiyatları nasıl oluyor?

kitapların internet satış fiyatları mağaza fiyatlarına göre %25-%45 daha indirimli oluyor malumunuz.

peki tüyap kitap fuarında nasıl oluyor fiyatlar? internet satış fiyatından daha mı uygun oluyor? yoksa arada pek fark olmuyor mu?


 
Yeni cikan kitaplar vs pek farketmiyor ama bir liraya iki tane kitap bile alabiliyorsun.


  • takilagimacanim  (31.10.13 22:38:46) 
hem indirimli hemde kampanyalı olabiliyor ntv yayınlarından çizgi roman serisini indirimli aldım birde yanında dava baskılı tişört hediye ettiler gibi şeyler en güzelide keten baskılı çantalarda veriyorlar kitapları bazı yayınevleri çıldırıyorum :) kesin gidilesi talan edilesi :)


  • pembegurba  (31.10.13 22:47:59) 
evimin yakininda olduğu icin her sene giderim tuyap kitap fuarina. yalniz son yillarda o eski fuara ozel indirimlerin kalmadigini söyleyebilirim. bazi standlarda % 5- % 20 civari indirimler, hediyeler vs. oluyor gene ama eskiye nazaran gidilesi pek bir yani kalmadi. fiyatlar boyle olunca millet de d&r'a giderim daha iyi amk diyor. hem ayni fiyattan aliyor, hem de fuar kargaşasından kurtulurum diyor. beylikduzu'ne gitmek anadolu yakasindaki adam icin edirne, yunanistan'a gitmek kadar yorucu oluyor. fuara gelen on binlerce ilk ve ortaokul bebesinin kafa sikmesi, icerdeki yeme-icme yerlerinin yetersizligi hal birakmiyor gelenlerde. enver aysever gecen yil aynen katildigim cok dogru bir soz soylemisti. aslinda fuari fuar yapan edebiyatimizin tasakli yazarlarin katilmasiydi. onlarin imza gunleri, konferanslari fuara ayri bir heyecan katiyordu. simdi muneccimlerden, dizustu edebiyatcilardan falan gecilmiyor. ben bu yil gidersem emrah serbes icin giderim sadece.


  • wertyu  (31.10.13 23:38:45 ~ 23:43:36) 
[]

Sıfır kollu almak

Hiç bi mağazada adam akıllı bi sıfır kollu bulamıyorum. Ya spor için oluyo ya da atlet tipli olanlar. Şöyle üstüne baskı maskı olan güzel sıfır kollu t shirtleri nereden bulabilirim?




 
sıfır kollu tişört mü kaldı? o yüzden bulamıyorsunuzdur. bulamayın da zaten. baskı maskı olan diyorsunuz bir de. lütfen giymeyin o tür şeyler.

sadece spor için giyin.
  • mahone  (27.06.14 03:19:50) 
basketbol takimlarinin antreman tshirtleri var. onlardan bulabilirsiniz belki. nike'ta falan oluyor. ustunde takimin ambleminin baskisi oluyor vs. ama onlar da aslinda spor icin.


  • crucio  (27.06.14 03:42:21) 
tabii ki de h&m


  • bili  (27.06.14 04:30:09) 
H&m +1


  • zet  (27.06.14 07:24:34) 
[]

Yazılı tisort giyme ve üzerindekini anlayamama

Türkiyede ciddi bir kesim üzerinde ingilizce yazan ama anlamını bilmediği tisortleri giyiyor .Neden ?




 
cunku cahil ve fakirler. ayrica kokuyorlar.


  • hopeless  (02.09.17 00:17:14) 
Aslinda cahil kesimin moda tercihi su sekil:

onedio.com

seyler.eksisozluk.com

Gerci simdi bunlarin ozel bina universitelerinde okuyani (okuyamayani) da turemis. Ama kafa da ayni kilik kiyafet de.
  • Traveller  (02.09.17 00:22:05 ~ 00:22:46) 
İngilizce bilmiyor ki millet, Türkçe bile bilmiyor doğru dürüst ucuz mu ona bakıyor alıyor işte gerisi umrunda değil.

Buradan koku çıkarımı yapmak da güzelmiş.
  • chicha  (02.09.17 00:26:51) 
@kurnaz şu yazdığın cümleden çok güzel tişört üstü yazısı olurdu aslında. yabancı bir dilde yazmak lazım tabii.


  • neyleyim  (02.09.17 00:38:05) 
çünkü bunlar hep seks.


  • mungojerry  (02.09.17 01:01:29) 
mecbur degiliz cunku.


  • blue eyes white dragon  (02.09.17 01:05:24) 
Çünkü üzeri baskılı/yazılı tişörtlerin nerdeyse tamamında yabancı dilde bir şeyler yazıyor. İnsanları da sırf anlamlarını bilmiyorlar diye düz renkli tişörtlere yönlendiremezsin.


  • synesthesia  (02.09.17 01:12:19) 
üzerine türkçe yazsan giymez büyük çoğunluk. ingilizce daha kuul... yabancı diyelim hatta ama nedense, üzerinde çinçe yazan ya da ispanyolca yazan tişört pek yok.

tamamen algıyla ilgili. ayakkabının üzerine nike değilde nikei yaz, adam yine onu alıyor. kinetix, bellona vs bunlar yerli firmalar, hep bu algıdan dolayı yabancı isim kullanıyorlar.

bir de klasik bir savunma var, ürün adlarıyla ilgili... efenim biz uluslararası bir firma olduğumuz için telaffuzu kolay bir isim... hadi len!

lavache guirit, schaub lorenz, fabuloso vs milyon çeşit firma var ve hiçbiri de, ay türkler bizim ismimizi nasıl telaffuz edecek acaba, diye düşünmüyor.

biraz da aşağılık kompleksi yani.

bir camide namaz kılan birinin fotoğrafını görmüştüm bir ara nette. adamın montunun arka kısmında "tanrı meşgul, ben yardımcı olabilir miyim?" yazıyordu.

ilgisiz belki ama şunu da ekleyeyim: otobüste, ihtiyar bir amcanın elinde tuttuğu eczane poşetinde VIAGRA yazıyordu. garibimin ne gözü görür, ne de görse yazılanı anlar... şerefsiz eczacı!
  • runagain  (02.09.17 01:34:57) 
Ya hadi ucuz olduğu icin bakmadan alan cahil kesmi bi kenara bırakıyorum, belli bi düzeyin uzerindeki bi insan bi tişört aliyosa üzerindeki yazi urduca da olsa "ulan ne yazıyor burda dur google translate'den bakayim" diye aratip bakmali. Benim bi tişortümde Sound of İstanbul yazıyor, sirf ingilizce cümlede büyük İ kullanmişlar diye o tişörtü evde giyiyorum sadece(hediyeydi). Yani benim yaptığım da abarti evet ama en azından Fransızca yazili bi tişört beğensem açar bakarim anlamina, saçma bi şeyse almam tişörtü.


  • nundu  (02.09.17 05:34:21) 
[]

Wacom Tablet ve Hobi Tavsiye

Merhaba,

Yaklaşık 5 yıl öncesine kadar ara ara resim çiziyordum. Şimdi artık işe girip para kazanmaya başlayınca tekrar başlamak istiyorum ama bu sefer dijital ortamda devam etmek istiyorum.
Şimdi 5 yıl çok oldu ve o zaman bile ne kadar iyi çizdiğim tartışılır bir konuydu. 2-3 bin TL verip hobi/hayal peşinde koşmalı mı yoksa tüketim çılgınlığına devam mı etmeli bilemiyorum.

5 -10 yıl önce böyle şeyler çiziyordum; www.deviantart.com

 
Bence çizmeye devam et ve etsy üzerinden çizimlerini kupa, bardak altlığı, tişört vs. baskı yapıp sat.

Print on demand; sen ürünü baskı yapıp yollamıyosun aracı siteler senin adına tasarımı basıp müşteriye kargoluyor sen komisyonunu alıyosun.
  • oldz  (16.03.23 09:56:02) 
[]

Yurt dışından t shirt

Evet aynen öyle.. Sendit.com gibi siteler vasıtasıyla yurtdışından dvd alabiliyoruz.. Peki yurt dışından kaliteli baskılı t shirt alabileceğimiz ve türkiye'ye gönderim yapan siteler var mıdır ?

edit : www.hottopic.com
www.stylinonline.com

ya da bu iki sitenin türkiye'ye gönderimi olup olmadığını paylaşırsanız da pek bahtiyar olurum.

 
eminim biliyorsundur ama bi arkadaşım nerdeyse tüm dolabını ebay sayesinde dünyanın dört bi yanından getirtti.

kalitesi evet anlaşılmasa da cevabım ebay
  • hikaye mesture  (18.11.08 14:03:55) 
Eğer "geekler için" tişörtler uyarsa, ThinkGeek Türkiye'ye gönderim yapıyor. Tişörtleri de kaliteli.

www.thinkgeek.com
  • silhouette  (18.11.08 15:34:47) 
(bkz: threadless)


  • flexin  (18.11.08 20:33:46 ~ 20:34:16) 
  • patricia teyze  (19.11.08 00:11:36) 
[]

tish o

ilk kez tişört sipariş vereceğim. şunu sormak istiyorum

fc03.deviantart.net

şu resmin arkasındaki siyah ile tişörtün siyahlığı arasında uyum sağlayabiliyor mu kıymetli tish-o baskıcıları?

 
İhtimal verememekle birlikte net bilgi ve tecrübe sahibi değilim :)


  • HaUnutmadanEbabilBirKuşsaSakaDahaKuştur  (26.04.10 19:59:08) 
uygun olmasa bile sıparişi verirken not bölümüne zemin rengi kaldırılsın notunu düşerseniz problem olmaz.


  • jpsartre  (26.04.10 20:10:22) 
[]

Sublimation Yazıcı

Epson Stylus Photo PX710W marka yazıcıyla süblimasyon transfer kağıdını kullanabilir miyim sizce? 30 40 tl verip t-shirt ü başkasına bastırcağıma en iyisi kendim basmak diye düşündüm. Süblimasyon transfer kağıtlarına resmi bastıktan sonra t-shirt ün üstüne koyup ütüleyince oluyormuş ama bunlar için sublimation yazıcılar gerekiyormuş. Bazı kaynaklarda da mürekkep püskürtmeli yazıcılar olur diye yazıyor benim elimde de epson PX710W var. Bu konu hakkında bilginiz var mı ?




 
bir çoğuda inkjet oluyor dediğiniz gibi. sublibilmemne kağıdını bilmiyorum. ama aldığınız veya alacağınız kağıdın içinde veya üstünde yazar nasıl yapılacağı. ona göz atın. (şu yazıcı olur şu olmaz yazar..)


  • ben smyrna  (29.04.11 22:45:59) 
bi kere pres almanız lazım ütüyle olmaz. ikincisi sublimasyon mürekkebi almanız lazım. üçüncüsü bu süblimasyon mürekkebini koymak için boya tankları almalısınız. epson'un bazı modellerine bu tanklar modifiye şekilde takılıyor. diyeceğim o ki tişört basmak için bi sistem kurmak en azından 1000tl. ayrıca süblimasyonla sadece polyester tişörte baskı yapabilirsiniz pamukluya değil.

not: printerınız süblimasyona uygun bi alet. yanlış anlaşılmasın yazdıklarım.
  • terp  (29.04.11 23:21:34 ~ 23:26:36) 
[]

Assasing Creed

arkadaşlar assassins creed in tişörtlerini nerde bulabilirim ???




 
ubisoft'un bunun için bir sitesi vardı yanlış hatırlamıyorsam. lakin shipment falan olaylarıyla feci tuzlu olur. bence tisho.com'a bir bak, assassin's creed var mı bilmiyorum ama yoksa kendin tişört tasarlayabilirsin. oldukça iyidir baskı konusunda orası. ancak o assasin polarları feci süper de çok pahalı. yanılmıyorsam 150 avro idi. bir de kargo eklenince, kılıç neyin alır insan.


  • hayrullah amazingogullari  (02.03.12 19:01:55) 
[]

Renklileri 80 derecede yıkayınca ne olur?

Arkadaş bir önceki programda unutup 80de atmış renklileri? şimdi bekliyoruz bakalım nasıl çıkacak diye? neyle karşılaşacağımızı öngören var mı? çeker falan diye duydum ama tam bilmiyorum yardım lütfen




 
uf olur. genelde lacivertler baskın gelir. arada atlet varsa onlar artık tişört olur. en sevdiğim mavi tişörtüm aslında atlet benim.


  • kargn  (13.04.15 02:06:19) 
çoğu koyu renklerdi. çıktı şimdilik bi sorun gözükmüyor kuruyunca belli olur bakalım :P


  • eipcack  (13.04.15 02:09:09) 
[]

Giyim Kuşamdan Anlayanlar

Sizce aşağıdaki kıyafetlerden hangileri almaya değer arkadaşlar?

1) shop.mango.com
2) shop.mango.com
3) shop.mango.com
4) shop.mango.com
5) shop.mango.com
6) shop.mango.com
7) shop.mango.com
8) shop.mango.com
9) shop.mango.com
10) shop.mango.com
11) shop.mango.com
12) shop.mango.com

 
Tişörte mi ihtiyacın var kazağa mı gömleğe mi? Önce bunun filtrelemesini yapmalısın. Birinci tişört bence alınır.


  • vedatchilipeppers  (01.05.21 20:15:18 ~ 20:15:26) 
4,10


  • oyokbuyoknevar  (01.05.21 21:07:58) 
4-12.
4'ün fümesi daha iyi.

  • blatta hiberna  (01.05.21 21:13:28 ~ 21:13:49) 
Ben neredeyse hepsini beğendim. Mango nun kıyafetlerini beğeniyorum zaten. Alırken içeriğine de dikkat etmenizi tavsiye ederim. Bazı seçtikleriniz birbirine benziyordu. Çok benzer şeyler almak yerine farklı bir model seçerdim


  • rapisa  (02.05.21 00:25:13) 
4, 5, 8, 10 ve 11'i almayın; diğerleri güzel.
şişmansanız yatay çizgili şeyler almayın ve beyaz giyinmeyin. illa beyaz giyinmek istiyorsanız bir beden büyük alarak giyin.

  • chillbabe  (02.05.21 00:48:37) 
[]

Sıkışmış kola kapağını açmak

Meret kapağı öyle bir sıkmışımki şimdi de açamıyorum. Havluyla açmaya çalışmakta kar etmedi kayıyor bu seferde. İlla bıçakla mı keselim ? bir öneriniz var mı ? Yok mudur pet şişe kola kapağını açmanın yolu ?




 
havlu bile çare etmedi diyorsan daldır bıçağı şişenin böğrüne..


  • deckard  (23.09.08 00:24:19) 
havluyla açılmaması gayet doağl, havlu kalın çünkü ne kadar sıkarsanız sıkın kayar. daha ince kumaşlarla açmayı deneyin, tişört gibi. ayrıca kapağı baş parmağınızla işaret parmağınız arasına değil, serçe parmağınızla avuç kenarınıza sıkıştırın.


  • lepidodendron  (23.09.08 00:31:16) 
isitmaniz lazim once, boylece genlesir


  • ermanen  (23.09.08 00:31:41) 
varsa ingiliz anahtarıyla sıkıştırıp aç, kesin çözüm.


  • gioberg  (23.09.08 00:33:31) 
ağız? diş?


  • insanimsi  (23.09.08 00:38:54) 
Sorun baskısı silinmiş pijama görevi gören tshirt ile çözülmüştür arkadaşlar :) Teşekkür ederim..


  • joehigashi  (23.09.08 00:39:05) 
efes pilsenin magnet olarak da kullanabılen acagı var.onun ıcınde hem cam şişe acıcı hemde pet şişe acacagı var.valla bi guzel oluyoki.

satabılırım.. :)
  • isott  (23.09.08 01:19:57) 
peçete ile deneyin. o kadar işe yarar ki müptelası olacaksınız.


  • caturanga  (23.09.08 02:00:14) 
sakın bıçakla kesmeyin ha içine plastik parçaciklar düşer ufak ufak.
bıçağı daldırın zort diye. ha bende şimdi gidip uludağ limon içecem. afiyet olsun.

  • crystalsoul  (23.09.08 03:33:05) 
Kerpetenle kistirip ceviriyorsunuz hunharca.


  • vita vinum est  (23.09.08 04:14:29) 
birisi agiz dis demis de, oha sakina bu yola basvurmayin arkadaslar. valla dislerinizi eline alirsiniz , sonra TVdeki malum takma dis reklamlarinda oynarsiniz. dolaba koyun ki gaz biraz yogunlasip hacmini ve basincini dusursun derim. olmadi bana yollayin, kasli kollarimla acayim kapagi - kasli kollarim demisken, buradaki butun duyuru bayanlarina selam ederim.


  • egotm  (23.09.08 05:02:09) 
Hafif hunharca ama etkili bir başka çözüm de, kapağa bir iğne saplamaktır böyle durumlarda. Kapak metalse bir başka yöntemle ufacık bir delik açmak da yetiyor.


  • sui  (23.09.08 11:11:52) 
  • disq  (23.09.08 15:26:03) 
[]

videonun devamı

bu videonun devamını bilen varmı sonucu kim kazandı bilen varmı iddaa varda:) www.facebook.com




 
baskılı tişört giyen


  • Precog  (29.01.11 21:12:56 ~ 21:13:05) 
[]

flash ile zoomlanmş resmi kaydetme?

redhotchilipeppers.shop.bravadousa.com

şu adresteki tişörtü çok sevdim lakin amerikadan getirene kadar anam ağlar.
dedim ki şu resmi alıp oynasam tishodan bastırtsam? resmin site düzenindeki hali baskıya giremicek kadar küçük lakin üstüne basıp zoom yapınca oldukça yüksek çözünürlükte açılıyor ki daha da fazla zoom yapabiliyoruz.

o yüksek çözünürlüklü resmi bir kaydedebilsem halledicem ama olduramadım. illa bir yolu vardır gibi geliyor. program eklenti ne olursa bir yardım.

danke.

 
m$ windoz'da olduğun varsayımı ile

printscreen tuşuna bas sonra da paint'e git ve yapıştır.
  • homeless  (14.05.11 18:12:10) 
Hadi gözünüz aydın :)
burada 3000x3000 çözürlünükte var:
media.musictoday.com
  • nicin ben  (15.05.11 14:02:17) 
[]

Ucuz T-shirt Nereden Bulurum?

Selam,
Üzerine baskı yaptıracağım minimum 50 adet siyah renk t-shirt almak istiyorum. Adet fiyatı 5 lirayı geçmeyecek çok da pert olmayan t-shirt nereden bulurum. İnternetten bakındım ama aranızda önceden almış/yaptırmış ya da bu işi yapan varsa iletişmek isterim.



 
Siyah bilmem de beyaz olarak Loya diye bi iç çamaşırı mağazası var orada vardı 5.50 ydi tanesi. Bi bakın derim.


  • holly golightly  (10.04.12 14:41:41) 
mağaza değil de daha çok toptan satan arıyorum.


  • brc  (10.04.12 14:44:03) 
fiyatı biraz tuzlu ama kalitelidir ayrıca kargo ücretsiz. toptan alacağını mail ile iletirsin fiyatta biraz düşebilirler.

www.asos.com

www.asos.com

www.asos.com
  • Sabac  (10.04.12 14:50:33 ~ 14:52:30) 
şehir yazmamışsın ama bursada yeşim tekstil fabrikasında kiloyla tişört satıldığını hatırlıyorum baya ucuza


  • in vino veritas  (10.04.12 14:55:03) 
[]

everyday I am capuling tisortu

almak istiyorum nereden bulurum?




 
kendin yap. giysi boyası temin et, sevdiğin renkte bir tişört bul, yaratıcılığın varsa onu da kullan.


  • kargn  (09.06.13 15:38:54) 
yaraticilik var da el becerisi pek yok.. ayni duvar yazisinin sekliyle tisortleri geziniyor ortalikta da...


  • vital  (09.06.13 16:10:08) 
Dijital baskı dükkanları print centerlar yapıyor :)


  • Solem  (09.06.13 16:40:28) 
[]

giyim için alternatif tarzda dükkanlar

biliyorsunuz, gezi parkı direnişinden çıkan en önemli kararlardan biri de (bence) boykot kararı. daha öncesinde de "ulan bok var gidiyoruz şu avmlere di'mi?" şeklinde düşünen biriydim ama avmleri ve emperyalist markaları hayatımdan çıkarmak üzerine bir uğraşım olmamıştı. (zaten çok odak noktası da değiller hayatımda, o yüzden rahatsız etmemiş olabilir.)

ancak artık kendimde o cesareti buldum: avmye girmemeye, yerli olsun yabancı olsun niyeti sömürmek olan mağazalardan alışveriş yapmamaya yemin ettim. oh çok rahatım şu anda, anlatamam...

diyemedim işte. şimdi ben giyim alışverişimi nerelerden yapabilirim merak ediyorum. beyoğlu'ndaki pasajlarda sanki bu tarz mağazalar vardı küçük küçük ama pek dikkat de etmedim doğrusu. böyle daha çok alternatif tarzda giysiler bulabileceğim (baskılı tişört, renkli kot, seslisözlük'e göre çevirisi lastik pabuç olan ama yeterince anlatmadığını düşündüğüm için ingilizcesini de vereceğim sneaker vs.) nereler vardır tercihen beyoğlu civarında? ha bu arada erkeğim ve xl giyiyorum, yanına iliştireyim bu bilgiyi de.

not: kendimi çok aciz hissettim yalnız. şu soruyu sormamın nedeni, istanbullu olmamam. izmir'de olsam avmye gitmeden rahatça yapabilirim alışverişimi ancak istanbul için istiklal'de cadde üzerindeki mağazalar ve bir-iki avm dışında bir yer bilmiyorum alışveriş yapabileceğim.

bu arada: her yer taksim, her yer direniş!

 
yok demeye çalıştığım şey zaten bu tarz kendisi üretim yapan yerlerdi. semt pazarları evet bir alternatif ve değerlendirilmesi gerek ama orada karşılaşacağın şeyler çok da orijinal olmayacak sanki, o yüzden gezilecek görülecek başka yerler de arıyordum.

bu arada dikiş konusunda fiyaskoyum ama daha iyi hale gelmeye çabalıyorum. yine de kendi giyebileceğim bir şeyler dikecek hale gelene kadar beklersem çıplak kalacağım garanti :)
  • knight of cydonia  (25.06.13 13:00:06) 
[]

giyinme

Bana şu konuyu bir açıklarmısınız Hangi renk tshirt ün altına hangi renk pantolon giyilir? Hangi renk gömleğin altına hangi renk pantolon giyilir? Ayakkabı giyerken bu uyuma ne kadar özen göstermeliyim? Cinsiyet erkek




 
hacı sırıtmasın yeter. açıkla açık, koyuyla koyu giy.


  • buzdagi  (21.09.13 22:40:24) 
koyu renk pantolon üzerine açık renk giyersin. açık renk pantolonun üzerine koyu renk. koyu koyu yapacaksan eğer ayakkabı biraz daha soft bir renk olmalı.

desenli gömleğin içine desenli tişört giyilmez. desensiz gömleğin içine giyilir giyilecekse.

bunlara dikkat ettikten sonra renk seçimi sana kalmış.
  • tuborg yesili  (21.09.13 22:41:18) 
her şey olur göze hoş geldiği sürece. bunun bir kuralı yok.


  • kirazıseviyorum  (21.09.13 22:43:09) 
baştan aşağıya tek renge boğulma. renkli şeylerden de korkma, sürekli siyah giyen adam olma. renklerden biri baskın diğeri çekinik olmalı. ve temiz çocuk imajı iyidir unutma :)


  • shin  (21.09.13 23:03:31) 
krem rengi pant. üzerine lacivert mavi gömlek- tshirt çok yakışır tabi ayakkabı siyah olmamalı beyaz tercih sebebidir veya lacivert tabi
erkek beyaz pant giymemeli bence
kot pant açık renk ise üzerine koyu renk tercih sebebidir ama kahverengi çok agır durur bana göre
koyu renk kot pant da ise açık renk tercih edilmeli
gömelkler genelde kareli olsa veya lacivert mavinin tonu olsa enfes olur
kırmızılı lacivertli gömlekler de gayet iyidir.
ayakkabı konusuna da gelince erkekler doğal olarak çok fazla ayakkabı almazlar o yuzden bir erkek için bir acık bir de koyu renk spor ayakkabı idealdir
koyu renk de lacivert olsa daha iyi olur koyla enfes bir uyum olur siyah çünkü boğabilir..
Siyah pant ile asla kahverengi ve lacivert giyilmemeli beyaz spor bir gömlek üzerine renkli borda kazak da süper olabilir..
  • esinikaybetmiscorap  (21.09.13 23:19:00) 
[]

londrada öğrenciyken çalışmak

yaz aylarında londrada cebe üç*beş kurul koyma yolları var mıdır? yani garsonluk vs den bahsediyorum ve ne kadar kazanılır. genelde londranın iş konusunda ne durumda olduğunu merak ediyorum.




 
ben de bu sene icin aynı seyin derdıne dustum, merak edıyorum. takıp edeyım bu duyuruyu

cevap: saatı 7-8 sterlınle haftada 20 saat calısma saatımız olacak ama cogu ogrencı bu kuralı denıyormus..
  • cokponcik  (24.09.13 16:58:46) 
Bir arkadşaımın elinden biraz aşçılık gelirdi. O yüzden oradaki iş ve işçi bulma kurumu muadili neyse oraya gitti ve kayıt oldu. Başvurudan bir kaç gün sonrasında da bir barda aşçılık yapmaya başladı. Orada aşçılık dediğimde fresh paketlerdekini kızart başka bişey değil.


  • Nocturne  (24.09.13 17:10:49) 
londra dışında olsa anlarım da londra oldukça pahalı bir şehir olduğundan dolayı 1 ayda 4-5 tişört parasına çalışmak istemezsin diye düşünüyorum. senin emeğine yazık olur karşılığını alamazsın.


  • kegums  (24.09.13 17:26:17) 
turk lokantalarinda calisan baya gordum, haftalik 150-200 pound arasi aliyorlardi.


  • lutah  (24.09.13 17:27:00) 
eskiden calisma izni konusunu pek sallamiyolardi, ama son zamanlarda baya baskin olan mekan oldugundan calisma izni soruyorlar. is bulmak pek zor degil londrada, issizlik yuzunden geri donen insana rastlamadim.is Ilanlari icin yerel gazeteleri takip edebilirsin.


  • lutah  (24.09.13 17:30:44) 
arkadaslar ben staj ıcın gıdecegım stajdan arta kalan vakıtlerdede cebıme 3-5 gırsın ıstıyorum saatı 6 7 sterlın denıyor ama bılemıyorum. yanı benım vızem zaten gecıcı calısma vızesı olacak. yeme ıcme ya da kıramın bellı mıktarını karsılasın yeter zaten devletten aylık 600 euro para gelecek.


  • the knight of the apocalypsy  (24.09.13 17:54:00) 
min wage 6.5 ph ydi en son. bulacağın işe göre değişir kazanacağın miktar tabiki.

nerelerden bulabilirsin, jobcenterplus lardan ya da web sitesinden, mosnter co uk den, ve hatta en iyisi cv ni bastırıp dükkan dükkan dolaşmaktır.

garsonluk tecrüben yoksa zorlanabilirsin.

cv bastırıp gidersen dükkan dükkan, yaşadığın yere yakın yerde iş bulabilirsin ve yol masrafından yırtabilirsin.

londrada iş dolu, ama rekabette çok fazla.

kolay gelsin.
  • cedric tweedledee  (24.09.13 18:28:02) 
cv bastirip gitme, havaalaninda kontrol gibi birseye yakalanirsan ne oluyoz der elemanlar, yolla mailine cv'ni oraya gidince bastir


  • lutah  (24.09.13 19:18:19) 
oha burdan bastırıp gitmicek tabi, orda bi yerde çıktı alırsın panpa. burdan bastoırsan da bişey olmaz ki okula göstericem dersin, kime ne amk? ayrıca 20 saat çalışma izni var, gene bir şey olmaz yani. vermeselermiş o zaman o izni?!


  • cedric tweedledee  (24.09.13 19:27:42) 
ddiğim gibi benim çalışma saatimde kısıtlama yok staja gidiyorum zaten :D ha dışarda çalışmak yasak ama yapacak bir şey yok. vize türüm temp. worker tier 5


  • the knight of the apocalypsy  (24.09.13 20:11:03) 
o zaman iş değişir.

başka işte çalışamazsınız. çalışırsanız hem kendi vizenizi kaybetme hem de sizi çalıştıran kişinin başına büyük işler açabilirsiniz.

çalışmak için de kaçak çalışmanız lazım, bunu da en iyi ordaki immigrantlar yaparlar. iş sahibi türklere gidin, bazıları zaten çalıştırıyorlar da bu koşullarda hakettiğiniz parayı alamazsınız.
  • cedric tweedledee  (24.09.13 20:32:02) 
2007-2008 icin konusuyorum;

saatlik minimum ucret 5.5 pound du. advance duzeyinde ingilizcen yoksa turkun yanindan baska yerde is bulamazsin. kebapcilar cash 5 pound veriyordu, cash oldugu icin saat sorunu yoktu. off licencelar 4 ile 5.5 arasi veriyordu yine saat sorunu yoktu. mc donalds 6 pound veriyordu. sozde 20 ama vergili olarak haftada 80 saat mc donaldsta calisan arkadaslarim vardi aylarca.

ben off licence da calisiyordum 5 pounda. 5 ay sonra supervisor olmustum 6,5 aliyordum. haftada 40 saat falan calisiyordum. cash, vergisiz.

simdi sikilastirmislar falan diolar da pek inanasim gelmiyor. bu islerin en siki oldugu avustralyada bile yasal olarak 20 saat izin olmasina ragmen yine on the books ortalama 40 saat calistim 1 yil boyunca. allahin kulu da gelip sen nabiyon birader demedi.
  • modlar bu benim feykim silebilirsiniz  (24.09.13 23:53:49) 
1234   « Önceki  Sonraki »
buraya yazılanların hakları Sir Anthony Hopkins'e aittir.
yazan eden compumaster, ilgilenen eden fader
modere edenler angelus, Artibir, aychovsky, baba jo, basond, compumaster, deckard, duyulmasi gerektigi kadar, fader, fraise, groove salad, kahvegibi, kaymaktutmayansicaksut, kibritsuyu, monstro, pandispanya, robin, ron dennis
bu sitede yazılanların hiçbiri doğru değildir. site içeriği küçükler için sakıncalı olabilir. yazılardan yazarları sorumludur. kaynak göstermeden alıntılanamaz. devlet tarafından atanmış bir kurumun internet üzerinde kimin hangi bilgiye ulaşıp ulaşamayacağına karar vermesi insan haklarına aykırıdır. web siteleri kullanıcıların istekleri doğrultusunda bağlandıkları yerlerdir. kullanıcılar isterlerse bir web sitesine bağlanmayabilirler. bu güçleri ve imkanları mevcuttur. bir kullanıcı bir siteye bağlanmak istiyorsa bu onun tercihi ve hakkıdır. bağlanmak istemiyorsa bu yine onun tercihi ve hakkıdır. halkın kendisine hizmet etmesi için görevlendirdiği kurumlar hadlerini aşıp halka neye ulaşıp ulaşmayacağını bilmeyen cahil cühela muamelesi edemezler. ebeveynlerin çocuklarını sakıncalı içeriklerden koruması için çok sayıda bedava ve ücretli yazılım mevcuttur. bu yazılımlar bir web tarayıcısını kullanmaktan daha karmaşık teknik bilgi gerektirmemektedir. devletin milletini küçük düşürmesi ve ebleh yerine koyması yasaktır. Skimlinks ile linkler üzerinden yönlendirme payı alınmaktadır.